beauty and the beast

1.7K 82 39
                                    



Lay, kıyafet ölçüleri alınırken, pencereden Kayıp Ada'ya bakıyordu.

Babası Canavar, annesi Belle ile evlendikten sonra balayı yerine bütün masal krallıklarını bir araya getirmiş ve Auradon Birleşik Krallığı'nı kurmuştu. Kötüleri ise etrafı sihirli bir bariyer ile korunan Kayıp Ada'ya yollamıştı.

"Birkaç ay sonra kral olacağına inanamıyorum!Sen daha bebeksin!"
Canavar, kolunda Belle ile kapıdan girerken konuştu.

"Yakında 18 olacak tatlım." Belle, eşinin kolunu sıkarak durdu.

"Kral olmak için hala çok genç! Ben en az 40 yaşıma kadar iyi bir karar veremedim."

"İyi de benimle evlenmeye karar verdin."
Belle, eşinin dediğine karşılık dik bakışlarıyla konuştu.

"Yani ya sen ya da çaydanlık olacaktı. Şaka şaka."
Canavar oğluna dönüp yüzünü sıkınca Lay güldü.

"Anne, baba."
İleri adım atmaya yeltendiği zaman terzi onu durdurdu.

"Kral olarak ilk duyuruma karar verdim. Kayıp Ada'da bulunan çocuklara bir şans vermek istiyorum. Bizimle yaşamaları için."

"Ne?" Canavar yüksek sesle bağırınca terzi ürktü.
"Düşmanlarımızın çocukları bizim aramızda mı yaşayacak? İmkanı yok! Berbat suçların sorumluları onlar!"

"Ama çocukları suçsuz baba," Lay ileri adım atıp babasının önüne geldi. "Önce birkaç tanesiyle başlarız diye düşündüm. En çok ihtiyacı olanlarla. Onları seçtim bile."

"Oh, öyle mi?" Canavar sinirle sorduğunda Belle eşine döndü.
"Ben sana ikinci bir şans vermiştim." Lay'e dönüp devam etti. "Aileleri kimler?"

Lay yutkunup konuşmaya başladı.
"Cruella DeVil, Scar, Siren Kraliçesi* ve Malefiz."

Son kelimeyi sırtını dikleştirerek söylemişti.

"Malefiz mi? O ülkedeki en kötü düşmanımız!"
"Ama kızı değil!"

"Pekala Lay. Dene bakalım, ama kötü giderse sorumlusu sen olacaksın!"
Canavar arkasını dönüp sinirle kapıya yürüdü.

~

Önünden geçen çocuğun elindeki şekeri alıp yaladın ve arkandaki kalabalığa doğru kaldırdın.

Bir anda gülüşmeler korku dolu çığlıklara ve kaçışmalara dönüştü. Arkandan gelen gölgeyi gördüğünde şekeri indirip arkanı döndün.
"Merhaba anne."

Malefiz, asasını yere vurup konuştu.
"Şeker mi çalıyorsun Y/N? Hayal kırıklığına uğradım."

Şekeri ona uzatıp konuştun.
"Bir bebekten çaldım ama."

Malefiz kocaman gülümsedi ve şekeri elinden aldı.
"Ah, aferin benim kötü kızıma!"

Şekere tükürdü ve korumalarından birine verirken konuştu.
"O iğrenç yaratığa geri ver bunu."

Bu sırada senin yüzündeki gülümseme solmuştu.
"Ah, anne..."
"Olay ayrıntılarda hayatım, kabalık ve kötülük arasındaki farkı oluşturan da bu. Ben senin yaşındayken koca krallıkları lanetliyordum."

Son birkaç kelimeyi söylerken ona eşlik etmiştin. Geçtiğimiz 17 yılda bu hikayelerden bıkmıştın.

"Bak canım, sana asıl önemli olan şeyi öğretmeye çalışıyorum. Yani ben olmayı. Oh! Haberlerim var! Az kalsın arada kaynıyordu!"

Sana ve arkanda duran çetene bakarak konuştu.
"Dördünüz, başka bir okula gitmek için seçildiniz! Auradon'da!"

Arkandan gelen boğuşma sesleri arkadaşlarının kaçmaya çalışıp başaramadığını gösteriyordu.

Long Live Evil | Lay OC |Where stories live. Discover now