Vol - 26

763 86 0
                                    

Sınav salonlarına giren kıdemliler okullarına dönüp müdüre aldıkları notları göstermeye başlamışlardı.

*Karta Krallığında bulunan Gökdelen Demirciler okulu*

Okulun cüce ırkına mensup olan müdüresi, okulun altına kurulan demirci ocaklarının birinde Karta Kralının sipariş ettiği büyülü kılıçları dövüyordu. Önündeki titanyuma çekiciyle her vuruşunda, alnından terler dökülüyor ve yapılı vücudu kendisini belli ediyordu. Kadın çalıştığı sürece rahatsız edilmeyi hiç sevmezdi. Yine de ön kayıtlarda bulunan okulun kıdemli bir öğretmeni, bu detayı umursamıyormuş gibi içeriye girdi.

 Müdüre, beyazlayan saçlara ve ağarmış gözlere rağmen oldukça yapılı bir vücuda ve kuvvetli bir auraya sahipti. Kıdemli, çeriye girer girmez, demirci ocağının başından sinirli gözlerle kendisine bakan müdürle karşılaştı.

 "Çok açık bir şekilde çalışırken içeriye kimseyi almamalarını söylemiştim. Napıyor bu gerizakalılar." soru olarak sormamıştı, sadece söyleniyordu. Okul müdüresi Agzert, son derece sinir bozucu ve anlaşılması zor birisi olduğundan, kıdemli öğretmen dire konuya girdi.

 "Rahatsız edilmeyi sevmediğinizi biliyorum efendim, ancak durumu bilmek istersiniz diye düşündüm." dedi. Müdürenin gözlerinde direk merak belirirken, "Nedir?" diye sordu. Yoksa 100 yılda bir doğan bir antik demirci mi ortaya çıkmıştı. "Efendim, ön kayıtlarda üç çocuk ortaya çıktı. Hepsi 14 yaşında olmasına rağmen ikisi üç element ve birisi de dört element kullanıcısı." Müdüre adamın lafını bölerek, "Peki beni ilgilendiren kısım ne? Doğuştan demirci sınıfına mı sahipler?" diye sordu. 

 Demircilik aslen bir meslek olsa da, doğuştan demirci sınıfına sahip olarak doğanlar da vardı. Ancak nadir görülüyorlardı. "Hayır efendim. Üç çocuk da enerji çocuğu." kıdemlinin sözlerini duyan müdüre, altın madeni bulmuş gibi heyecanlandı. Bir nevi bulmuştu da. "Saçları?" direk konuya girdi. 

 Demirciler için bir enerji çocuğunun saçları, bulunmaz bir madendi. Saçlarına zarar verebilenler, sadece kendileriydi. Yapılan bir silaha bir enerji çocuğunun saçını eklemek, silahın dayanıklılığını azımsanamayacak miktarda arttırırdı. Hatta yeterli miktarda saç kullanılırsa, silah yok edilemez bile olurdu!

 "Birisinin saçları deniz mavisi renginde, birisininki beyaza yakın bir gri, diğerininki ise turuncu. Hepsinin saçları da ayak bileklerine kadar geliyor." kıdemli cevap verince, müdüre inanılmaz mutlu oldu. "Demek gerçek enerji çocukları." bunu söylemesinin sebebi son derece basitti. Yüzyıllardır yapay olarak enerji çocuğu üretilmeye çalışılıyordu. Başarılı olan yoktu ancak başarılı olmaya yakın olan deneyler vardı. Bu deneyler de tıpkı gerçek bir enerji çocuğu gibi gözükse de, sadece görünüşte öylelerdi. Normal birisinden daha hızlı gelişim gösterirler ve enerjilerini, dantianları haricinde saçlarında da depolayabilirlerdi. Ancak yine de saçları normaldi. Sebebini anlayamadıkları bir şekilde de saçları asla bellerini geçmiyordu.  

 "Evet efendim." diyerek cevap verdi kıdemli. "O çocukları bulun. İlk önce bir anlaşma yaparak saçlarını almaya çalışın. Anlaşmaya yaklaşmazlarsa, zorla elde edin." dedi müdüre. "Emredersiniz." adam başka bir şey söylemeden gitti. Odasında yalnız kalan müdüre ise, o saçlarla yapacağı silahları düşünerek mest olmaya devam etti.

 *Karta Krallığında bulunan Zift Demetleri okulu*

 Karta Krallığının en iyi simyacılık okulu olan Zift Demetleri okulunun müdürü, odasında yeni iksiri için araştırmalara gömülmüştü. Yüzlerce yıl yaşamış olsa da, hala genç görünüyordu. Siyah saçları, kahve gözleri ve yapılı vücuduyla çoğu kadının aklını başından alacak bir güzelliğe sahipti. Ne yazık ki, hayatını sadece simyaya adamış ve gönül işlerinden uzak durmuştu.

MistikWhere stories live. Discover now