Anka - 011

59 7 0
                                    

Cılız bir yutkunma duydum karşımda, "Hayır diyor" dedi sonra yanındaki birine.

İyi akşamlar dilemeden kapattı...

Zor olmalıydı eminim; evladını, kardeşini yitirmek. Bugüne kadar onlarcası geçmişti hayatımdan. Ya da ben onlarcasının hayatına dokunmuştum şüphesiz. İzmir'de, Antalya'da, Antep'te bile çözdüğüm vakalar olmuştu.

Nice birbirine kavuşan aile, gözünün yaşını dindirdiğim ana, sevinç göz yaşlarına tanık olduğum baba... Kötü haber getirdiklerim de oldu elbet. Ama ulaştığımız bir sonuç vardı en azından, çaresiz meçhulü beklemektense.

"Şişir kendini Neriman Ateş, sen kendin inanırsan belki başkaları da inanır ne kadar büyük olduğuna!"

İnsan kimseleri kıramadığı kadar kendisini kırıyormuş bazen; en acı, en iğneleyici sözleri kendisi için sarf edebiliyormuş.

Umarım Melisa da anlayacaktı yerinde bir karar verdiğimi. Bana gönül bağlayıp da Tarçın'ı bulamadığımda asıl daha çok canının yanacağını. Cinsini bile sormadan reddetmiştim meseleyi, sanki bilmem yanıtımı değiştirirmiş gibi.

Mutfağa gidip bir şeyler aldım kendime. Mutfak hâlâ dağınıktı. Döndüğümde iki mesaj vardı telefonumda. Tanıdık bir numaradan:

"Neriman Hanım" denmişti beraberinde dua emojileriyle, "Resmini görünce fikrinizi değiştirirsiniz belki"

"Bak yaa!" dedim içimden, hemen aramaya davrandım sonra.

Melisa o kadar tatlı bir resmini göndermişti ki Tarçın'ın, bu küçük canın kaybına daha fazla kayıtsız kalamadım...

ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin