Güneş

11 0 0
                                    

 Tüm masallar birbirine girmişti bende...Denizin ortasındaki mahzende yaşamıştım yıllarca ,babamın prensesiydim ben bundan önce... Kapatmıştım tüm pencerelerini , tahtalarla örtmüştüm aydınlığımı ; kaç kapı varsa dışarı çıkmamı sağlayan hepsini tek tek kapatmıştım.Karanlıkta yalnızlıktan korkardım ben.Ama kendimi korkumla  baş başa bırakmıştım.Çünkü bir korkumla yüzleşirken diğer tüm korkularımdan kaçıyordum.Kaybetmekten korkardım hep.Bu yüzden sevdiklerinin üstüne titrerdim.Kendimden önce onları düşünürdüm.Dışıma pek yansıtmamaya çalışsamda bazen tüm korkularımı göz önüne sererdim.Bu minik kızın o panik hallerine gülebilirdiniz ama o...Vedaları sevmezdi minik kız , bu yüzden tatilleri de pek sevmezdi aslında...İnsanları mutlu etmeyi severdim, durduk yere yaptığım iyiliklerle verdiğim hediyeler bundandı.Ama insanlar garipserdi beni, uzaklaşırlardı.Benim o enerjik halim çoğu zaman insanların benden uzaklaşmasına neden olurdu.Bu yüzden ve daha birçok nedenden insanlardan uzaklaştım ben...Minik kız, çok yorulmuştu...

 Bir sürü ışığı vardı babasının prensesinin...Mesela babam prensesim dediğinde tüm ışıklarım yanardı bi anda , rengarenk , çok güzellerdi.Sanki Kaf Dağı'nın ardındaki ülkenin prensesiydim...minik kızın ülkesi...Sonra insanlardan uzaklaşmak isteyince minik kız , ülkesinden de uzaklaştı , kıyılara ulaştı  , attı kendini denize Sergüzeşt'teki Dilber ile...

 Sonra aylarca uyumuşken suyun üstünde bir gün batımına uyandım.Derya deniz olmuştum ben.Hani bi sihrim var demiştim ya...Şimdi de derya deniz oldum işte... Afalladım önce  , gözümü aldı Güneş.İçimdeki söndürdüğüm tüm ışıklara inat parlıyordu sanki.Güneş'in kızıllığına aşık oldu babasının prensesi...Onu seyretmeye dalmışken kıyıya vurdum bi anda...Geldiğim yere baktım.Koskoca denizin ortasında minicik bi adada ; ülkemden masallar diyarından uzakta, sadece Rüzgar ,Güneş ve ben...Rüzgardı babasının prensesini buraya sürükleyen, gün batımında Güneş ile karşılaştıran.Ayağa kalktı babasının prensesi, sonra ufacık bi rüzgarda yıkılıverdi.O yumuşak dalgalı saçlarım kumlarla buluştu.Güneş'in de etkisiyle kızıl kahve görünen saçlarım bi dalgayla denizle buluşuverdi.Sanki önce saçlarımdan tuttu deniz sonra tüm bedenini yutuverdi bi anda...Gözlerim kapalıydı.Denizi her zerremde hissediyordum.Son hatırladığım nefes almaktan vazgeçtiğimdi...

 Minik kız vazgeçti bu dünyadan, çünkü artık babası artık ona prenses demiyordu...

?Where stories live. Discover now