Bölüm 1

82 14 68
                                    

Her diyarın göğünü bir makas misali ortadan ikiye kesen gök gürültüleri uğultularını yok etmek bilmezken; karanlık, nemli ve her duvarın farklı bir leke taşıdığı bu is kokan mağarada oturuyordu Abel.

Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağan yağmur, Teriod Nehri'nin taşmasına sebep olacak ve sirenlerin serenatını yerlere serecek gibiydi.

Bunca gürültüye rağmen Brett'in ayağındaki demir süslemeli, kahverengi deri botlar mağaranın içine doğru her adımında biraz daha sesleri yarıyor, kendini duyurma mücadelesi veriyordu.

Abel, koca mağaranın içerisindeki bu temsil alanına ayrı bir hayranlık besliyordu. Yaklaşık on metreye varan tavan yüksekliği ve yirmi dev boyutundaki genişliği ile dillere destan taş oymalarıyla doluydu.

Dev kayaları kırarak ve düzelterek oluşturulan iki üst üste oturma alanı, baktıkları duvarda kutsal ağacın oymasını taşıyor, altında ise Abel'in gelişine teşekkür olarak sunulan nesli yüzyıllar önce tükenmiş fosillerin kemiklerini taşıyan bir sepet bulunduruyordu.

Büyük kapı açıklığından içeriye, üstündeki gri kumaş yağmurdan dolayı siyaha doğru koyulaşmış olan Brett girdi. Siyah, iri gözleri; bir yelpaze misali gür kirpiklerinin penceresinin ardından bütün meydanı taradı ve başıyla temsilcilere selam verdi. Abel'a bakış atarak kürsünün başına geçti ve temsilcilerin halklarının isteklerini konuşmak için geldikleri bu küf kokan alanda boğazını temizledi.

"Herkesi sırasıyla her zamanki gibi dinleyeceğiz. Sorunlarımıza çözüm aramak için buradayız, unutmayalım. Başlayabiliriz."

Rita eliyle kafasındaki şalı düzelttikten sonra birkaç kere dudaklarını araladı fakat geri kapattı. Söyleyeceği şeyden emin bir tavrı vardı buna rağmen olmadığını hareketleri ile ele veriyordu.

"Öncelikle, temsilcilerin ve özellikle senin önüne sunmak isterim ki, Brett. Ejderlerimizin yüzde sekseni Kırağı Şehri'ne giriş izinlerini kaybettiler. Cezaya çarptırılacaklardı fakat taşıyıcı ejderlerin neslini devam ettirdikleri için azad edildiler. Sadece nakil işlemlerini gerçekleştirecek yaklaşık doksan ejderha şehre giriş iznine sahip."

Rita, hilal şeklindeki kaşlarını hafifçe çatmış; ince, uzun parmakları ile oynayarak buna gelecek çözüm yollu bir cevap bekliyordu.

O sırada Abel, Rita'yı iyice süzdü. Altın rengi, ince telli saçları iki yandan örülmüş; saç tellerinin arasından çıkan taş eden yılanları ise sahiplerinden emir beklerken ten rengi bir şal altında örtülmüştü. Simsiyah gözlerine karşıt bembeyaz bir teni vardı. Selvi bir boyu, uzun bacakları, parmakları ve kırmızı, dolgun, kavisli dudaklara, hokka gibi bir buruna sahipti.

Brett sakallarının arasında kaybolmaya yüz tutmuş, ince, geniş dudaklarını aralayarak gorgonların sorununa çözüm odaklı konuşmaya başladı.

"Rita, biliyorsun ki Kırağı Şehri'nin başında işçi devler var. Her ne kadar Aleah'tan emir alıyor olsalar da o şehrin yönetmeliğinde başka birinin olduğunu hepimiz biliyoruz. Bize karşıt temsilcilerden biri olduğunun da uzun zamandır farkındayız. Abel'ı o ağacın eşiğinden aldığımız zaman biz kendi aramızda bir barış başlatmış olsak da, bizim dışımızdakilere bir savaş açtık. Tanrıma minnettarım ki kimse Abel'ın neye benzediğini veya hayatta olup olmadığını bilmiyor. O yüzden aranızı Kırağı Şehri'nin başı Kevin ile iyi tutmak zorundasınız. Abel, on yedinci gün dönümünü kutlamadan etraftakiler ile bir anlaşmazlığa girmek akıl kârı değil."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 03, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kılıçlar ve Kaderler Where stories live. Discover now