marklee: Acaba senin Yukhei'nin benden kaçması ile ilgili bir bilgin var mı?
leedonghyuck: Yoo Neden sordun?
marklee: Yukhei'den hoşlandığını söylediğinin günün ertesi böyle oldu. Şüphelenmedim diyemem.
leedonghyuck: Hayır Bir bilgim yok
marklee: Peki. Hoşcakal.
leedonghyuck: Hoşcakal
======
najaemin: Jeno Ben bu gidişle kendimi camdan atacağım
leejeno: Ne oldu Nana?
najaemin: Bu salak Hyuck gitmiş Mark hyunga Yukhei hyungdan hoşlanıyorum demiş Tabi diğer salak Mark hyung da buna inanmış Yemin ederim mal bunlar Gelde karışma bunlara
leejeno: Nana sana ne dedim Doğru olan onların birbirine açılması Biz karışırsak onlar hislerini tam yaşayamayacaklar Onlara bunu yapamayız
najaemin: Lanet olsun ki haklısın Beni hep sakinleştiriyorsun Biraz gaza gelsem nolur yani
leejeno: Biraz gaza gerilsin sonra bakmışsın Donghyuck'u kaybetmişsin Temkinli olmak gerek Sana güveniyorum
=======
"Bunu da buraya koyalım. Evet böyle güzel oldu." Donghyuck odasındaki tabloları düzenlemeye başlamıştı. Tabi bu kendini çok kötü hissedince yaptığı şeylerden biriydi. 4.tabloyuda yerleştirdikten sonra yatağının üzerinden duran tablo yığınına uzandı ve içlerinden birini çekiştirdi. Eline gelen tablo donup kalmasını sağlamıştı.
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Bu 1 yıl önce yaptığı bir portreydi. Portredeki kişi ise Mark'dan başkası değildi. Donghyuck bu portreyi hep saklardı. Çünkü portreye ne zaman baksa aklına o an gelirdi, Mark'ın ilk kez ona derince baktığı an. Bu Donghyuck'un hatıralarından tuvaline bile yansımıştı.
Hatırlıyordu, ne güzel zamanlardı. Hiçbir sorunları yoktu Mark ile. Yine onu seviyordu ama o zaman kalbine zincirle tutturmuştu sevgisini. Kimse bilmez, görmezdi. Jaemin bile 6 aydır bu sırrın bir parçasıydı. İlk duyduğunda şaka sanmıştı fakat Donghyuck onu odasına getirip Mark'ın olduğu bütün tabloları gösterdiğinde inanmıştı. Hatta 1 hafta Donghyuck ile ona neden söylemediği hakkında kavga etmişti.
Buruk bir gülümseme oluştu Donghyuck'un yüzünde. Tabloyu alıp yatağının altına yöneldi ve onu oraya itti. Üzerinide bir çarşafla örtmüştü.