Bölüm 18 |Ceza|

692 27 4
                                    

Keyifli okumalar...



Zümrüt Yeşili
Bölüm 18 {Ceza}

   Açılmak isteyen gözlerimi vücuduma yayılan ağrı engelliyordu. Nerede olduğumu, kimin kaçırdığını az çok tahmin ediyordum. Aynı şeyleri tekrar yaşamamak için hiçbir önlem almamış, polise gitmemiştim.

   O kadar çok düşünmem gereken olaylar olmuştu ki, bunu akıl etmem mümkün değildi. Ayrıca polise gitmek için kanıta ihtiyacım vardı. Ve benim elimde hiç kanıt yoktu.

   Gözlerimi açtığımda karşıma çıkan manzara tam da tahmin ettiğim gibiydi. Oturduğu sandalyede yüzünde sinsi bir gülümseme olan Yağız, bacak bacak üstüne atmış gayet rahat bir şekilde bana bakıyordu.

“Kaçmayı başarmak, tamamen kurtulmuş olduğun anlamına gelmez. Bu sefer ipler daha sıkı, kurtulma şansın yok yani.”

   İplerin sıkı olduğunu biliyordum. Elim acıyordu ve muhtemelen kızarmıştı. Bu duruma şaşırmak isterdim. Böyle bir kaçırılma durumuna alışmak, normal bir şeymiş gibi görmek istemiyordum.

“Benden ne istiyorsun ? İstediğin olmadı mı ? Onlar ayrıldı.”

   İğrenç kahkaha sesi tüm duvarlarda yankı yaptı. Hayatımı mahveden bu adamı öldürmek istiyordum. Her şeyin sorumlusu oydu. O bir katildi, küçük Öykü'nün katili.

“Sen beni anlayamazsın Öykü !”

   Yüzünde hala bir gülümseme vardı. Haklıydı, onu anlamak için onun gibi olmak gerekirdi. Bir anda gülmeyi kesip ciddi bir surat ifadesi takındı. Onun psikopat olduğunu düşünüyorum.

“Ben onların ayrılmasını veya Hilal'in benim olmasını istemiyorum. Bunları eskiden istiyordum. Artık onların acı çekmesini istiyorum. Ve belki de, ölmesini.

   Gözlerim şokun yarattığı darbeyle büyürken ona korkuyla bakmaya başladım.

“Sen- sen tam bir psikopatsın ! Takıntılı bir psikopat !”

   Ayağa kalkmasıyla yüzüme sert bir yumruk attı. Patlayan dudağımdan akan kanı hissediyordum.

   Gülümseyerek bana doğru eğildi. Alaylı ya da içten bir gülümseme değildi bu, boş ve anlamı olmayan bir gülümsemeydi.

“Ve canını çok acıtacak bir psikopat.”

   Onu sevdiği kızı elde etmek için uğraşan, hırs yaptığı için intikam almak isteyen normal biri sanıyordum. Oysaki durum çok daha farklıydı. O deli gibiydi. Gibisi fazla bile olabilir.

“Hiç, birini öldürdün mü ?”

   Bu sorunun cevabı benim için çok önemliydi. Birini öldürmekle, öldürmek istemek çok farklı şeylerdi çünkü.

“Evet, öldürdüm.”

   Kanım çekilmiş gibiydi. 'Öldürdüm' derken o kadar rahat ve sanki normal bir şey söylermiş gibi konuşmuştu ki, bu beni daha çok tedirgin etmişti.

“K-kimi ?”

   Kısık sesle söylediğim şeyi duyması çok zordu. Ölmek istemiyorum...

“Abim. O, ölmeyi kendisi seçti. Beni hastaneye götürmek istiyordu. Bana tedavi olmam gerektiğini söyleyip duruyordu. Ben deli değilim. Ama abim bunu anlamıyordu. Anneme ve babama söylemekle tehdit etti beni. Ben de gereken şeyi yaptım ve onu öldürdüm. Psikoloji okuyordu, ne dersem diyeyim annem ve babam ona inanırdı.”

ZÜMRÜT YEŞİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin