Olsun.

429 50 39
                                    

Artık ne masumuz ne yalandan yoksun.

Genç adam iç çekerek evinden içeri girdiğinde, gördüğü kırmızı gözlerle duraksadı. Kapıyı yavaşça kapatıp saçlarını karıştırırken salona küçük adımlarla geldi ve sevgilisinin başına minik bir öpücük kondurdu.

"Sana beklememeni söyledim Chae, o güzel gözlerin kanlanmış."

Chaeyoung,sevdiği adama gülümserken omzunu silkti ve yanındaki sehpada duran kahvesinden bir yudum daha içti. Uyanık kalabilmek için kaç bardak kahve içtiğini bilmiyordu, ama değmişti. Yeniden sevdiği adama baktı ve oturduğu yerden ayaklandı.

"Sadece içim rahat etmedi sevgilim."

Jungkook,uzanıp sevgilisi Chaeyoung'un elini tuttu ve yavaşça çekiştirirken uykusuz kızı yatak odasına götürdü. Jungkook, sevgilisini nazikçe yatağa oturttu ve sevgilisinin yanağına öpücük kondururken gülümsedi.

"Artık uyu sevgilim, ben yanındayım."

Chae, sevgilisine gülümsedi ve ona arkasını dönerken mırıldandı.

" İyi geceler sevgilim."

Chae arkasını sevgilisine dönünce sıktığı çenesini serbest bıraktı. Sevgilisi,kendisini yanına bırakırken o da gözyaşlarını serbest bıraktı.

Her şeyi biliyordu. Sevgilisi, kendi saçlarına öpücükler kondurmadan önce başkalarının dudaklarında soluklanmıştı. Boynundaki morluk, bunu kanıtlarcasına duran bir mühürdü.

Jungkook, Chae'yi saf sanıyordu. Ama sevgilisi Chae, onun tüm yalanlarına hakimdi.

۵

Resimleri sen al, mevsimler zaten benim.

Chaeyoung, elindeki karton kutuyu zorlukla salona taşırken, koltukta oturup telefonuyla uğraşan sevgilisine, onun görmeyeceğini bilmesine rağmen gülümsedi. Kutuyu masaya bırakınca bir elini beline attı ve diğer eliyle anlını ovarken sevgilisine dönüp konuştu.

"Kook, artık çok fazla fotoğraf albümümüz var. Bunları şimdilik kaldıralım, bazıları iki yılı geçeli oldu bile."

Jungkook, elindeki telefonu kitleyip koltuğa atarken ellerini başının arkasında birleştirdi ve gerinirken gözlerini sevgilisinin üstünde gezdirdi. Dudaklarını yalayıp sırıtırken başını onaylarcasına salladı.

"Tamamdır sevgilim. Hem, bugün bizimkilerle buluşacağım. Beni yine bekleme, seni öyle uykusuz görünce içim gidiyor."

Chaeyoung gülümsedi ve sevgilisine yaklaşıp dudağına minik bir öpücük kondurdu. Yanağını okşarken sevgilisinin gözlerine baktı.

"Ben de zaten mesaiye kalacağım."

Chae, sevgilisinden ayrıldı ve arkasını dönüp yatak odasına ilerlemeye başladı.

Jungkook ile üç sonbaharı devirmişlerdi. Onu çok iyi tanıyordu. Bu yüzdendir ki kokusundaki Chanel tınılarını ve dudağındaki yabancı tadı anlayabiliyordu.

Bu yüzden tüm fotoğrafları kutulayıp kaldırtmıştı. Çünkü o sevgilisiyle geçirdiği mevsimlere sahipti.

۵

Alırım başımı, başım bir deli nehir.

Chaeyoung, sadece gerekli eşyalarını koyduğu bavuluna baktı. Burukça gülümserken belki de son kez üç yıldır sevgilisiyle konakladığı eve baktı. Bir eline masada duran pasaportunu aldı ve son kez her şeyin yerli yerinde olduğundan emin oldu.

Silerim yaşımı, siler ismimi şehir.

Chaeyoung, her şeyi kontrol ettikten sonra gülümsemesi küçük kıkırtılara dönüştü. Dudaklarında hissettiği sıcak sıvıyla gülümsemesini bozmazken göz yaşını sildi.

Kestirir saçımı, kendimi avuturum.

Chaeyoung, bir elini saçına attı. Saçını soldan sağa atarken kısa sürede boşta kalan eliyle kısaca durakladı. Belindeki saçlarını, çenesine kadar kestirmişti. Chae, elini saçlarından geçirmeye başladı ve içinden geçirdi.

"Her şey iyi olacak, bu tutamlar uzadıkça acın hafifleyecek."

Jungkook, her şeyden habersiz başka dudaklarda nefis öldürmeye devam ediyordu. Ama sevgilisini öldürdüğünden habersizdi.

Jungkook,eve geldiğinde sevgilisini bulamayınca endişelenmedi. Ama sevgilisinin saç kırıklarıyla onu da hayatından çıkardığından habersizdi.

lieWhere stories live. Discover now