Bölüm 42: Sabah Sabah [M]

12.7K 777 252
                                    


Jimin ertesi sabah Jungkook'un kolları arasında uyandığında düşünebildiği tek şey vardı o da mutlu olduğuydu. Gözleri yavaş yavaş açıldığında bir kaç saniye boyunca neler olduğunu kafasında oturtmaya çalıştı yaslandığı göğüsten yavaşça kalkıp gözlerini bir kaç kere kırpıştırdı, yüzü büyük bir tebessüme ev sahipliği yaparken Jungkook'u hızlıca dürtmeye başladı.

Jungkook uyku sersemliği ile bir gözü açık şekilde "Ne? Ne oldu?" diye sordu.

"Seni yatağa attım Jungkook."

Jungkook bir kaç saniye gözlerini kısarak Jimin'e bakmış sonrasında "Tebrik ederim Jimin." diyerek arkasını dönerek uyumaya devam etmişti.

Jimin göz devirdikten sonra yataktan kalkmış ve komodinde duran telefonunu alıp saate bakmıştı annesi büyük ihtimalle gitmiş olmalıydı, umarım odama gelip bakmamıştır diye içinden geçirdi, Jungkook bir çok defa evlerinde yatılı kalmıştı ama hiç birinde çıplak değildi bu sorun yaratabilirdi. 

Yerden aldığı baksırını bacaklarına geçirmiş sonra da dolabının önüne gelerek üstüne giyecek bir tişört seçmişti gözleri aynada kendini gördüğünde ise bir kaç saniye tiksinti hissetmiş sonrasında hızlıca banyoya ilerlemişti. 

Yüzünü yıkama ve saçları bir nebze düzeltebilme merasiminden sonra şişmiş dudaklarına ve gözlerine umutsuzca bakmış gün içinde geçmesini dilemişti. Banyodan çıkıp Jungkook'un hala hayvan gibi uyuyor olmasına karşın iç geçirerek yanına ilerlemiş sonrasında aklına gelen fikir ile şeytani bir tebessüm edinmişti. 

Jungkook bacaklarında hissettiği hafif dokunuşlar ile huylanmış ve sızlanmaya başlamıştı o sırada Jimin ise bu çocuğun bu kadar uyuşuk olmasına içten içe sövmeye başlamıştı.

Sarışın olan örtüyü yavaşça diğerinin üstünden çektiğinde eğilip karnından başlayarak kasıklarına doğru küçük ısırıklar ve öpücükler bırakmaya başlamıştı. Burnunu arada esmer tene sürtüyor ve Jungkook'un huylanmasını sağlıyordu. Jungkook mırıldanarak rahatsız olduğunu belirttiğinde ise Jimin dokunuşlardan az da olsa etkilenip sertleşen organı dudaklarının arasına almıştı. Bir kaç dil darbesi sonucu Jungkook hissettiği sıcaklık ile kasılmış ve gözlerini aralamıştı. Karşılaştığı manzara ile gözleri irileşirken ağzını Jimin'e ne yaptığını sormak için aralamış fakat sarışın olanın dil darbesini organının ucunda hissettiğinde sesli bir şekilde inlemişti.

Kendini refleks ile sarışının dudaklarına daha çok ittiğinde ''Siktir Jiminmmh.'' diye sesli bir şekilde tekrar inlemişti Jimin'in dudaklarının şakası yoktu.

Jimin kendini geri çektiğinde doğrulmuş ve yarattığı esere bakmıştı.  Jungkook Jimin'e soran ve bayık bakışları ile bakarken Jimin dudağını yalayıp  ''Tamam bu kadar yeter işini halledip kahvaltıya gelirsin.'' demiş sonrasında yataktan kalkarak odanın kapısına ilerlemeye başlamıştı.

Jungkook organında ki sızıya odaklanmış iken Jimin'in dediği ile beyninden vurulmuşa dönmüş ağzından sadece ''Ne?'' kelimesi çıkmıştı.

Jimin arkasını dönüp tekrar Jungkook'a bakmış ''Ben uyandırdığım zaman uyanırsın artık, cezalısın.'' demiş ve gülerek odadan çıkmıştı.

Jungkook şok içinde kalmış bir açık kapıya birde sertleşen organına bakmıştı. Bu yüksekliği kendi kendine indirmek gibi bir düşüncesi asla yoktu huzursuz bir şekilde duvara bakarken aklına gelen fikir ile yerinden doğrultmuştu, bir takım oyunbozanlığın kimseye zararı olmazdı. Jimin'in masasında ki ağır süslü şeyi alıp incelemiş önemli olmadığına karar verdikten sonra birden yere atmıştı. Yere düşen ağırlığın çıkardığı ses ile birlikte ''Ah!'' diye bağırdığında Jimin'in mutfaktan ''Jungkook noldu?'' diye bağırması hızlı olmuştu.

Kink List Where stories live. Discover now