4.8

10.6K 861 461
                                    

İyi okumalar ❤️

Multideki fotoğraf temsili

Bugün attığım beşinci bölüm olarak sınır koymalıyız diye düşündüm.

Sınır: 45 Vote 200 yorum (Random ve sınır geçsin diye sürekli kalp koymayın lütfen. Bölüm ve kitap hakkında yorum yapabilirsiniz.)

İki hafta sonra

"Biraz yavaş yürür müsün Toprak? yetişemiyorum."

"Bende neyi unuttum diyordum kızım çok yavaş yürüyorsun ya."

"İyi o zaman sen bekleme beni, zaten ben tek gelirim hastaneye demiştim sana. Belli ki işin var koştur koştur çıkıyorsun hastaneden."

"İşim falan yok melek. Alınganlık yapma bana. Hem sen gelsene şuraya." dediği an elimi tutması bir olmuştu.

Elimi tutmuştu lan resmen benim elimi tutmuştu. İki haftadır sürekli yan yanaydık. Hastaneye birlikte gelip gidiyorduk. Genelde benim evimde vakit geçiyorduk. Ara sıra da dışarıda yemek yemeğe gidiyorduk.

Her şey gerçekten iyi gidiyordu ama  henüz adını koyduğumuz bir şey yoktu. İki yakın arkadaş gibi takılıyorduk fakat benim kalbim ona depar atıyordu.

"Ne yapıyorsun sen be!"

"Elini tutuyorum kızım, maazallah biri kaçırır seni falan hiç uğraşamam sonra."

Sözleriyle bulunduğum yerden kıpırdamadığımda o da durup bana bakmaya başlamıştı.

"Bir şey mi oldu Liya?"

"Benimle uğraşmak sana yük geliyor." dedim kısık çıkan sesimle. " Hani dedin ya biri kaçırır falan uğraşamam diye. Belki de o kız sırf seni sevdiği için bana bunları yaptı bunu biliyordun ve sadece vicdanını rahatlatıyorsun benle ilgilenerek." dedim gözlerimin dolduğunu hissettiğimde.

"Hayır melek bu söylediklerin asla doğru değil. Evet herşey kahretsin ki benim yüzümden oldu. Eğer ben olmasaydım o kız benimle kafayı bozmaz ve sana zarar vermezdi. Ama ben bu yüzden yanında değilim. Seviyorum lan oldu mu? Aldın mı cevabını şimdi?"

Sözleri biter bitmez beni kucağına aldığında ufak bir çığlık atmıştım.

"Ne yapıyorsun sen öküz herif indirsene beni. Gelmek istemiyorum seninle. Bırak beni bırak."

"Çok konuşuyorsun güzelim. Boşuna o tatlı dilini yorma. Arabaya kadar ben taşıyacağım seni sonra da direkt benim evime geçiyoruz?"

"Senin evin?" dedim şaşırdığım belli eden bir ses tonuyla.

Aynı zamanda beni yere indirdiğinde arabaya çoktan gelmiş olduğumuzu fark ettim.

"Senin evine falan gelmek istemiyorum."

"Benim evime gelir misin diye sormamıştım bende zaten."

"Ne kabasın sen böyle ya?"

"Ne tatlısın sen böyle ya?"

Ne kadar kendimi zor tutsam da şu an da yaptığımız konuşma çok komikti ve sinirlerim bozulmuştu. Dayanamayarak ufak bir kahkaha attığımda Topraktan ses çıkmadığını fark etmemle ona bakmıştım ki gözleriyle gülüşüme baktığını fark ettim.

"Çok güzel gülüyorsun be güzelim."

"Imm şey biz en son ne diyorduk."

"Bilmem bir önemi var mı ki?"

"Yok mu ki?" dediğimde eğilip gamzemden öpmesi bir olmuştu.

Yüzüne bakamayacak kadar çok utandığımda gözlerimi etraftaki her şeye çevirdiğime yemin edebilirim.

Belli bir süre sonra kahkaha sesi duyduğumda istemsizce gözlerimi Toprağa çevirdim.

"Bir insan utanınca bu kadar mı tatlı olur be kızım."

"Bir insan gülünce bu kadar mı güneş açar be dövmelim."

Bölüm Sonu.

Bölüm hakkındaki yorumlarınızı alabilirim.

Dövme	Where stories live. Discover now