🥀BÖLÜM YİRMİ SEKİZ🥀

9.6K 400 39
                                    

"Uyuyamadım."

Uyuyamadım? Saatin kaç olduğunun farkında mıydı acaba? Gerçi Poyraz'dı bu. Ne zanan ne yapacağı belli olmuyordu ki!

"Uyuyamadın?"

Hafifçe başını salladı.

"Bugün pek iyi değildi ve ben seni görmek istedim. Gelebilirim, değil mi?"

Sen bana böyle bakarken, hayır diyecek olan dilim kopabilirdi.

"Tabi, gel ama bu arkadaşlar kim?"

Bıkkınca bir nefes aldığında, bana attığı bakışlardan, bu konuda konuşmak istemediğini anlamıştım. Yavaşça geri çekilip, ona geçecek alan yarattım.

"Sormadım say," diyerek onun içeriye girmesini bekledim. Oda fazla bekletmeden içeriye girdi. İnşallah Elif bu gece eve gelmezdi.

Kapıyı örtüp, salona doğru adımladım. Onun adımları da arkadan beni takip ediyordu. Salona geçip bir koltuğa oturdum. Oda hemen yanıma oturdu. Hafifçe arkasına yaslanıp bakışlarını bana çevirdi.

"Bugün seni hiç göremedim. Cansu sinirlerimi bozacak şeyler yapıyor ve annem de ona destek çıkıyor. Kendi evime gittim ama bir türlü uyuyamadım Nira. Seni bu saatte rahatsız etmek istemezdim."

Yaptığı bu küçük açıklamaya sadece başımı sallayarak yanıt verdim. Sormak istediğim şeyler vardı ama sormayacaktım. Çünkü konuşmak istemediğinin gayet farkındaydım.

"Rahatsız etmedin ama şaşırmadım desem yalan olur."

Hafifçe gülümsedi. O sırada burnuma sızan koku, alkollü olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Anlaşılan günü baya kötü geçmişti. Yavaşça kıpırdandı ve bakışlarını tavana çevirdi. Tekrar araladım dudaklarımı.

"Alkol mü aldın?"

Bunu bildiğim halde sormuştum. O ise önce gülmüş, dahasında ise, "Almasam bu saatte buraya gelmeye cesaret edemezdim galiba." Gülümsedim. Bende onun gibi arkaya yaslanıp onun gibi tavana baktım.

"Bişeyler içmek ister misin? Belki bir kahve..."

Bu mırıltıma karşılık başını olumsuzca iki yana salladı. "Ayılmak istemiyorum."

"Peki, uyumak ister misin? Çünkü benim huysuz patronum, uykusuz ve yorgun bir şekilde çalışırsam sorun çıkartır."

Kıkırtısı kulaklarıma dolduğunda, ister istemez bende gülümsemiştim. Gülmesi, hoşuma gidiyordu.

"Siktir et, bir bok yapamaz o puşt. Ama yinede uyumaya hayır demeyeceğim. Çünkü seninle uyumayı özledim."

Bu söylediğiyle derin bir iç çekip, yüzümdeki tatlı gülümsemenin yayılmasına izin verdim. Bazen gerçekten kalbimin ritmiyle oynuyordu. Bir süre sonra, araladım dudaklarımı.

"Hadi, uyuyalım."

Önce ben kalktım ayağa, ardından ise o kalktı ve peşimden yürümeye başladı. Odaya adımımı attıktan sonra, bakışlarımı ona çevirdim. Oda ağır adımlarla içeriye girdiğinde, kapıyı kapatıp yatağın yanına geçtim. Ardından oda yanıma geldiğinde, yavaşça uzandım yerime. Oda hemen yanıma yattı.

Gözlerimi tavana çevirip öylece izledim birkaç saniye. Ama bu sadece saniyelerde takılı kaldı. Kolları bedenimi kavrayıp yanına çekti beni. Başını yavaşça göğsüme yasladı. Kokusu öyle baskındı ki, alkol kokusunu bile pek hissedemiyordum. Başını göğsüme yasladıktan birkaç dakika sonra uyumuştu. Ben ise bir süre onu seyretmiş, ardından uyuya kalmıştım.

ANLAŞMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin