kalp ağrısı

229 21 0
                                    

Rabia
Zaman geçtikçe kalp diye taşıdığın sol yanındaki, senden özgürce düşünüyor ve aklına meydan okuyabiliyordu....
Benim sol yanım benliğime hükmediyordu her geçen gün .....
Ben bunu hissetsemde koca bir yalan gibi saklıyordum...
Arka bahçenin sessizliğinde yapayalnız oturuyordum...Eteğimin cebine sıkıştırdığım kağıt parçası beni bin parçaya bölmüştü.Beynim bu yazılanları unutmaya çalışırken Kalbim atışıyla hatırlatıyordu.....Ayakkabılarım ile yerdeki toprağı eşelerken yani başımda üstüme düşen gölge ile bakışlarımı o tarafa çevirdim.....Yusuf tedirgin bakışlarımı hissedercesine gözlerime diktiği gözleri ile bir şeyler bulmak istiyordu....
Saatlerdir Yusuf ile yanyana gelmemek için çaba sarfediyordum.Çok mu bencildim...Sırf içimde bir şeyler kırıldı diye Yusuf u görmezden geliyordum.....
Yusuf un bakışları arasında derin düşüncelerle cebelleşiyorken Yusuf aramızdaki mesafeyi biraz daha kapayıp konuşmaya başladı:
-İyimisin?
Yüzüme sahte bir tebessüm taktım...Hiç bir şey yokmuş gibi davranmaya başladım..İçimde esen deli rüzgarlara ben bir isim koymamışken Yusuf'a ne anlatabilirdimki....
-İyiyim sadece biraz temiz hava almak istedim.....dedim...
Aldığı derin nefesten sonra konuşmaya başladı:
- Biraz yürüyelim mi? Bu küçük patikanın arkasında çok güzel bir yer var .....
-Olur....dedim ve beraber yürümeye başladık. Bahçenin arka kısmını hiç görmemiştim ilk defa Yusuf ile beraber görüyordum...Meral annemin elleri ile dikip büyüttüğü güllerin kapladığı yolu geçtikten sonra küçük bir patikaya girdik küçük bir orman misaliydi ....Doğa bütün güzelliği ile yer edinmişti burada ....Yürüdükçe kuşların cıvıltısı çoğalıyor göğe yükselen ağaçlar sıklaşıyordu.... Bütün buralara hayran kalmamak elde değildi...Biraz daha yürüdüğümüzde su sesi doldururken kulaklarımı ,gözlerim sık ağaçların arasında sızıp kendine küçük bir alan açan şelaleyi gördü.....usulca yanına yaklaştım gerçekten burası insana huzur verir nitelikteydi.....Arkama döndüm arkamda beni seyreden Yusuf'a baktım .Yusuf bir eliyle koca bir ağaçın dalından sarkan salıncağı gösterirken sesindeki özlemle konuşmaya başladı:
-Çocukluğum bu ağaçların sırtında geçti .Bu salıncakta sallanırken bu küçük şelaleye düşmekten korkmama rağmen sallanmaktan vazgeçmezdim....
Elimi berrak suya daldırırken sustuğu yerden ben konuşmaya başladım :
-Çok sonra buraya taşındığınızı zannetmiştim....
-Evet çok sonra taşındık. Fakat daha önce Babaannem burada yaşıyordu.Ve buraya sık sık gelirdik .Babaannemin vefatından sonra buraya yerleşmeye karar verdik ...Şehrin karmaşasından uzak olması bile yetmişti burada yaşamamıza....
Gülümsedim evet burası bendeki tüm yoğun duyguları alıp huzur bırakmıştı ruhuma .....Yusuf şelaleye doğru ilerlerken boş salıncağa doğru yürüdüm .Üstünü kaplayan yaprakları temizleyip salıncağa oturdum..Ayaklarım ile kendimi yavaş yavaş sallarken bakış alanıma Yusuf u koymuştum....Bir zamanlar Yusuf'un buralarda ayak izlerini bırakması ne tuhaf bir şeydi....Yusuf'un mutlu bir çocukluğu olması güzeldi.... O burada ailesi ile mutlu bir geçmiş bırakırken ,ben annemin arkasında bıraktığı kırgın bir çocukluk yaşıyordum..
Yusuf ile tamamen zıt bir hayat yaşamıştık...Ben bir yanım eksik yaşarken ,o herşeyden biraz fazla almıştı.Peki ya yüreğinde neler saklıyordu....Yüreğinden dökülen cümleler kimeydi.....
Tüm bu duygular arasında iken zihnim geldiğimiz küçük patikadaki duyduğum ayak sesleri ile bakışlarımı Yusuf'a çevirdim..Az sonra ağaçların arasında 15 yaşlarında bir delikanlı göründü .....Yusuf yani başıma yürürken genç delikanlı iyice bize yanaşmıştı.Güien gözleriyle Yusuf a sarılıp konuşmaya başladı :
-Yusuf ağabey sizi burada bulacağımi biliyordum.
Yusuf aynı samimiyetle sarılırken konuşmaya başladı:
-Hoşgeldin Emir ....
Zihnimi biraz zorlayınca kim olduğunu hatırlamıştım.Emir Yusuf un amcasının oğluydu. Düğün günü amcasını ve ailesiyle tanışmıştım.Yusuf ların kalabalık bir ailesi vardı .Hepsi ile tanışma fırsatı bulamamıştım.Düğün günü gördüğüm yüzleride çoktan unutmuştum....
Belkide bu kadar insanı tanımama gerk yoktu......
Koca yalnızlığın arasında bu insanları tek tek zihnimde tutmak çok zordu.
-Hayırlı günler yenge ...
-Sağol Emir hoşgeldiniz....dedim
Yusuf cümlemi bitirmemle Emir'e doğru konuşmaya başladı:
-Amcamlarda geldimi?
-Evet ağabey ailecek geldik...
-O zaman eve gitmemiz iyi olur..
Bana bakarak söyledikleri ile geldiğimiz patikayı tekrar adımlayıp eve doğru yol aldık...
Kapının eşiğinde toprağa bulanan ayakkabılarımızı çıkarıp içeri geçtik .Vestiyerden çıkardığım terlikleri önce Yusuf'a uzattım kendim için çıkardığım terlikleri giydikten sonra salona doğru yürümeye başladık.Salona girdiğimizde Asım babam ve Meral annem ikili koltuklardan birine otururken hemen karşısında Arif amca ve Gülşen yenge oturuyordu. Selim ağabey sandalyelerin birinde otururken Ravza yengem içeride yoktu....Yusuf amcasına ve yengesine hoşgeldin dedikten sonra boş bulduğu yere oturdu.Ben arkasında ayakta -
-Hoşgeldiniz
-Hoşbuldum gelin hanım nasılsınız?
-İyiyim efendim....
Küçük bir sohbetten sonra izin isteyip salondan çıktım ...Mutfakta gelen seslere doğru yürümeye başladım ...Ravza yengenin sesi doldururken kulaklarımı mutfak kapısında Ravza yengenin yanında gördüğüm genç kıza uzun uzun baktım... tanımıyordum...Attığım adımlarla geldiğimi duyan Ravza yenge bana doğru konuşmaya başladı:
-Rabiacığım gel canım....
Gülümseyen gözlerle bana yanında duran genç kızı tanıtmaya başladı:
-Sevde ile tanışmadınız galiba. Sevde Arif amcanın kızı..
Ben tebessüm eden dudaklarımla:
-Hoşgeldin .
-Hoşbuldum Rabia...
Bakışlarım karşımdaki Sevde'yi tarıyordu.Üstüne giydiği uzun elbisesi ve başına taktığı eşarpla uyum içerisindeydi...Esmer teni yeşil gözleri ile bütünleşmişti.Kendinden emin çıkan sesi eşliğinde yüzüne sinen masumiyetiyle dikkat çekiyordu.
Tıpkı oda benim gibi bakışlarının arasında beni süzüyordu...
Beni tanıyormuş gibi hitap etmesi samimiyetiyle Söze nasıl başlayacağımı düşünürken gelişi güzel konuşmaya başladım:
-Düğünde sizi görememiştim Sevde ...
-Evet ,çünkü yurt dişindaydım o yüzden katılamadım...dedi .Gözlerini benden kaçırırken ben kahve yapan Ravza yenge ye yanaştım .Yaptığı kahveyi fincanlara dökerken gülümseyerek:
-Evin küçük gelini olarak kahveleri sen ikram etsen olur mu?
Bunu duymak hoşuma gitmişti ..Tamam dedim ve dolu fincanları tepsiye yerleştirdim.Ravza yenge ve Sevde önümden salona geçtiler ...Ben ilk defa bu kadar insana kahve ikram etmenin verdiği heyecanla yavaşça tepsiyi kaldırdım....Kahve fincanları nı sağ salim ikram etmeyi diliyordum.Derin bir nefes çekip elimdeki tepsiyle salona yöneldim. Bana dönen bakışlar eşliğinde kahveleri ikram etmeye başladım .....ve en son aldığım kahveyle sandalyelerin birine oturdum....

Güzel bir sohbet eşliğinde yediğimiz akşam yemeğinden sonra herkes bi tarafta koyu bir sohbete dalmıştı....Ben ve Ravza yenge mutfağı toparlarken Sevde çayları ikram etmişti...Ravza yengeyle çaylarımızı alıp bahçeye çıktık....çimlerin üstünde minderlere oturan Selim ağabey ve Emir'in bulunduğu yere ilerledik ...Ravza yenge elindeki minderi bana uzatırken benim gözlerim Yusuf u arıyordu....Elimdeki çayı Ravza yengenin yanında bırakıp müsade istedim .....Bahçenin aydınlattığı alanda küçük adımlarımla gezinmeye başladım....Meral annemler koyu bir sohbete dalmışlar dı.Evin etrafında dolandım ve ön bahçeye geldim .Biraz ötede oyun oynayan Asya'yı görünce Yusuf'unda bu tarafta olduğunu tahmin ettim...Kamelyada oturan Yusuf u görünce Yüreğim ansızın titrerken dudaklarımda küçük bir tebessüm belirdi....sessiz adımlarla biraz daha ilerlerken hemen Yusuf'un yani başındaki Sevde 'nin sesi kulaklarımı doldurdu....
-Herşeye rağmen mutlu musun?
Adımlarım olduğu yerde dururken kulaklarım sessizliğe gömülen Yusuf'un birşeyler söylemesini bekliyordu ...Geçen bir kaç dakikadan sonra Sevde tekrardan fısıldarcasına konuşmaya başladı...
-Yusuf istemediğin bir evliliğe kendini sürüklemedin değil mi?dedi durdu ve boşta sallanan elini kalbinin üzerine koydu ve devam etti:
- Kalbim acıyor Yusuf....

Zaman durmuştu o an ....Yusuf bir şey söylesin diye umut ederken cebime sıkıştırdığım Yusuf'un kalbine ait olan cümlelerin ,Sevde ye olmamasını diliyordum....Peki Sevde'yse .....Nedensiz duygularım birbirine geçerken bir yandan bu halime kızıyor bir yandan içim içimi yiyordum. ....
Yusuf......
Hiç bir şey demiyor ayak uçlarına bakıyordu..
Sessiz adımlarla geldiğim yöne döndüm..İçimdeki kırıklarla arka bahçeye tekrar döndüm .....Ravza yengenin yanına yanaştım ve boş olan minderlerin birine oturdum.Ravza yenge çayımı uzattı ..Ben derin düşünceler arasında uzatılan çayı aldım .....Gözlerim Yusuf un geleceği anı bekliyordu .....her yudumladığım çayla saniyeler hep olduğu yerde kalmıştı sanki..Yani başımda derin sohbeti duymuyordum.. Dakikalar sonra Yusuf ve Asya oturduğumuz yere doğru ilerlerken kalbim öylece durmuş atmıyordu ....Yanaklarım bir alev misali yanarken Asya bize doğru koşup Ravza yengenin kucağına oturdu...Bir yandan gözlerini ovuştururken bir yandan :
-Anneciğim uykum çok geldi....
Diyordu ....Yusuf gülümseyen yüzüyle bize doğru gelirken görmem ile içimde kırılan bir şeyler kalbime batmaya başladı.... Asya 'nın saçlarını okşarken:
-Asya seni bu gece uyutabilir miyim? Asya gözleri ile annesine bakarken Ravza yenge olur anlamında başını salladı...Kuçağıma atlayan Asya başını omuzuma gömdü...Ağır adımlarla arkamda hissettiğim Yusuf un bakışları arasında eve girdim.....

Asya ya masal anlatamadan derin uykuya dalmıştı.....ben Asya nın yanına uzanıp boş gözlerle tavanı izlemeye başladım.....Alışkın olmadığım bu ritimsiz kalp atışlarımdan yorulmuştum...Yusuf neden bende bu kadar etki bırakıyordu....
^Ömer ^diye fısıldadım......Gözlerim dolmuş ağlamak için yer arıyordum..Eski hayatımı özlemişmiydim..Şu an kalp ağrısının yerine toprak kokan evimde olmaya razıydım..
^Ömer^ diye fısıldadım tekrardan....aklım onu günlerdir hatırlamadığını anımsatıyordu kalbime.....neden Ömer 'den çok Yusuf yer ediniyordu kalbimin derinliklerine........

Slm ve dua ile.......

KALBİM AVUÇLARINDA TİTRERKENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin