Car Thieves •taekook•

[Pavyon Orospusu]

"Bence bunu denemelisin. Dar paça kumaş pantolonlar sende güzel durur"

Elimdeki siyah kumaş pantolonu Christian'a vermiş, ağrıyan bacaklarımı dinlendirmek adına kabinlerin önündeki deri koltuğa oturmuştum.

Bir süre elindeki pantolonla bakışmış, en sonunda pes ederek kabinin perdesini çekmişti. Takım elbise, gömlek tarzı kıyafetlerden nefret ediyordu ama onun Taehee adında bir sevgilisi vardı. Her şeyin lüks, güzel ve, şaşalı olmasını istiyordu. Eh haklıydı da, sonuçta bir kere evleniyordu.

Taehyung, Taehee ile gelinlik bakmaya gitmişti. Ben de kardeşimle takım elbise bakmaya gelmiştim. Bizim işimizin onlardan daha uzun sürdüğüne emindim çünkü beyefendi bu tarz şeylere alışkın olmadığından bir boku beğenmiyordu.

Düğünün yapılacağı lüks mekanın süslemeleri henüz hazır değildi ve düğün iki gün sonraydı. Tabak çatal takımları, Çiçekler, müzikler, şamdanlar, mumlar, kumaşlar, henüz hiçbir şey seçilmemişti. Buna dans provaları ve yeminler de dahildi.

"Hyung, bir bakar mısın?" kısık sesi beni meraklandırmış, yerimden kalkıp kabinin perdesini açmıştım. Gördüğüm görüntü kahkaha atmama sebep olmuş, kabine dayanarak ayakta zor durmuştum.

"Tanrım..." ellerimi dizlerime koyup eğilmiş, gülmeye devam etmiştim. Chris ise yüzündeki boş ifadeyle beni seyretmişti.

"Pavyon orospularına dönmüşsün"

Kahkahalarım arasında söylediklerim yüzünden omzuma yumruk yemiştim. Doğruları söylemek de suç olmuştu. Pantolonu öyle dar olmuştu ki kalçasını ve bacaklarını tamamen sarmıştı. Esnek bir kumaş olduğundan parlak tayt giymiş gibi duruyordu.

"Üzgünüm, bu kadar dar olacağını tahmin edemedim" gülmeye devam ederek kabinden çıkmış, ona olacak bir pantolon arayışına çıkmıştım. Bu işleri pek bilmiyordum. Takım elbiseyi hayatımda hiç giymemiştim. Görevlileri de halledebileceğimi söyleyip yollamıştım ama büyük bir hata yaptığımı yeni fark etmiştim. Dört saate yakın bir süredir buradaydık ve kesinlikle görevlilere ihtiyacım vardı.

§

Sonunda işimizi halletmiş, görevliler sayesinde güzel bir takım bulmuştuk. Şimdi ise ellerimizdeki kutularla arabaya yürüyorduk. Arabanın önüne geldiğimizde Chris arka kapıyı açmış, elimdeki kutuları koltuğa yerleştirmişti. İşi bittiğinde kapıyı kapatmış, sürücü koltuğuna geçmişti. Ben de yanındaki yerimi aldığımda arabayı çalıştırmış, gaza yüklenmişti.

"Yüzükler!" diye bağırmıştı bir anda. Arkasındaki arabaları önemsemeden frene basmıştı. "Kahretsin Yüzükler!" diye tekrarladığımda gaza yüklenmiş, ara sokaklardan birine girmişti. Kısa süren araba yolculuğundan sonra mekanın önüne park etmiş, aceleyle arabadan inip içeri girmiştik.

§

"Nerede kaldınız! Benden habersiz bekarlığa veda falan yapılmadı değil mi? Saç, kıyafet düzgün. Gel koklayacağım"

Binadan içeri girer girmez Taehee, Christian'ın üzerine atlamış, her yerini kontrol etmeye başlamıştı. Ben de bu iki yarım akıllıyı gülerek izlerken Taehyung yanıma gelmiş, kollarını boynuma dolayıp yanağıma dudaklarını bastırmıştı. İnce belini kavrayıp onu kendime çekerken, burnumu boynuna gömmüş, saatlerdir hasret kaldığım kokusunu ciğerlerime misafir etmiştim.

"Umarım kendine de bir şeyler bakmışsındır" diye fısıldamış, kulağımın altına dudaklarını bastırmıştı. Christian'ın takımına benzer bir takım almıştım. Onunki kadar şık ve süslü değildi, sade ve klasikti.