Neith

26: Pheva için Planlar

Neith akşam karanlık olmadan kafenin yolunu tutmuştu. Maia kafeye giden yola kadar Neith'e eşlik etmişti ve elini tutmanın keyfini çıkarmıştı. Neith arkasına dönüp bıraktığı yerde Maia'ya baktı. Onu izleyip tebessüm ediyordu.

Beraber uyudukları gecenin sabahında Neith'in kafasına geçirdiği kitapla Neith'i bayıltmamış olsa da ders vermişti. Neith, Maia'dan böyle bir şey beklemediği için şaşırsa da kızmamış ve öcünü aldığı için sevinmişti bile.

Neith şu an en mutlu günlerini yaşıyordu. Pheva'dan herhangi bir iz yoktu ve Maia ile araları iyiydi. Eugene geceleri odaya gelmiyordu nereye gittiğini de sorgulamamıştı doğrusu.

Kafenin cam kapısından içeri girdi ve köşedeki masaya oturdu. Kahel birazdan gelir diye düşünerek saatini kontrol etti. Bu sırada kendine sıcak bir kahve sipariş etmişti. Kahvenin üzerine serpiştirdikleri küçük taneleri bakarken garson kız tebessüm etti ve açıklama gereği duydu.

"Yeni bir buluş. Kahveyi daha lezzetli yapıyor."

Garsonun dediğine gülümseyerek onay verdiğinde kız hala ona bakıyordu. Neith ne demesi gerektiğini bilemeyerek kahveden bir yudum aldı ve tadının gerçekten de müthiş olduğunu gördü.

"Bu harika!"

Garson kız sevinçle gülümserken Neith şaşkınca kahveye bakıyordu.

"Demiştim değil mi? Buraya daha sık gelmelisin böylece bu kahveden daha çok içebilirsin!"

Kızın sözleriyle tereddüt ederek kafasını kaldırdı. O sırada Kahel gelmişti. Garson kız onu fark ettiğinde yavaşça masadan ayrıldı.

"Maia görmesin garsonlarla flörtleştiğini. Kızı hafife alma derim."

"Kimseyle bir şey yaptığım yok! Saçmalama!"

Göz ucuyla garson kıza baktığında onu izlediğini fark etmişti. Hemen gözlerini kaçırıp Kahel'e çevirdi. Bir hafta öncesine nazaran daha iyi görünüyordu.

"Ben söyleyeyim de! Sen büyücü olduktan sonra büyücüler seni fark etmeye başladı. Maia dikkatli olsa iyi olur."

Kahel rahat bir şekilde masaya yayılıp derin bir nefes aldı. Kahvenin tadını merak ettiği için onu Neith'in elinden almış ve içmeye başlamıştı.

"Şu başkalarının eşyalarını kullanma huyundan asla vazgeçmeyeceksin değil mi?"

"Bir kere bu eşya değil içecek." diyerek kendini savundu ve kahvenin tadıyla mest olmuş bir halde garson kıza el işareti yaptı.

"Bende bundan almak istiyorum."

Neith'in kahvesini ona geri verdiğinde Neith tüm toz tanecikleri gitmiş kahvesine öylece bakakalmıştı.

"Her neyse..."

"Evet, seni dinliyorum zeki çocuk. Parlak fikrin nedir hani şu annemi alt etmek için olan."

Son kelimeleri fısıltıyla söylemişti.

Neith bir haftadır bu konu hakkında araştırma yapıyordu zaten. Ne yapacaklarını biliyordu.

"Öncelikle onu şikayet edeceğiz."

Kahel şaşkınca Neith'in ciddi mavi gözlerine baktı. Bir kaç saniye öylece baktıktan sonra gözlerini kaçırmıştı.

"Annem hiçbir büyü mahkemesine gitmedi. Çok kez çağrıldığını biliyorum. Her seferinde de kaçmayı başardı."

"Şikayet edeceğiz evet ama bundan haberi olmasına gerek yok. Bu özel meseleler kategorisine girecek. Bizim sayemizde."