Kuyruklu yıldızlar her dileği peşinden sürükler mi? Begüm'ünkini sürükledi. Ama Begüm'ün bilmediği bir şey vardı: Dilek, eksik dilenmezdi. Peki Begüm'ün eksik dileği başına nasıl ve ne kadar dert açabilirdi?
Konser günü gelip çatmıştı. Saçlarımı omuzlarımın arkasına itip derin bir nefes alarak aynadaki görüntüme baktım son kez. Altımdaki kot şort konusunda pek emin olmasam da ne başka bir şey giyesim vardı ne de üstümü değiştirecek havada değildim. Askılı badimi düzeltip açıkta kalan boynumu ince bir kolyeyle kapadım. Makyaj masamın üstünde duran yüzüklerime son kez bakıp içlerinden birkaç tane seçip siyah ip bilekliğimi taktım ve bel çantamı kaptığım gibi telefonu şarjdan çektim.
Tam beş gündür oylekolayasikolmam ortalıkta yoktu. Kerem döneli üç gün oluyordu ama anonim hâlâ gelmemişti. Bu beş günde ona her gece bir şarkı atmıştım. Sahile indiğim zamanlarda Bartu'yla görüşüp vakit geçirmiştik bunun haricinde. Bana yakın davranıyordu ama Eslem'in Bartu söyledikleri sürekli aklımda dönüp duruyordu.
"Annecim, babacım ben çıkıyorum," diye seslendim içeriye doğru. Tabii annemin söylenmelerine hiç aldırmadan dışarı çıkıp Melekleri beklemeye başladım. Annem Diyar'ı en az bizim kızları sevdiği kadar severdi, hatta izin vermesinin sebebi de buydu. Çok geçmeden hemen önümde duran aracın arka kapısını açtım ve beni arkada bekleyen vefalı arkadaşım Melek'in yanına oturdum. Utancımdan hemen önümde oturan Emir'e bakamıyordum bile.
"Hoş geldin Begüm," dedi Diyar sırıtarak. Melekle sarılıp öpüşmüştük. "Hoş bulduk enişte. Arabayı yükseltmişsin," diye karşılık verdim ben de ona sataşmak isteyerek.
"Hoş geldin Begüm." Emir bunu söylerken arkasına dönüp gülümsemişti. Tatlı bir çocuktu Emir, sarışındı. Öyle kalıplı ve ultra yakışıklı değildi ama kendine göre bir karizması vardı.
"Sen de hoş geldin Emir," diye mırıldandım ona gülümserken.
Melek ve Diyar birbirlerine dikiz aynasından bakıp gülerken Melek'in aklından geçenleri duymuş gibi irkilip ona ters ters baktım. Emir ve beni mi düşünüyordu? Bana öyle gelmişti açıkçası.
Daha konser saatine çok olduğu için bir yerlerde durup pizza yemiştik. Tüm uğraşlarıma rağmen Diyar ve Emir kasaya giderlerken Melek bana dönmüştü. "Ne güzel olmuşsun kız böyle sen," dedi yanağımdan makas alırken. "Dur bugünü senin için ölümsüzleştireceğim."
Hemen telefonunu çıkarıp kamerayı bana doğrultunca ne yapacağımı bilememiştim. Yine imdadıma yetişip bana istediği bir pozu verdirdi ve fotoğrafımı çekti. Gerçekten de güzel olmuştu. Daha sonrasında çocuklar gelene kadar birlikte saçma salak selfieler çekindik. Çocuklar gelince bizi öyle görmüşlerdi ve birlikte de çekinmiştik ama hain Melek bilerek bir yanıma Emir'i itmişti. O anın şaşkınlığıyla Emir'le ikimizin de sopa gibi çıktığı fotoğraflar olmuştu.
Melek yine elindeki kozu oynayıp öne oturunca arkaya Emir'le birlikte oturdum.
"Can Ozan dinlediğini duyduğumda çok şaşırdım," dedi Emir bir süre sessiz kalıp. "Yani pek bileni yok."
Ona gülerek döndüm elimde olmadan. "Aslında tahmin ettiğinden daha çok biliniyor ama insanlar bu yeni nesil şarkıcıların, grupların yaptığı şarkıları ergen müziği diye nitelendirdiği için dinleyen de söyleyemiyor," dedim omuz silkerek ve bu aşırı sinir bozucu bir durumdu.
Emir yüzünü buruşturup memnuniyetsizce başını iki yana salladı. "Cidden mi? Yani neden öylece kabul edemiyorlar ki?"
Bu, uzun bir zaman boyunca benim de merak ettiğim ama sonra cevabını aramaktan vazgeçtiğim bir soruydu. Artık eskisi kadar takılmıyordum insanların düşüncelerine. Yolculuk boyunca Emir'le ders dışında her şeyden konuşmuştuk ve okulda sürekli derslerle alakalı konuşan çocuğun bu hali bana aşırı tuhaf gelmişti. Sevmediğimi de söyleyemezdim, sadece alışık değildim.
Diyar arabayı park edip kemerini açtığında biz de Emir'le inmiştik. Hemen arkamızdan Melekler de gelince biletlerimizi çıkarıp görevlilere gösterdik. Çantalarımız, üstlerimiz aranmıştı. Sorunsuz bir şekilde sahile kurulan konser alanına ilerlemeye başlamıştık. Bir an kalabalık olunca Emir elini sırtıma doğru koymuş, bana eşlik etmişti. Şu an tüm aklım, fikrim iyice karışmış durumdaydı.
Şortumun arka cebindeki telefon titreyince şaşkınca telefonu elime aldım ve bildirime baktım heyecanla. Anonimden değil, Kerem'dendi.
keremubay: konserde misin?
keremubay: yani en azından gördüğüm sen miydin diye soruyorum
hiitsmebeg: Evet, Diyarlarla geldim
Diyar ve Kerem arkadaşlardı, Bartu'dan her ne kadar hoşlanmasa da Kerem'i sevdiğini söylemişti Diyar. Onlara dönüp hemen bu haberi verdim ama Kerem bana görüldü atmakla yetinmişti. Homurdanıp telefonu yine cebime koyacağım sırada aklıma, Melek'in çektiği fotoğrafı yüklemek gelince "Hadi bakalım oylekolayasikolam; sen mi yamansın, ben mi yaman!" gibi bir diklenmeyle fotoğrafı yüklemiştim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
hiitsmebeg öyle kolay aşık olmam ama konser havası çarpıyor insanı
Telefonu yine cebime atmadan önce Instagramdan gelen mesaj bildirimleri hariç diğerlerini kapamıştım. Sonrasında konseri rahat rahat dinleyip anı yaşamak için telefonu cebime attım. Kısa bir bekleyişin ardından sahneye önce Sedef Sebüktekin çıkmış, Can Ozan gelene kadar kendi şarkılarından birkaç tane söylemişti. Can Ozan geldiğinde ise ilk söyledikleri şarkının Bul Beni olması resmen kaderin cilvesiydi.
Yerimde duramayıp hopladığım zıpladığım, kendimden geçerek kendi kendime şarkı söylediğim bir anda Emir de bana eşlik ediyordu. Ona gülerek önüme döneceğim sırada elini bana uzatmıştı. Hiç şüphe etmeden elini tuttum, Öyle Kolay Aşık Olmam başlamıştı. Gülerek sallanmaya başladığımda Emir ellerimizi hafifçe kaldırıp beni etrafımda döndürmüştü.
"Yine görüşürüz, hiç sanmam Yaşıyoruz çok farklı hayatlar"
Birden omzum başka birine çarpınca mahcup olarak özür dilemek için başımı kaldırmıştım. Kerem yanımızdaydı, Bir elini hafifçe belime doğru koyup bana gülümsedi.
"Benim olmazsan burada bir dakika durmam"
Tam da burada göz göze gelmemiz ne kadar manidardı? Ben mi konuşamıyordum yoksa dünya mı durmuştu?
- Boool bol yorum yapmaya ne dersiniz? Gece üçüncü bölümü atabilirim de... *sinsi sırıtış*