Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
mis gibi okumalar
||||
"Voah, çok anlamlı! "
Herkes koltuğa oturmuş, birkaç kişi ise yerde oturuyorken ben ve Taehyung ayakta durmuş birlikte masanın üzerinde duran hediyeleri açıyorduk.
Sınıf arkadaşlarım kendi aralarında para toplayıp bana çok güzel bir hediye almışlardı
"Prezervatife de ne çok ihtiyacım vardı" dediğimde herkes kahkaha atmıştı.
Şerefsizler, insan herkesten para toplayıp başka bir şey alırdı bunlar gitmiş ne almış
"Sıra ben de," diyip oturduğu yerden kalkmayıp işaret parmağını doğrultmuştu "pembe olan"
Umarım düşündüğüm şey değildir, umarım.
Hediye paketini bana uzatan Taehyung'a gülümseyip elinden almıştım.
Zar zor paketi açıp içindeki kutuyu çıkartmıştım. Herkes pür dikkat beni izliyor. Gerçi onları şaşırtan asıl olay Yoongi'nin bana hediye almasıydı.
Paketi açtığım sırada gözlerim direkt Yoongi ile buluşmuş ve kaşlarımı çatmıştım. O sırada diğerleri ve bunlara Taehyung da dahil hepsi gülmeye başlamışlardı.
"Farklı versiyon," diyip omuz silkip kolunu Jimin'in omzuna atmıştı. "bu sefer dantelli"
Her sena aynı hediyeyi alması ve benim her sene göğüsüm olmadığına göre "parasını boşa harcıyor" diye içimden geçirip susma hakkımı kullanmıştım.
"Daha sonra ödeşiriz" diyip göz devirmiştim. Hediye ettiği sütyeni tekrar kutuya koyup masanın üzerine bırakmıştım.
"Bu da benden," gülümseyerek omuz silkmişti Taehyung "küçük bir hediye"
Uzattığı büyük hediye kutusunu uzattığı sırada gülümseyip elinden almıştım
Baya küçükmüş ya.
"Şaka mısın?!" hediye ettiği kamerayı kutudan çıkartıp Taehyung'a bakmıştım. "Ben bu hediyeyi nasıl kabul ederim?" dediğimde ise kollarımı beline dolayıp sarılmıştı kısa bir süreliğine.
Ayrıldığımız da yanaklarımı ellerinin arasına almış ve okşamıştı "bu kamerayla güzel fotoğraflar çek, bizim güzel anılarımızı çek"
Gülümseyip kafamı sallamıştım. Kamerayı dikkatlice kutuya koyup kapattığım sırada herkes birden ayaklanmıştı.
"Nereye?!" diye seslendiğim zaman herkes mutfağa ilerlemiş ve ellerinde tabaklarla teker teker çıkmışlardı.
Yoongi önümde elinde tuttuğu tabağı gözümün önünde sallayarak "buraya pasta yemeye geldik" diyip masanın kenarına geçmişti.
Pasta çoktan dilimlere ayrılmış tabaklara konulmaya başlanmıştı. "zaten benim doğum günüm değildi ya"
