ｒｅｍａｉｎｓ ｏｆ ｕｓ

3

Kızıl kadın katladığı kıyafetlerini dolaba koyduktan sonra uyumak için yatağa uzandı. Saat geç olmamasına rağmen Steve uzun bir yoldan geldiği için yaklaşık 2 saat önce uyumuştu ama Natasha geç yatmaya alışık olduğu için bir türlü uyuyamıyordu.

Birden gidip derin bir uykuda olan Steve'e bakmak geldi içinden. Onu uyurken çok az görmüştü. Ama şimdi kendi evinde başbaşalardı ve bunu yapmaması için hiçbir engel yoktu.

"Hadi ama bu çok saçma." diye mırıldandı kendi kendine. Ardından birkaç saniye tavanı izledikten sonra çok susadığına karar verip mutfağa gitmek üzere yataktan kalktı.

Merdivenleri parmak ucunda indikten sonra koridoru sessiz ve yavaşça geçti. Steve'in kaldığı misafir odasını es geçerek ilerlerken nefesini bile kontrollü veriyordu. Mutfağa girdi ve derin bir nefes aldı. Dolabı aynı sessizlikle açıp küçük bir şişeyi eline aldıktan sonra mutfaktan çıktı.

Steve'in odasının önünden yeniden geçerken bu sefer kafasını çevirip kapıya bakarak yürümeye başladı. Kapının aralık olduğunu görünce aniden durdu ve yutkundu. Bunu yapmalı mıydı?

İçeri girip uyuyan bir arkadaşını dikizlemek kulağa çok saçma geliyordu.

Ayrıca bu arkadaşını yıllardır görmemişti ve eskisi kadar samimi olduklarını düşünse bile Steve için durum aynı olmayabilirdi.

Ve eğer Steve uyanırsa içinde bulundukları durumu açıklamak hiçte kolay olmazdı.

Yani bunu yapmak oldukça saçmaydı.

Bu yüzden kesinlikle yapacaktı.

Aralık kapıdan girdikten sonra su şişesini sessizce komidine bırakıp içeri girdi. Çift kişilik yatağın ortasında yayılarak yatmış Steve'i görünce elinde olmadan gülümsedi. Odadaki koltuğa oturursa bulunduğu açıdan dolayı adamı doğru düzgün göremezdi bu yüzden yatağın ucuna oturdu.

Üstündeki siyah tişört ve gri bir eşofmanla ayrıca uyurken bile nasıl bu kadar inanılmaz görünebilirdi? Kendine hakim olamayıp yavaşça doğruldu. Yatağın en kenarına emekleyip elini başının altına koydu ve adamı izlemeye başladı. Şu an tam olarak yüzüyle aynı hizadaydı.

Göz kapakları ağırlaşmaya başladığında yavaşça kapattı ve başını yatağa koyup birkaç dakika sonra kalkıp odasına gideceğine dair kendine söz verdi.

*

Kızıl kadın gözlerini boynunda hissettiği ağrıyla açtığında başı yastıktan düştüğü için olduğunu anladı ve kafasını yastığa tekrar koydu. Burnuna dolan erkek parfümü kokusunu gülümseyerek içine çekti. Oldu olası böyle erkeksi kokuları severdi.

Gözlerini açmadan doğruldu ve ellerini boynuna götürüp becerebildiği kadarıyla masaj yapmaya çalıştı.

Ardından çocuklar aklına gelince gözlerini araladı. Bu haftasonları hariç her sabah yaptığı bir rutindi. Aileleri çıktıktan sonra çocukları uyandırmaya gidiyor, onlara kahvaltı hazırlıyor ve okula bırakıyordu.

Odasında olmadığını fark ettiğinde gözlerini kocaman açıp bir hışımla yataktan kalktı. Koşarak odadan çıkıp merdivenleri hızlıca çıkıyordu ki ardından duyduğu ses ile yerinde durdu.

"Nat! Demek buradasın! Sen gelmeyince arkadaşın bize kahvaltı hazırladı. Hayatımda yediğim en güzel omletti. Hatta seninkilerden bile güzel!" Natasha derin bir nefes verdi ve arkasını dönüp sakince merdivenleri indi. Ardından kendi sorumsuzluğuna sinirlenip küçük kızı kucağına aldı. Yıllardır ilk defa geç kalmıştı. Neden? Uyuyan insanları izleyen bir sapık olmakla meşgul olduğu için.