Birinci Sezon, Onuncu Bölüm -01.10-

361 29 13
                                    

16

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

16.08.2019

Dün belki de hayatımın en zor günüydü. Hem Deniz'in beni öldürmek isterken ki o parlayan gözlerini görmek hem de asla tekrar eskisi gibi olamayacak gerçeğimiz tüm hayat enerjimi bitirmişti.

Ek olarak bir de üçüz kardeşlerimden Affan'ın bir anda ortadan kaybolduğunu ve bunu yaparken Odkan'ı çok fena kırdığını öğrendim. Tüm gece kardeşimizi mahalleli, polis devriyeleri ile ararken Kaan'ın 'mayınlı bölge' diye geçen sokağın çöpünde kanlar içinde bir çocukla onun biraz gerisinde Affan'ın asla bileğinden çıkarmadığı annemizin bilekliğini kanlı bir şekilde bulması ile daha da beter hâl almıştı. Çocuk hastaneye götürülmesinin ardından maalesef hayatını kaybetmiş, Kaan da büyük bir çöküntü yaşamıştı. Her zaman bencil olarak tanıdığım Kaan'ı, çocuğun ölümüyle yıkıldığını gördüğüm zaman ne kadar ön yargılı olduğumu anladım.

Affan eve sabaha doğru gelmişti, Kaan da bilerek ona bilekliğinin nerede olduğunu sorduğunda cevap alamamıştık. 

Şimdiyse dün sanki hiçbir şey olmamışçasına okula gelmiş, ders dinliyoruz. Üçüz kardeşlerim sırasıyla önümde otururken Odkan'ın sinirle defalarca yumruklarını sıktığını görmek beni daha da kahrediyor. Affan ise hiçbir soruna neden olmamış gibi rahatça dersine odaklı.

"Olkan," diye seslenen hocayla başımı sıramdan kaldırdım. Gözlerim dün hiç uyuyamadığım için kanlıyken midem de hiçbir şey yememenin verdiği ekstra ile açlıktan gurulduyor.

"Efendim hocam?"

"Dün iyi uyuyamadın sanırım," dedi hoca.

"Öyle oldu hocam. Bazı pürüzlükler yüzünden gecem hiç oldu," derken Affan'a bakıyor, ona doğru konuşuyorum. Ama beyefendinin umurunda değil, tek yaptığı tahtadaki konuları defterine işlemek. Odkan'la öyle kötü konuşmuş ki çocuk anlatırken ağlamamak için kendini sıksa da birkaç gözyaşı şelale gibi akmıştı.

"Derse odaklan, lütfen." Hoca tekrar tahtaya döndü. Başımı iki yana sallayarak arkama yaslandım. Harika! Bir de dersi düşünmeliyim.

Bana doğru dönen Odkan konuşmasına başladı; "kardeşim gel, kabul et şu teklifi."

"Odkan, tam şu anda kafamı patlatsak kan yerine düşünce fışkırır. Önüne dön lütfen." Başını aşağı yukarı sallayarak döndü ve kafasını kaşıdı. Bu çocuğu sürekli bırakmak istemiyorum, Affan yalnızken zaten bitirmiş çocuğu. Uzanıp elimi omzuna koydum ve darılıp darılmadığını sordum.

"Yok lan! Ne darılacağım? Kardeşler birbirlerine darılır mı hem?" Aslında soruma soruyla cevap vermesi içinden bir yerlerde darıldığını gösterir ama, gönlünü almasını bilirim.

Kapı birkaç kere tıklandığında hoca izin verdi ve Deniz'in yüzünü gördüm. Bana ne yaparsa yapsın ne derse desin onun yüzünü gördüğümde bu mutluluğuma engel olamayacağım. Diğer hocaların toplantı yaptığını, bizim sınıftakini de beklediğinin haberini verince hoca her ne kadar şaşırsa da eşyalarını toplayıp çıktı.

KardeşlerimWhere stories live. Discover now