Aynı sana benziyor adı Cas olsun mu?

151 9 11
                                    

Dean:
Artık midem bulanmaya başladı ve dayanamayıp Cas'e uyarıda bulundum çünkü kusarsam sırtından aşa-aman neyse.. Sonunda ormana benzer bir yere geldiğimizde yere çöktü ve resmen aşağı inmem için yerle birleştirdi bedenini.Aşağı indiğimde uzun ağaçlardan gökyüzü gözükmüyordu.
-Bence bebeğe de çok iyi gelecek hem oksijen iyidir.
-Biraz daha tepetaklak gitsem gerçekten kusacaktım.
-O zaman iyiki geldik şimdi şu çalılar varya onun arkasına geçeceğiz arkamda kal tam arkamda ki sana batmasın.
Arkasına geçtim gömleğini arkadan yakaladım sımsıkı tuttum.
Dalları kırarak yolda ilerliyordu bazıları gömleğini yırtıp kollarını yırtıyordu ama önemsemiyordu anlaşılan.Çalıları geçince önümüze tahtalardan yapılan çardak çıktı.
Cas ile oraya geçtik çardağın önünde masa üzerinde çeşit çeşit yemek vardı.
Cas bana bakıyordu vereceğim tepki için heyecanlı gibiydi.
Elbette vereceğim tepkileri önceden hayalinde canlandırmıştır ama boynuna atlayacağımı düşünmemiş olacak ki yere düştük.Üzerine düşmem kötü olmuştu karşılıklı nefeslerimiz dudaklarımıza çarparken gözlerinin koyulaştığını gördüm.Sonunda üzerinden kalktığımda o da hemen kalkıverdi.Bana bakmayı sürdürüyordu.
-Özür dilerim.
Dedim ve bakışlarımı yere çeviriyordum ki bakışlarım pantolonunda takılı kaldı:Yok artık olamaz.
Gördüğüm şeyle başımı hemen indirdim artık bir daha yüzüne bakabileceğimden hiç emin değildim.
-Dean utanma herkesin ayağı takılabilir.
Kafa salladım şu an fark ettiğini biliyordum ama sessiz kalıyor ve kusur gibi gördüğü şeyi önemsemiyormuş gibi yapmayı seçiyordu belki bende böyle yapmalıydım...evet,evet kesinlikle böyle yapacağım.
Sakince oturduk etrafta ölüm sessizliği vardı.
Açtım ama acayip kaçmasın diye yemiyordum Cas olayı anlamış gibi yüzümü kavradı:
-Yemeyecek misin?
- Peki ya sen?
-Tamam o zaman beraber yiyelim dedi ve bana bir çatal uzattı.
Bana aslında sadece bir hamburger yapsa yeterdi ama o Türk Mantısından tutun da Mac&Cheese'e kadar ve elbetten benim favorim olan Barbekü Soslu Kaburga'ya kadar hepsi hazırdı.İlk Sıra tatlıdaydı Pancake ah bir insan hamileyken bu kadar şımartılabildi.
Bu sırada sağıma baktım:
-Cas.
Fısıltımla Cas baktığım yere baktı.
Cas:
Dean gördüğü şeyle bana doğru fısıldamıştı.
Boz renk bir tavşan...
Dean miniği kucağına aldı sonunda tavşanı fark etmesi iyi olmuştu çünkü Dean'e o tavşanı ben almıştım:
-Beğendin mi?
Tavşanın tüylerini okşamaya ara verdi:
-Sen mi aldın?
-Evet.
-Belli zaten aynı sana benziyor.
-Neresi bana benziyor ya.
-Hiç de bile bence baya benziyor (tavşanı Cas ile yan yana tutar).
-Neye bakıyorsun?
-İbretlik benzerlik gerçekten gözleri de mavi olsa sen zannedeceğim.
-Yok artık.
-Cas aynı sana benziyor  ya ismi Cas olsun mu?
-Dean beni hayvan yerine koymak olmuyor mu bu sencede?
-Başlarda bana eğer bu minik gibi davransan emin ol ilişkimiz çok farklı yerlerde olurdu.
-Tamam Dean nasıl istersen öyle olsun.
-Hatta Jr Cas diyelim.
-Tamam.
Dean
Jr Cas'i kucağıma aldım ve sevmeye başladım.
-Bak aynı senin gibi sevince gözleri kapanıyor.
-Hiç de bile.
Bir elimi  yanağına koydum diğerini başına ve okşamaya başladım gözleri kapanmıştı:
-Bak ne demiştim haklıyım işte kabul et.
-Ben mi Tavşanım?
-Evet.
-Hım görürsün şimdi tavşanı.
Üzerime çıktığında gözlerim kocaman oldu:
-Ne yapıyor-
-şşt seni yaramaz.
Dedi yok artık çocuk muyum ben ya?!
Sonrada gıdıklamaya başladı.
-C-cas yeter.
Üzerimden acıtmayacak şekilde onu kenara ittim.
Elimi tuttu ve çimenlere ilerlemeye başladı.
-Yok artık hayır her tarafımız çimen lekesi olacak.
-Her şeyi bu kadar umursama Sam seni iyice kendine benzetiyor.
Dedi ve çime oturdu bacaklarını uzattı.
-Çime oturmam
-Otur hadi.
Evet ben çime oturmam mı demiştim?
Şu an kucağını gösteriyor yok ben kesinlikle çimenlere geçmeliyim.Çimene oturmak için hamle yapacağım an belimden kavrayıp beni kucağına oturdu:
-Rahat mısın?
Derin nefeslerim arasından konuştum zorlukla:
-D-değilim.
-Güzel.
Gülümsedi burası kesinlikle uykumu getiriyordu çünkü sıcaktı.Esnediğimde Cas uyuyabileceğimi söyledi her yerin uyuşur dedim ama önemli değil dedi zaten itiraz edebilecek halim yoktu.
Gözlerim yavaşça kapanırken Cas'in  mavi gözleri anlayışla parlıyordu.
Castiel:
Kucağımda uykuya dalmıştı hemde anında.Bebek onu zaten çok yoruyordu ve geceleri uyuyamıyordu Sam bunları anlatmıştı.
Biraz uyumalıydı ve bu iyi bir fırsat olmuştu bu sırada adaşım Jr Cas gelip Dean'in kucağına çıktı önce uyandıracak diye korktum ama o Dean'in kucağına yattı ve gözlerini kapattı.
Dean'in eli çimlere düşünce kaldırmak için dokundum buz gibiydi.
Hemen ellerini ısıtmak için kavradım vücudu da üşüyordu sonunda trençkotumu üzerine örttüm.
Saçlarından vanilya kokusu aldığımı sandım bir an.
Sıkıca sarıldık çünkü o üşümemeliydi.
Sonuçta çocuğumun  biyolojik babası.
Sarı kirpikleri kıpırdamıyordu ama iyiki nefeslerini hissediyordum ve şaşırtıcıdır kalp atışlarını da duyuyordum.
Crowley ile geçen konuyu düşündüm kalp ve beyin ikisi aşk için beraber çalışmalı artık böyle düşünüyorum.
Tabi aşkı daha önce yaşamadım yaşasaydım herhalde fark ederdim.
Tabiki ederdim bu kadar kör müyüm ben?
En merak ettiğim şey yine aklımı kurcaladı:
Bebeğin göz rengi ne olacaktı?
En mantıklı şeye baktım tabi bunu anlamak için internet...

Tabiki ederdim bu kadar kör müyüm ben?En merak ettiğim şey yine aklımı kurcaladı:Bebeğin göz rengi ne olacaktı?En mantıklı şeye baktım tabi bunu anlamak için internet

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umarım o %50 yeşilden yana pozitif ayrımcılık yapar demeden geçemedim.
Dean in başına minik bir öpücük kondurdum ve bebeğimiz için teşekkür ettim.Bu Dean'i uyandırmıştı.Hızla geri çekildim ve fısıldadım:
-Özür dilerim.
O da aynı şekilde karşılık verdi:
-Sorun değil tahminen bebeğinle konuşuyordun.
-Hadi seni götüreyim.
-Ben gideri-
Dinlemeden kucağıma aldım.
-Ben getirdim ben götürürüm.
Kollarını boynumda birleştirdi bu sefer böyle gitmek istedi midesini sağlama alacakmış.
Tabi bir kaza olsun istemeyiz ikimizde bu yüzden kabul ettim.
-Tavşanı da ben alayım bari dedi kucağına aldı tavşanı tavşan Dean'in yeşil gömleğine kafasını soktu.
Dean birden gülmeye başladı:
-Ne oluyor?
-Göbeğimi kokluyor şu an ve yalıyor çok gıdıklıyor.
-Sen mi çok gıdıklanıyorsun bana mı öyle geldi?
Dedim gülen yüzümün farkında olmadan.
Yazardan:
Cas Dean kucağında Dean'lerin evine girince Sam kaşlarını kaldırıp baktı Cas hemen toparladı:
-Bebek yüzünden kolay yoruluyor bende kucağıma aldım.
Sam ikna olmuş gibi yapacağım der gibi başını yana eğdi.
Bende Dean'i koltuğa bıraktım tam kalkacaktı ki:
-Kıpırdama dedim.
Ellerini teslim olur gibi  yukarıya kadar kaldırdı:
-Tamam memur bey kıpırdamıyorum.
-Aferin kıpırdama vururum.
Güldüm:
-Ne hazırlıyorsun*hapşırır.
-Üşüdün orada bak o yüzden nasıl hapşırıyorsun şimdi ben seni ısıtayım.
Elinde saleple geldi.
-Kilo alacağım böyle devam ederse.
-Ama kilo almanın hiç bir önemi yok ki.Bizim minik tavşan gelişirken kilo alman çok normal hem bu iyi bir şey artık o kadar üzerine yapışan şeyler giymemiş olursun lüzumsuz insanlar da sana bakmaz böylece bende katil olmam ve sicilim temiz kalır.
-Aslında saçmalama derdim ama gerçekten yapabilecek bir potansiyel gördüğümden korkuyorum da bir yandan.
-Korkmak iyidir davranışlarını dizginlemeni ve gözden geçirmeni sağlar hem sen artık çocuklu bir adamsın öyle herkesle her zaman görüşemezsin bebeğin ikimize de ihtiyacı olacağı günler var önümüzde yıllar sonra bile bize ihtiyacı olacak.

Dean bu ani ruhani değişime ayak uyduramıyordu yoksa o gece Dean'de Cas'i hamile falan mı bırakmıştı?
Yoksa bunun diğer açıklamasını hiç aklıma getirmedi Dean.
Evet yada kafasını duvara fazla vurdular Dean ikisinin de olmadığını hissetti nedense.Ama düşüncelerini ileride gözden geçirmek üzere aklından uzaklaştırdı:
-Cas hadi tost yiyelim bol kaşarlı.
-Tamam sucuk?
-Hayır alerjim var,sen sever misin?
-Ben etin her çeşidini severim.
-Sucuğa alerjim var ama normal ete bayılırım hamburgerden biliyorsun zaten.
-Tamam o zaman bol kaşarlı tostunuz hemen geliyor beyefendi.
Göz kırptı ve mutfağa ilerledi yolsa ıslık çalmayı da ihmal etmedi elbette.
-Benim Jr kankama da iyi pişmiş bir havuç iş görür.
Dedi ve mutfakta havuçları dilimlemeye başladı.


•1114 KELİME VOTE VE YORUM SANKİ BİR YAKINLAŞTI BUNLAR YAKINDA HORMONLAR İYİCE KONTROLDEN ÇIKACAK YAZARKEN EN EĞLENECEĞİM KISIMLARA YAKLAŞIYORUZ😉

Minik bir Hata yada minik bir mucizeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin