Dejavu

29. Bölüm

Sehun'dan

Polisler gitmişti ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Yavaşça Chanyeol'ün kaldığı odaya doğru yürümeye başladım. Ben tam odaya girecekken Lisa odadan çıktı.

-Sehun tam seni aramaya geliyordum. Chanyeol Rosè ile bir evde kaldıklarını sanıyor ve yarın taburcu olacağı için o evi hemen bulmalıyız

-Uff.

Lisa'yı kenara çekerek odaya girdim. Chanyeol Rosè ile konuşup sırıtıyordu. Beni görünce doğruldu.

-Yarın kahvaltıya yok yok akşam yemeğine bize gelin sabah müsait olmayabiliriz.

Hasbinallah...
(iman power)

Rosè'ye baktım. Mosmor olmuştu. Nefes alıp almadığınından şüpheliydim.

-Şey Rosè Lisa seni dışarıda bekliyo bi bak istersen

Rosè uçarak odadan çıktı. Lisa onu rahatlatır diye düşünmüştüm.

" "  "
Jennie'den

- Salamlar ya da sucuklar öhöm. Peynir falanda olur.

-BAEKHYUN NE YAPIYORSUN??!

-Anam sizin ne işiniz var burda?? Ben polislere yemek dilenmeye gelmiştim bakkal çok uzak. OHA KAİ

Baekhyun pepeli pijamalarıyla karşımızda Kai'ye pörtlek gözleriyle bakıyordu. Onu bunu bırak tamda polislere yakalanmıştık ki birden ortaya çıkmıştı. İlk defa işe yaradın Baek.

Polislerin bize doğru yaklaştığını görünce telaşla Kai'ye döndüm. Omzunu tutuyordu ve yüzünü buruşturmuştu. Baekhyun olanlara anlam vermeye çalışıyordu.

O sırada polis kolumdan tuttu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Polisler ne alaka tam olarak onu da bilmiyordum.

- Tamam bırakın kızı.

Polisler bir anda konuşan polise döndüler. Polis bana yaklaştı.

- Bin arabaya

Kolumu tutan polis beni bıraktı. Geri çekildim.

- Bin arabaya ifade vereceksin

Başımı Kai'ye çevirdiğimde sinirden morarmış olan gözlerini gördüm.

Arabaya yaklaştım. Polis arkamadan gelirken bir anda durdu.

-Sende bin.

Kai'yi yaralı kolundan tutmuştu. Kai ilk baş yüzünü buruştursada bir şey demedi.

-NAYIIIR BIRAKIN KANKALARIMIII-

Baekhyun'un bağırışını polis kesti.

-Ne istiyorsun be. İfade verecekler.

-Lüks bir restoranda yemek ısmarlarsan susarım.

OHA Baek. Geber.

Polis iç çekti ve bize sert bir bakış attı. Sonunda Kai'yle polis arabasına binmiştik.

Yanıma başka bir polis daha oturmuştu. Yarım saat sonra karakola varmıştık.

Sorgu odasına giderken bizi arabaya bindiren polis diğer polislerle konuşuyordu.

- ben hallederim. Siz diğerleriyle ilgilenin.

- Tamam komserim. Bu ne olacak.

-Eliyle Kai'yi gösterdi.

-Onu da sorguya alacağım. Aynı odada. Karışma sen.

....

Sorgu odasındaki masada oturuyorduk. Komiser olduğunu öğrendiğim polis yavaşça ellerini masaya dayadı. Bana baktı.

-Sevgilin mi.

Başıyla Kai'yi işaret etmişti.

-hay-

-evet.

Tam hayır diyordum ki Kai sinirli bir şekilde lafımı bölüp evet demişti. Ne?!

-SANA SORMADIM

Komiser elini hızla masaya vurdu
[ ühühüğh ağlıyom]

-BURDA KİME SORDUYSAM O CEVAP VERECEK.
[tm]

Kai'nin bacağı titriyordu. Çok sinirlenmiş gibi duruyordu. Derin nefes aldı.

-Şimdi söyle Jennie Kim. O erkek arkadaşın mı.

Hiçbir şey söylemedim.

Uzun bir sessizlik olmuştu. Kai bana döndü. Ona bakmıyordum. Çünkü evet demek istemiyordum ama hayır dersem ne olacağını da bilmiyordum.

- Değil mi? Sevgilin değil mi söyle

Derin nefes aldım.
-Sevgilim.

BUM.

Komiser Kai'nin sandalyesine tekme atmıştı  ve Kai sandalyeyle birlikte düşmüştü. Hızla ayağı kalktım.

-KAİ

Komiser Kai'nin yanına eğilip bir daha vurdu. Bir daha ve bir daha...

[ya yuh be ne çektirmişim pü]

" "  "
Kai'den

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Başımda bir hemşire duruyordu.

-İyi misiniz?

Gözlerimi kısıp doğrulmaya çalıştım ama omzum acıyordu.

-Jennie nerede?

-Anlamadım?

-Jennie nerede?!

-Beyefendi buraya tek getirildiniz. Sokak kavgasında yaralanmışsınız. Yoldan geçen biri sizi bulup buraya getirdi.

-Ne

" "  "

Eveeeet. Yazarınız sonunda Comeback yaptı. Bu bölümü yazmam 1 hafta sürdü galiba çünkü cidden hiç vaktim olmuyo yazmak için ve yaklaşık 1 ayı geçti sanırım bölüm atmayalı .

Bu bölüm başında cidden aklımda hiç hiç birşey yoktu sonradan toparladım galiba.
[toparlamasaydın iyiymiş]
Neyse umarım bir dahaki bölümü bu kadar uzun sürede atmam.
İnş hoşunuza gitmiştir. Sizi seviyoem💘