next-door neighbor ° kth

13|🍷

İyi okumalar 🍷

"Aşkım, şu musluğu açar mısın?" elimdeki hortumu çimenlere doğru tuttup, Minho'ya seslendim.

"TAMAM!" evin yan tarafından bağırdığında, gülmüş ve suyun gelmesini beklemiştim.

Hortumdan su gelmeye başladığında, çimenleri sulamaya başlamıştım. Bugünlük çekimim yoktu ve ben evde keyif yapma hayalleri kurarken kızlar bana işi kilitleyip gitmişlerdi.

"Yardım edeyim mi?" Minho yanıma gelip, elini bana uzattığında gülümseyip hortumu eline verdim.

"İnsan bir, 'yok sağol, sen yorulma yurt dışlarından geldin, git yat uyu' derdi be!" dediğinde, omuz silkip mutfağa ilerledim.

Buzdolabından meyveli soda çıkartarak tekrar bahçeye ilerledim.

Minho'nun yanına ilerlediğimde, büyülenmiş gibi bir yere odaklanmış ve ağzı açıkta kalmıştı.

Kaşlarımı havalandırıp baktığı yere baktığımda,  Souya'yı görmüştüm. Kaşlarımı havalandırıp sırıtmıştım.

Elimi çenesine götürerek, ağzını kapattım.

"Sinek girecek şimdi, sil şu salyalarınıda." dediğimde, yutkunup şaşkınca bana bakmaya başladı.

"Mira, bebeğim. Kim bu kız? Geldiğim gece de buradaydı." gülümseyip, omuz silktim ve kollarımı göğsümde birleştirerek yürümeye başladım.

Minho'da peşimden geliyordu.

"Pizza karşılığında, kim olduğunu söylerim?" başını heyecanla sallayıp, dikkatlice beni dinlemeye devam etmişti.

"Yan komşumuzun ev arkadaşı, yani dolaylı yoldan yan komşumuz. İstersen bende numarası var, hatta arkadaşım sayılır." dediğimde, gülmüştü.

"Fakat pahalıya patlar." omuz silktiğimde, göz devirmişti.

"ÇIKARCI MİKROP SENİ." hala akan suyu bana doğrultuğunda, ellerimi yüzüme siper alarak kaçmaya başladım.

Ama peşimi bırakmıyordu psikopat.

"YA GERİZEKALI MAL, BIRAKSANA YA SIRILSIKLAM OLDUM!" ama beni asla dinlemiyordu.

"Biraz indirim yaparsan olur." göz devirip, koşmayı durdurarak arkamı döndüm ve Minho'ya yürümeye başladım.

Korkup bir iki adım geriye gittiğinde, gülüp elindeki hortumu alarak kendisine tuttum.

Üzerime gelmeye başlayınca, geri geri gitmeye başladım ama işe yaramamış gelip hortumu elimden almaya çalışmıştı.

Hortumu vermek istemezken, zorla elimden alıp bana tutmaya başladı.

Bende kollarımı göğsümde birleştirip, ağırlığımı tek ayağıma vererek diğer ayağımın topuğuyla yere ritimle vurmaya başladım.

Suratımda beş karıştı tabii.

Sağ tarafımdan gülerek su tutuyordu, Minho. Öylece durduğumu gördüğünde, gülen suratı düşmüştü.

"Ya kaçsana! Böyle eğlenceli olmuyor." gülüp omuz silktim.

"Tamam be, ama sapık gibi yazamam. Telefon numarası lazım değil şimdilik, tanıştır yeter." başımı sallayıp, elimle hortumu indirdim.

"Tamam ben üzerimi değiştirip, Souya'ya haber vereyim. Dışarda bir şeyler tıkınırız." başını sallayıp, gülümsedi.

"Bende üzerimi değiştireyim bari, özenmeme fazla gerek yok. Her türlü yakışıklıyım." göz devirip arkamı dönüp mutfağın kapısında yaslandım.