Naş

146 8 11
                                    

Sam:
Sonunda abimi de ikna ettim ve hastahaneden randevu aldık.
Bu konuşmanın ardından abimin midesi bulandı ve kendini lavaboya attı.
Beraber gidecektik ama bundan önce Crowley ve Cas ile buluşma ayarladım biliyorum o bunu hak etmiyor ama bu onun da bebeği en azından son kez görsün son diyorum çünkü abim doğumu burada yapmayacak almanyaya gidiyor.
Orada Cas ve diğer yargılayıcı gözlerden uzaklaşacak.Bebeği doğuracak ve orada yaşayacak bende ona her tatilde geleceğim.
Babama da orada iş bulduğunu söyleyeceğiz zaten önemsemeyecektir ama bu işi abimin karnı çıkmaya başlamadan yapmalıyız.
1 saat sonra
Doktora geldik abimin sırası geldiğinde Crowley ve Cas gelmişti dördümüz beraber odaya girdik.
Cas odanın ismine bile bakmamıştı sadece rutin bir kontrol sanıyordu bunu bir de beyin cerrahı olacak.
Bu tipler de beyin cerrahı okuyor işte duygusuz.Her neyse abim ultrasona girerken Cas anladığı şeyle şok oldu.
-Bir dakika oradaki-
Doktor kadın konuştu:
-Evet oradaki minik bir embriyo.
Cas bir adım öne çıktı doktor bu sırada konuştu:
-Bebeğin diğer babası kim?
Kimseden ses çıkmadı abim ekrana bakıyordu gözleri bir ekran bir Cas arasında gidip geliyordu ve dolu doluydu.
Cas olan biteni hemen anlamıştı.
Crowley ve ben (ki onu kolundan çekiştiriyordum bana bakınca sus işareti yaptım) yavaş yavaş kimseye(yani Dean ve Cas'e) belli etmeden dışarı çıktık.
Kapıyı kapatıp onları yalnız bırakınca Crowley beklentiyle bakmaya başladı bende anlatmaya başladım.
Dean:
Sam ve Crowley dışarı çıkınca doktor anlayışla kafa salladı.
-Buyrun bebeğinize biraz daha yakından bakın ayrıca ayakta durmanıza gerek yok galiba yeni öğrendiniz oturun lütfen şöyle.
Cas ses çıkartmadan doktorun gösterdiği yere oturdu.
-Şimdi bebek iyi görünüyor-
Cas'e baktım göz ucuyla o ise gözleri büyümüş şekilde ekrana balıyordu hâlâ.
Doktor Cas'in şok olmuş yüzüne anlayışla gülümsedi tabi kadın ne bilsin.Eliyle monitör'ü gösterdi:

-Evet işte miniğiniz şu an daha üçüncü haftasında bu yüzden biraz minik ama haftaya bir minik karaltı şeklinde rahat rahat görebileceksiniz ve artık her hafta kontrole geleceksiniz aksatmak yok

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-Evet işte miniğiniz şu an daha üçüncü haftasında bu yüzden biraz minik ama haftaya bir minik karaltı şeklinde rahat rahat görebileceksiniz ve artık her hafta kontrole geleceksiniz aksatmak yok.

Ben hâlâ miniğime bakarken Cas tabi doktor hanım demişti.Birden iç çekerek yavaş yavaş ağlamaya başladığımda Cas bana döndü çatık kaşlarıyla doktor onu uyardı:
-Bu 39-40 hafta içnde eşiniz çok duygusal olacak hazırlıklı olun ve içinde minik bir canlının daha varlığını unutmayın ayrıca onu üzmemeye çalışın erkekler hamile kaldıklarında düşük daha yüksek bir ihtimaldir yani daha dikkat edilmeli çünkü erkeklerin fizyolojik yapısı bebek taşımaya uygun değildir normal bir bebekten daha fazla düşük yaşanır bu durumda size çok önemli bir görev düşüyor onun yanında olun her an yoksa çok pişman olursunuz emin olun benim de böyle bir hatıram var eşimle ben hamileyken kavga etmiştik ve bebek daha iki aylıkken düştü sonra eşim çok pişman oldu ama iş işten geçti yani iş işten geçmeden dikkat edin benden bir tavsiye.
-Tabi teşekkür ederiz.
-Şimdi karnınızı silip kalkın bende size bir yemek listesi yazayım doğum sürecinde bu listeye uyun ah ayrıca aşerdiğinizde eşinize söyleyin bu listeye aşerdiğinizde aşerdiğiniz şeyi ekleyerek uygulayın.
Dedi ve göz kırptı karnımı peçeteyle silip ayağa kalktım:
-Ayrıca bay Novak eşiniz bir kaç aydan sonra dışarı çıkmak istemeyecektir ama siz her şeye rağmen onu biraz yürütmeye çalışın spor bebek için iyidir temiz oda da öyle tabi çok önemlidir bu dönemlerde.Ayrıca beraber bir doğum kursuna gitmenizi öneririm öğrendikçe şüpheler ve soru işaretleri aklınızdan gidecektir bizim çok işimize yaramıştı.
Ayrıca size ultrasonun iki fotoğrafını vereyim bebeğinize bakarsınız.
Gülümsedi ve diyet listesini bitirir bitirmez Cas'e uzattı:
-Unutmayın hepsine uyulacak.
Cas kafa salladı.
-Tabi uymasını sağlayacağım merak etmeyin her öğüne uyulacak (listeye baktı) ve gördüğüm üzere hamburger yasak ayrıca hamile olduğundan bira yada içki yasak.
-Ama biraz içiliyor diye biliyor-
-İçmeyeceksin Dean dokuz ay sonra istediğin kadar iç ama dokuz ay ağzına sürmeyi geçtim kokusunu içine çekmek bile yok sana yasak.

Sam:
İkili dışarı çıktı abimin yüzü asıktı panikledim:
-Abi ne oldu,yeğenimde bir sorun mu var?
Cas hemen atladı:
-Yok hayır yeğenin gayet sağlıklı abine hamburger yemek konusunda yasak geldi ondan böyle.

Gülümsedim ve derin bir nefes verdim.
-Olsun yeğenim doğana kadar fedakarlık yapsın bir zahmet.
Abim sinir olmuş şekilde gözlerini açarak baktı:
-Sammy şu an aşırı sinirliyim hastahanenin ortasında bağıra bağıra ağlarım herkes bize bakar eve gidene kadar da susmam hayatının iki saatini sana zehir ederim.

Bir an şok oldum abim hiç böyle hareketler yapmazdı.Crowley yüzüme bakıp gülüyordu sonra kulağıma eğildi:
-Dokuz ay boyunca Dean'in coşan hormonlarıyla çok eğleneceğimiz belli oldu.
Onu kendimden uzaklaştırmak için yumuşakça ittim.Bu sırada abim ve Cas önden önden arabaya yürüyordu.Crowley onlara  yetişmek için hızlı hızlı yürüyecekken onu tutup duvara itim kulağına eğildim:
-bunun intikamı acı olacak biliyorsun öyle değil mi?
Sonra üzerimden çekildi ve önden önden yürümeye başladı şaşırtıcı buldum bunu çünkü çoğunlukla intikamı alan taraf ben olurdum ki bu konumu kaybetmeyi düşünmüyorum.
Castiel
Dean sinirle arabanın şoför koltuğuna bindi.
Şoför koltuğunun camına yanaştım ve kapalı cama tıkladım:
-Dean in hemen.
-Hayır
-İn hadi.
-Hayır
-Bak ben indirirsem çok kötü olur.
-İnmiyorum ne yapacaksın, vuracak mısın?
-Hayır
-O zaman boş konuşma.

O bana az önce ne dedi ne?
Şoförün kapısını açtım:
-Hadi naş.
-Naş?,Naş öyle mi?
Aşağı yukarı kafa salladı:
-Gösteririm ben sana Naş ne demekmiş.
Arabadan içeri kafamı soktum belinden kavradım ve sırtıma aldım.
-YA BIRAK!
-Bırakmıyorum.
-BIRAK KAÇIRIYORLAR DİYE BAĞIRIRIM.
-Kocamsın ve bebeğimi taşıyorsun bende bunu anlatırım nostalji yapıyoruz derim.
-Of çok gıcıksın!
-Her zaman uzmanlık alanım.
Bu sırada Sam ve Crowley dışarı çıktı:
-CAS bu haliniz ne?
-Biz yürüyerek geleceğiz.
Bu sırada Sam'in arkasında Crowley gülüyordu Sam'i kolundan kavradı ve kulağına bir şey fısıldadı bu sırada Dean bağırdı:
-ABİNİ KAÇIRIYOR HERİF GIKIN ÇIKMIYOR BEN SENİ BÖYLE Mİ YETİŞTİRDİM!
-Teknik olarak kocası kaçırıyor bu yüzden ben karışamam karı koca arasına girilmez günah.
-GÜNAHINA BAŞLATMA SAM TAMAM ANLADIM BEN HAYIRSIZSIN SEN HAYIRSIZ KARDEŞ.
Triple kafasını öbür tarafa çevirdi ve üzerimde tepindi:
-Hadi yürü sende gidelim.
Tanrıdan sabır diler gibi bir bakış attım yukarı ve yolda ilerledim.
Sam arkamızdan bağırdı:
-E BİZ?
-ARABANIN ANAHTARI TAKILI İÇERİ GİR ÇALIŞTIR.
Dedi Cas.
-SAĞ OL.
Dedi ve Crowleyle arabaya bindiler.
Cas
Dean'in nefeslerini boynumda hissediyordum ki bu hoşuma mı gidiyor içimi mi ürpertiyor bilemedim.
Bayağı bir yol gitmiştik ki Dean sonunda nefesleri hariç bir yaşam belirtisi gösterdi:
-Cas.
Fısıltıyla söylemişti:
-Niye fısıldıyorsun?
Boğazını temizledi:
-Ben çok açım bir şeyler yiyelim lütfen.
-Sırf lütfen dediğin için kırmayacağım seni.
-Teşekkür ederim.

Onu götürdüğüm yeri çok beğenecek işte bundan eminim.Hatta hayran olacak.

-Gittiğimiz yeri çok beğeneceksin bak bundan eminim.
-Korkmalı mıyım?
-Gitmeyi en çok sevdiğim yere gidiyoruz manzarası bir efsanedir tabi doğa seviyorsan beğeneceğine adım gibi eminim yani  yeşil gözlerinle çok uyumlu bir yere gidiyoruz.


•1040 KELİME CAS DEAN'İ NEREYE GÖTÜRÜYOR VE SİZCE ARALARI İYİLEŞECEK Mİ GİTTİKÇE YOKSA KÖTÜLEŞECEK Mİ?

Minik bir Hata yada minik bir mucizeWhere stories live. Discover now