14|🍷

9.7K 720 297
                                    

İyi okumalar 🍷

"Kızı sevmiyorsun bile, ne diye böyle sıkıntı çıkartıyorsun?" sinirle yürümeye devam ettiğimde, kırmızı baş kolumdan tutarak durdurmuştu.

"Birde bana gevşek diyorsun, sevgilin gözünün önünde başkasına gevşiyor resmen ama sesin bile çıkmıyor." ciddiyetle konuştuğunda, kaşlarımı çattım.

"MİNHO BENİM SEVGİLİM DEĞİL, GERİZEKALI!" sinirle bağırdığımda caddedeki herkes bize bakmıştı.

Sinirle kolumu kendime çekerek yürümeye başladım tekrar.

Salağın tekiydi!

Minho ve Souya muhabbet ederken, neredeyse kavga çıkartacaktı.

Zorlada olsa masadan kaldırıp, restorandan çıkartmıştım. Fakat çıktıktan sonra bir türlü susmamış ve bir sürü saçma sapan şey söyleyip sinirimi zıplatmıştı.

"Ben sizi öyle eğlenirken gördüğüm için, sevgilin sandım. Baya samimisiniz." bana yetişip yanımdan yürümeye başlamıştı.

"Beyinsizin tekisin. O benim kaç yıllık arkadaşım ve samimi olmamız gayet normal." yolun ortasında durup ellerimi belime sabitledim.

"Ah, pardon sen yan yana bir kız ve erkek gördüğünde aklına sadece fesat şeyler geliyordu değil mi? Unutmuşum." bana bakıp dudağını ıslatmıştı, ifadesi oldukça ciddiydi.

"Kızı sevmiyorsan, rahat bırak mutlu olsun. Kendin mutsuzsun diye, insanları üzmeye hakkın yok." dediğimde, başını sallamıştı.

"Haklısın." yutkunup, yanımdan geçip gitmişti.

Sanırım sinirle biraz ağır konuşmuştum.

Peşinden gideceğim vakit, arabasına binip gitmişti. Ayağımı sinirle yere vurup derin bir nefes verdim, başımı ovuştutup dudaklarımı ıslattım.

Bir taksi çevirerek evin adresini verdim.

Eve geldiğimde ücreti ödeyip, indim ve kırmızı başın evinin kapısına gittim.

Kararsız kalmıştım, ama kalbini kırmıştım. Yani sapık falan ama onunda bir kalbi vardı.

Kapıyı çalıp beklemeye başladım, bir süre sonra elinde içkiyle kapıyı açmıştı.

Kapıyı açık bırakarak içeri girmişti, derin bir nefes verdim.

Kapıda Yeontan'ı gördüğümde, gülümseyip kucağıma aldım ve içeri girdim.

Salona baktığımda, görememiştim Taehyung'u. Merdivenlere yönelip yukarı çıkmıştım, yukarıya çıktığımda koridordaki tablolar dikkatimi çekmişti.

Parti gecesi bu kata çıkmadığım için bu katın nasıl bir yer olduğunu görmemiştim.

Koridor boydan boya tablolarla kaplıydı, güzel parçalardı. Evini cidden güzel döşemişti, bir sapık evine benzemiyordu hiç.

Sapık evide nasıl oluyorsa?

Koridorun sonundaki odaya ilerleyip, içeri girdim. Camın kenarındaki koltukta oturuyordu.

Yanına gidip, karşıdan bizim eve bakmıştım. Odamın her zerresi gözüküyordu.

Derin bir nefes verip, yutkundum ve dudaklarımı ıslattım.

"Ben öyle demek istemedim, yani.." sustuğumda, yutkunup öne doğru eğilerek dirseklerini dizlerine yasladı.

"İnsanlar bana hep; mutsuz olduğunda çevremdekileri üzmemin doğru bir şey olduğunu yansıttı ve yaşattı.

next-door neighbor ° kth Where stories live. Discover now