Bölüm 21 |Tedavi|

658 27 0
                                    

Keyifli okumalar...



Zümrüt Yeşili
Bölüm 21 {Tedavi}

   Grimsi bir renge bulanan gökyüzü, damlaların çıkardığı sese ortak olan şarkı, sıcak tutan siyah bir sweatshirt ile camın önünde yağan yağmuru izlemek sonbaharda yapılabilecek en güzel aktivitelerden biriydi.

   Saatlerdir aralıksız yağan yağmur içimdeki fırtınadan daha sakindi. Ve bu fırtına gün geçtikçe beni öldürüyordu.

   Yaraların çoğu iyileşse de kendimi günün her saatinde yorgun hissediyordum. Babam da dahil olmak üzere herkese elimde olmayan bir şekilde soğuk davranıyor, kendimi bu odaya hapsederek sessizliği dinliyordum.

   Her şey ağır gelmeye başlamıştı. Sadece uyumak istiyordum. Uzun, deliksiz bir uyku... İşe gitmek bir yana, dışarı dahi çıkmak istemiyordum.

   Zeynep her gün odama uğrayıp beni kontrol ediyor, bazen de diğerleri ona eşlik ediyordu. Babam, Rüzgar, Kerem, Gökhan ve Burak. Onlar beni hiç yalnız bırakmamıştı, ancak ben iyi değildim. Bunun yalnızlıkla hiçbir ilgisi yoktu.

   Ve Yağız, kaçmayı başardı mı yoksa yakalandı mı ? O psikopat adamın nerede olduğunu veya ne yaptığını bilmiyordum. Ne sormuş, ne de söylemelerine izin vermiştim. O adamla ilgili en ufak bir şey bile bilmek istemiyordum.

   Düşünceler kapının açılma sesiyle bölündüğünde başımı o tarafa çevirmek yerine yağmur damlalarını izlemeye devam ettim. Kimin geldiğini zaten biliyordum, Zeynep.

   Yatağın bir kenarı çöktüğünde çikolata kokusu burnuma doldu. Rüzgar olduğunu sanıp başımı çevirince sadece Zeynep'in elindeki sıcak çikolata ile karşılaştım. Galiba hayal kırıklığı yaşıyorum.

“Çikolata çok fazla yendiği takdirde zararlıdır fakat ölçülü miktarda tüketildiği zaman hem insanı mutlu eder, hem de birçok hastalığı önler.”

   Bana uzattığı bardağı elinden alıp sıcaklığı hissetmeye çalıştım. Dumanı tüten sıcak çikolatadan bir yudum içtim. Enfes...

“Tadı güzel, fakat mutlu olduğumu sanmıyorum.”

   Sıkıntılı bir şekilde iç çekti Zeynep. Benim için üzüldüğünü biliyordum.

“Eski Öykü ne zaman geri dönecek ?”

Hiç, hiçbir zaman...

   Sorusunu yanıtsız bıraktım. Eski Öykü çoktan ölmüştü. Ancak şimdilik kimsenin bunu bilmesine gerek yoktu.

“İyi olacak mısın ?”

   Sıcak çikolatadan bir yudum daha alırken başımı hafifçe aşağı yukarı salladım. Çok fazla yalan söylemeye başladım.

   Zeynep buruk bir şekilde gülümsedi ve odadan çıktı. Tekrar camdan dışarıya baktığımda yağmurun durmuş olduğunu gördüm.

   Bulutların arasında görülmeyen Güneş, bu saatlerde batmak üzere olmalıydı. Yine bir günü hiçbir şey yapmadan geçirmiş olmuştum böylelikle. İçimden bir ses uzun bir zaman böyle devam edeceğini söylüyordu bana.

   Uyumak bile bir kabus gibiydi benim için. Kafamın içindeki sesler hiç durmadan tekrar ediyordu.

Sen kötü değilsin,
Sus,
Sen kötü değilsin,
Ben kötüyüm,
Hak ediyor,
Hak ediyor...

   Odaya biri girdiğinde ona eşlik eden yine bir çikolata kokusu vardı. Zeynep tekrar sıcak çikolata getirdiğini düşündüm.

“Yine mi sıcak çikolata ?”

ZÜMRÜT YEŞİLİWhere stories live. Discover now