Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
step 3; farkındalık
Kasım ayının sonbahar havası, Seul'de kış gibiydi. Mevsimlerin kayması içindeki kışın dışarı yansıması gibiydi Yoongi için. Jimin gittiğinden beri soğuk, kurak ve sancılı geçiyordu içindeki kış. Seul ise bundan nasibini alıyordu.
İçerideki havayla, dışarıdaki havanın zıtlığından buharlaşmış pencereye bakarak iç geçirdi. Son bir haftadır alamadığı tüm uykuyu sadece bir günde almıştı. Kriz geçirdiğini hatırlıyordu, sonra çöken karanlıktan sonra gözlerini açtığında on iki saat uyuduğunu öğrenmeyi beklemiyordu. Yanında Taehyung, koltukta uzun bedenini bükmüş uyuyordu. Yoongi'yi kontrole gelen hemşirenin sertçe açtığı kapı yüzünden uyanmıştı. Yoongi hemşireye öldürecekmiş gibi bakarken Taehyung kendine gelmiş ve onun canının peşine düşmüştü.
"Gitmek istiyorum." dedi Yoongi yorgunca. Taehyung başını anında iki yana salladı.
"Psikologdan randevu aldım, Yoongi. Şanslısın ki, adam odana kadar gelmeyi kabul etti."
"Niye şanslı oluyorum ki? Benim için cehennem azabı."
"Bu siktiğim ruh halinden kurtulmazsan, canlı canlı cehennem azabını tatmanı sağlarım." Taehyung dişleri arasından Yoongi'ye tıslayınca Yoongi şok içinde kalmıştı.
Jimin gittiğinden beri iğrenç bir ruh halinde olduğunu biliyordu. Ama Taehyung hiçbir zaman mızmızlanmamış ve onun yanında olmuştu. Şikayet etmemişti, her ağlama krizine girdiğinde yanında olmuştu. Ama şimdi böyle bir yükselme beklemiyordu. Taehyung'ın yüzünden ne kadar sinirlendiği belli oluyordu şimdi. Yoongi bunun onun kötülüğü için olmadığını bildiği için susup sarılı olan ellerine bakmaya başladı.
Kriz sırasında yere birkaç kere vurduğunu ve parmaklarının zarar gördüğünü söylemişti Taehyung.
Taehyung yerinden kalkıp odadan dışarı çıktığında Yoongi yine pencereden dışarı baktı. Kar taneleri oluşsa şimdi, dökülmeye başlasa yüreğine. Sonra bir rüzgar esse, yüreğine değen her kar tanesi Jimin'e uçsa.
.
Yoongi, dayanamamış Taehyung'tan evde bıraktığı yazı defterini getirmesini istemişti. Taehyung ona psikologla olan görüşmesinin ne zaman olduğunu söylememişti ve Yoongi salak gibi hastane yatağında yatmaya devam ediyordu. Burası kötü kokuyordu. Bu kokuyu en son babaannesinin evinde almıştı. Babaannesinin bünyesinde her hastalık mevcuttu ve içtiği ilaçların kokusu evi dört bir yanını sarardı. Aynı şimdiki gibi.
Taehyung, defteri getirip işe gitmesi gerektiğini söylemiş ve gitmişti. Yoongi tam bir gündür bu cehennemdeydi. Elindeki parşömen kağıtlarından oluşmuş bitmesinden korktuğu defterini, karıştırarak boş bir sayfa aradı. Üç senedir kullandığı bu defteri, Jimin ile tanıştıkları gezide Japonya'dan almıştı. O zamandan beri içini bazı davaların değerlendirmesiyle, şarkı sözleri ve şiirlerle doldurmuştu. Neredeyse boş sayfası kalmamıştı.
