Bölüm 23 | •Dudaktan Kalbe• |

10.1K 350 101
                                    


15.07.2019

ASMİN ARSLANOĞLU

Bedenimi geriye doğru çevirirken balkon kapısına yaslı bir Boran görmüştüm. Alaylı gülüşünü ve bakışını benden hiç esirgemediği gibi bu sefer de esirgemiyordu. Ama nasıl?

"S-sen nasıl?" Düştüğüm duruma mı şaşırsam, Boran'ı alt ettiğimi düşünürken onun beni alt etmesine mi bilememiştim.

"Bir sen zekisin zaten" dedi bana doğru adım atarken."Balkonlarımız bitişik kızım, sen kapıdan geldin ben balkondan" işte şimdi olaya açıklık getirilmişti. Boran gerçekten o an hiç aklıma gelmeyen şeyi aklına getirmişti. Şuan fazlasıyla bozulmuş olsam da burnumun dikine hareket etmekten geri durmayacaktım.

"Ne tür bir sapıksın? Sırf görmek için balkonu düşünüp mü girdin içeri?"

"Ah Asmin! Bazen diyorum ki bu kıza bunu düşündürterek hata yapıyorsun Boran. Gerçekten elle tutulur hiçbir yanın bile yokken, seni izleyeceğimi falan mı düşündün" bakışlarını kaçırıp şaşkınlık ifadesini yüzüne takındı ama altında alay yatıyordu. Kaşlarını kaldırırken cebindeki ellerini çıkarıp iki yana açtı. "İzleyecek olsam ilgimi çekmeyen seni mi izlerim? Tek gayem seni kızdırmak. Lütfen fazla büyütüp farklı hislere kapılma" benim sessizliğimin ardından banyoya doğru ilerlerken boğazıma oturan yumruyu geçirmek için derince yutkundum. Dişlerimi birbirine sürerken böyle bir konuma düştüğüm için buna sebep herkese bir kez daha kin doldum iliklerime kadar.

Bu gece onunla daha fazla muhattap olmak istemediğime karar vererek o banyodan çıkmadan odasından çıktım. Kendi odama geçip kapıyı arkadan kitledikten sonra balkona açılan kapımı da kapayıp kilitledim. Sıcaktan gebersem de açmayacaktım o kapıyı. Orada onunla uyumayacaktım.

Aldığım derin nefesi titrek bir şekilde geri verirken gözlerimi kapatıp bu eylemi devam ettirdim. Sevgi istekli, saygı duymak ise zorunluluktur bende. Ama Boranla bunu yapamıyorduk. Ne o bana saygı duyuyordu ne ben ona. Birbirimize fazlasıyla zıt hareketlerimiz vardı. Ve kırıcı sözlerimiz. Onu suçlayıp ben hiçbir şey yapmadım diyemezdim ama onu görünüşüyle hiç yargılamamıştım. Genelde yaptığı gereksiz espirileri, beni kızdırmaya çalışmalarını umursamazca davranıp gözardı edebiliyordum ama bu yaptığı sanırım incitmişti beni. Çünkü her zamankinden daha kırıcı ve gerçekti. Bana hep takılıyordu ama onları ayırt edebiliyordum. Bu seferki tavrı hepsinden daha farklı ve inciticiydi. Dolan gözlerimi kapatıp başımı yastığa koydum. İçimde oluşan o buruk hissi önemsemeden uyumak için zorladım kendimi. Uyanık olduğum her saniye kendimi kötü hissediyordum.

•|•

20.07.2019

Yatağımda oturmuş saatin çift sıfır olmasını bekliyordum. Bu gece benim doğum günümdü ve her sene yaptığım gibi 23.59 da internetimi kapatıp tam gece yarısında gelecek aramayı beklemeye başladım. Telefon ekranından gördüğüm saatler çift sıfır olup yirmi bir temmuzu gösterirken ben heyecanla beklemeye başladım ve Can aradı her zaman olduğu gibi.

"Bebeğim!" Dedi ve hemen ardından ikinci ses duyuldu. "Kuzum!" Onlar da her sene sen aradın ben aradın kavgasına girmemek için bu yöntemi seçmişlerdi. Can önce Begüm'ü arıyor, sonra beni arayarak konferans görüşmesi yapıyordu.

"Doğum günün kutlu olsun mutlu ol senelerce"

"Sana boncuktan kuş yaptık konacak pencerene" diye tamamladı Begüm de Can'ın yarım bıraktığı sözlerini tamamlarken.

Onlardan uzak doğum günlerimden biriydi ve ben aşırı duygusal oluyordum bu zamanda. Göz yaşlarım benden bağımsız bir şekilde akarken konuşamadığım ve sadece burnumu çektiğim için onların da durgunlaştığını biliyordum.

Nefret Masalı (Anlaşma)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin