lion king

656 50 11
                                    


Kapının tıklatılmasıyla uyandınız. Gece, erkeklerin odasında uyumuştunuz. Nedeni tabiki sen ve Elena'nın o korkunç pembe odaya dönmek istememesiydi.

"Ben bakarım." Kai ayağa kalktığında, sizin de uyanma vaktinizin geldiğini anlamıştın.

Kai ise kapıyı açtığında, kırmızı saçlı bir çocuk görmüştü.
"Şey, merhaba." Çocuk konuştu. "Ben kuzenimi arıyordum da, Scar'ın oğlu."
"Scar'ın oğlu mu? Sen kimsin ki?" Kai, yargılayıcı bakışlarla konuştuğunda çocuk yutkundu.
"Ben Sehun. Simba'nın oğluyum. Kuzenim içeride mi?"
"Karşında duruyor."
"Oh, şey, Auradon Koleji'ne hoş geldin. Babalarımızın arasında ne geçerse geçsin biz bir aileyiz ve-"

Sehun'un sözü, Kai'nin kapıyı kapatması üzerine kesilmişti.
~

"Eğer biri size ağlayan bir bebek verirse ne yaparsınız?"

Düzeltici iyiliğe giriş dersi, en fazla bu kadar sıkıcı olabilirdi. Sen uyuyakalmamaya çalışırken, Elena yanında resim çiziyordu.

"A şıkkı, lanetler misiniz?" İyilik Perisi karatahtaya soruları yazıp sizden çözmenizi istiyordu.
"B şıkkı, kuleye mi kapatırsınız? C şıkkı, biberon mu verirsiniz? Yoksa D, kalbini mi sökersiniz?"

Kimseden cevap gelmeyince, İyilik Perisi, senin aksine uyumayan Elena'ya döndü.
"Elena?"

Elena, kafasını kaldırmadan cevap verdi
"C şıkkı, biberon verilir."

"Hey, kafandan beyin fışkırıyor." Kai, genç kıza bakarak konuştuğunda, Elena ona bakmak için kafasınu kaldırdı.
"Eğlenceli gelmeyen şıkkı seç yeter."

Yanınızdan hafifçe çığlık atan kızı duyunca, uykulu halini kenara bırakmıştın.

"Merhaba tatlım," İyilik Perisi, kıza bakarak konuştu.

"Merhaba," kız tedirgin şekilde devam etti. "Taç giyme töreni için dersi erken bitirmelisiniz."

İyilik Perisi'ne bir kağıt uzatırken korkuyla size baktı.
Dirseğinle yanında oturan Elena'yı dürttün.

"Hepiniz kızım Yeri'yi hatırlıyorsunuz, değil mi?" İyilik perisi kağıda bir şeyler yazarak konuştuğunda Yeri'den itiraz eden nidalar yükseldi.
"Anne, hayır!"
"Sorun yok Yeri, herkesle tanış."

Şimdi Yeri size dönmüştü. Korkuyla konuştu.
"Merhaba. Şey, siz bana takılmayın. Devam edin."

Kız yanınızdan geçerken yine çığlık attığında aklına dahiyane bir fikir gelmişti.

İyilik Perisi boğazını temizleyip konuştu.
"Biz devam edelim."
~

Koç, kıyafetlerini giymiş olan oyunculara bakarak konuştu.

"Lay, Kai, siz hücumdasınız! Sehun, savunmadasın! Xiumin sen atıcısın."

Daha sonra Koç'un gözleri, sahada ne yapacağını bilmeyerek etrafa bakan Chanyeol'a çevrildi.

"Hey sen! Kayıp çocuk! Kaskını tak hemen! Ve ölüm bölgesinden de uzaklaş!"

"Ölüm bölgesi mi? Ne?" Chanyeol hızlıca yürürken kendi kendine konuştu.

Şimdi oyun başlamıştı, herkes kuralına göre oynuyordu. Bizim Kai dışında.

Önüne gelen herkesi yere seriyordu kara çocuk.

Nihayet topu kaleye attığında kaskını be eldivenleri çıkararak konuştu.
"Vuuhuuu, evet! Hadi gidelim!"

Koç düdüğünğ öttürdükten sonra Kai'yw bakarak konuştu.
"Hey sen! Gel buraya!"

Long Live Evil | Lay OC |Where stories live. Discover now