11

6.8K 402 560
                                    

Jungkook

Akşam olmuştu ve Yoongi odasından çıkmamıştı. En azından kırılma sesi gelmiyordu.

Offlayıp telefonumu aldım.

Jungkook
Yarın buluşalım mı?

Jun
Tamam
Saat 5'te
Benim evime gel.

Onunla önemli konular konuşmalıydım. Dikkat etmeliydik.

Telefonumu şarja takıp yatak odasına gittim. Yoongi'nin uzandığını görmüştüm. Telefonda bir şeylere bakıyordu. Dudağımın içini kemirip gardrobu açtım. Geceliğimi giyip yanına uzandım.

Ona döndüm. "Yoongi bir şey mi yaptım? Lütfen söyle ki bileyim."

Gözlerime bakmıyordu. Telefonu yandaki masaya koyup bana arkasını döndü. Eminim bana sinirlenmişti. Ama neden sinirlenmişti?

Uzatmayıp bende ona sırtımı döndüm. 

~♥~

Okuldan gelmiştim. Yatak odasının içindeki banyoya girip duşumu aldım. Çıktığımda kapı kapanma sesi duymuştum. Sanırım Yoongi gelmişti. Bornozumu giydim. Boynumdaki izler gitmişti ve bu benim için iyiydi. Jun'a bir daha iz çıkarmamasını söylemeyi aklıma not edip banyodan çıktım. Çıktığım gibi Yoongi'yi görmüştüm. Gömleğini ilikliyordu. Bana baktığı zaman gözlerimiz kesişmişti. Çok uzatmayıp makyaj masasının önüne oturdum. Kremlerimi elime alıp sürmeye başladım.

"Akşam bir arkadaşımın evine gideceğim. Yemeği tek başına yemek zorundasın."

Arkama gelip ellerini omuzlarıma koymuştu. Birbirimize aynadan bakıyorduk.

"Şu sıralar çok dışarı çıkıyorsun."

"Ama sende çıkıyorsun."

Gülümseyip ayağa kalktım. Belimden tutup beni kendine çekmişti. Boynuma yöneldiği zaman iç çektim. Cidden...

İz bıraktıktan sonra başka yerlere daha bırakmıştı.

"Yoongi hazırlanmalıyım."

Umursamayıp ellerini çıplak bacağıma koydu. Gittikçe yukarı çıkarak elleri bornozumdan içeri girdi ve kalçalarımı avuçladı.

Dudaklarımızı birleştirip kalçalarımı yoğurmaya başladı. Ellerimi bileklerine atıp kalçalarımı rahat bırakmasını sağladım ve dudaklarımızı ayırdım.

"Başım ağrıyor lütfen devam etme." Yalan söylüyordum. Ondan ayrılıp gardroptan giyecek kıyafetlerimi seçtim. O sırada Yoongi odadan çıkmıştı.


Görmezden gelip bir gömlek ve yırtık mavi kot pantolon giydim. Gömleğin birkaç düğmesini açık bıraktım. Bir yanını içime sokup diğer yanının serbest kalmasını sağladım. Beyaz deri ceketimi giyip parfümümü sıkıp saçımı yaptım ve nemlendiricimi sürdüm. Odadan çıktığımda Yoongi'yi görmemiştim. Umursamayıp evden çıktım.

"Merhaba Jungkook-sshi."

Ah bu şoförümüzdü.

"Merhaba Hangsun. Sana benimle resmi konuşma demiştim."

Omuz silkti.

"Bir yere mi gidiyorsun?"

"Bir arkadaşıma."

"Tamam bin."

"Taksiyle gideceğim."

"Ah pekâlâ. "

Daddy!/Yoonkook ✔Where stories live. Discover now