Bölüm 15: Kayıp

3.9K 349 7
                                    


"Ne hakkında yardımımıza ihtiyacınız var?"diye sordum hala kapıda duran Margaret'e. Fakat sonra bunun bir kabalık olduğunu farkedip kenara çekilerek içeri geçmesini işaret ettim. Sessiz adımlarla içeri geçerken onu takip ettim.

Salondaki uğultu Margaret'i gördüklerinde hızlı bir şekilde kesildi. Rigel, Margaret'i görünce kaşlarını çattı ve onun önüne geldi.

"Ah, doğru sen de buradaydın çocuk."dedi Margaret kafasını hızlı bir şekilde okşayarak.

Onu kısaca ekiple tanıştırdım. Ardından "Otur lütfen."dedim boş olan tekli koltuğu göstererek. Kafasıyla onaylayıp gösterdiğim yere oturdu. Rigel bir şey olduğunu anlamış olacak ki onu takip edip dizlerinin önüne çöktü ve soru işaretiyle ona bakmaya başladı. Fakat Margaret'in yüzünde endişe kırıntıları gizliydi. Ne olduysa Rigel buradayken anlatmayacaktı. Buna emindim.

"Rigel, neden Jason'ın koleksiyonuna bakmıyorsun? Eminim hoşuna gidecek bir şey bulursun."
Adını seslenmemle hızlı bir şekilde bana döndü. Sonrasındaysa gözleri Jason'a kaydı.
Margaret tuhaf bir şekilde bir bana bir Rigel'e bakmıştı. Bir şey anlamaya çalışıyor gibiydi. Tepkilerini kaçırmayacak kadar ona odaklanmıştım.

"Hayır!"diye ayağa fırladı Jason.

"Hayır mı?"diye sordum yüzüne bakarak. Ciddiyetimin farkına vardığında yavaşça koltuğa geri oturdu.

"Biraz bekleyin diğer evden getirmem gerekiyor."dedi memnuniyetsizce ve yavaş adımlarla evden ayrıldı.

"Rigel."dedi Margaret. Rigel'in hemen tepki verip ona bakmasıyla kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı.
"Nasıl oldu bu?"diye sordu ardından.

"Ne nasıl oldu?"diye sorusuna soruyla yanıt verdim.

"Bu ismi nasıl kabul etti? Kabul etmekle kalmayıp nasıl hemen benimsedi?"diyerek sorusunu açıkladı.

"Neden bunu yanlış bir şeymiş gibi söylediniz?"diye sordu Tanya.

Gözlerim sadece Margaret'in üzerindeydi. Tanya'ya döndü ve "Elbette yanlış bir şey değil. Sadece şaşırdım."dedi.

"Neden şaşırdınız?"diye bu sefer Linda sordu.

Margaret Rigel'e döndü ve "Şimdiye kadar hiçbir ismi kabul etmemişti."dedi.

"Belki ona verdiğiniz isimleri beğenmemiştir."dedim Rigel'e bakarak. Gözlerimiz buluştuğunda tek gözümü kırpıp sırıttım. O da aynı şekilde göz kırpıp gülümsedi. Yüzümdeki sırıtma gülümsemeye dönüştü.

"Elbette, bu oldukça mümkün."dedi Margaret yüzündeki ifadeyi silerek. Ama nedense bu konunun onu rahatsız ettiğini hissetmiştim.

Anahtar sesinden sonra Jason elinde dolu bir çantayla salona geldi. Rigel'e bakarak almasını işaret ettim. Kafasını sallayarak onayladı ve Jason'ın önüne gelerek ellerini uzattı. Jason isteksizce, yavaşça çantayı uzattı. Rigel tutup çekti ama çanta Jason'ın elinde kalmaya devam etti. Bir süre ikisi de çantayı sürekli kendilerine doğru çekiştirdi.

"Bırak şu aptal oyuncakları Jason."dedi Julia sinirlenerek.

Jason omuzlarını kaldırıp indirdi ve çantayı tutmaya devam etti.

"Tanrım, tam bir çocuk."dedi Tanya kafasını umutsuz vakaya bakıyormuş gibi iki yana sallayarak.

Linda, Jason'a acıyarak bakıyordu. Şu anda Jason'ı en iyi anlayacak kişi oydu.

"Jason."dedim uyararak.

Jason'ın pes ederek derin bir nefes verdi ve çantayı bıraktı.
"Eğer içlerinden herhangi birine zarar gelirse seni de koleksiyonumun bir parçası yaparım çocuk, unutma."dedi işaret parmağını Rigel'e doğru sallayarak.

SON SÜVARİ -Kızıl EjderWhere stories live. Discover now