1. Bölüm

21.8K 757 164
                                    

Bugün okuldan ders boş olduğu için arkadaşlarla birlikte erken çıkıp alışverişe gittik. Kendime bir çok elbise almıştım. Hatta aynı modelin farklı bir renginide ablama almıştım.

Kızlarla ayrıldıktan sonra sıra arkadaşım Gülcanla birlikte evime yakın olan parka doğru yürüdük. Giderken köşedeki marketten bir kaç bir şeylerde aldık.

Park akşam üzeri olmasından dolayı fazla kalabalık değildi. Salıncağa oturup elimdeki poşetten iki paket çekirdek çıkarıp birini Gülcana verdim diğerinide önüme alıp paketini açtım.

"Dolunay sence ileride ne oluruz?" diye sordu Gülcan.

"Bilmem tahmin etmek zor ama senden iyi mimar olur."

"Bende mimarlığı düşünüyorum ama Annem öğretmen olmamı istiyor."

"Baban?" diye sordum.

"Sen bilirsin Dedi. Bana bıraktı."
  
      
Bir süre sessiz kaldık. Karşımda ki çocukları izledim.
  
            
"Sen ne olmayı istiyorsun? Karar verdin mi bir şeye?" (Gülcan)

"Bilmem. Kafam bu aralar dolu."

"Belli oluyor zaten. Sende bir haller var. Bence ailende bunun farkında ama seslerini çıkarmıyorlar."

Çekirdeği poşete bırakıp çikolata çıkardım. Paketini açtıktan sonra bir ısırık aldım.

"Bu aralar kabus görüyorum. Sabahları yorgun uyanıyorum." Dedim.

Kabus gördüğümü ilk defa birine söylüyordum.

"Ailenin haberi var mı?" Diyerek bana döndü.

"Hayır başta geçer sandım ama olmadı. Üst üste kabus görüp duruyorum."

"Hmmmm.....   Bence kafana bir şeyler takıyorsun yada bilinç altında ne varsa o yüzdende görüyor olabilirsin."

"Olabilir." Diyerek yerimden kalktım.
"Gülcan ben artık gitsem iyi olacak. Annemler merak etmesinler." Dedim.

Gülcanda yerinden kalktı.

"Pazartesi günü görüşürüz o zaman." Dedi.

Vedalaşıp eve doğru yürümeye başladım. Bahçemize geldiğimde evime baktım. Iki katlı küçük bir evdi. Arkamız da ağaçlar vardı. Babam bazen dönüşüp ormana girerdi. Buralarda yabani hayvanlar olduğundan yerleşimi az olduğu için rahattık.

   
Bazen annem ve babama haksızlık yaptığımı düşünüyordum. Sonuçta ikisinin de gücü vardı. Sırf benim için insanların olduğu yerde yaşamaya başlamışlardı. Neden bilmiyorum ama kendimi buraya aitmiş gibi hissediyordum. Burada aşağılanma yoktu. Bana diklenenler yoktu. Olanlarıda hallediyordum ama diğer okulda hastalıklı olduğum için benimle dalga geçer zorbalık yaparlardı.
Hiç birine gücümde yetmezdi. Sürekli birilerine şikayet etmekte bana göre değildi.


Evimizin bahçe kapısını açık bahçeye bakınca annemleri gördüm. Annem bahçede Nalan teyzeyle birlikte salıncağa oturmuş sohbet ediyordu. Nalan teyze ve ailesi bizim gibiydi. Onlarda herkes büyücüydü. Çocukları ablamla yaşıttı.
       
    
Bahçede annem beni farkettiğinde sıcak bir gülümseme gönderdi. "Hoşgeldin kızım." dedi.


"Hoş buldum anne." Dedim ve Nalan Teyzeye döndüm. "Nasılsın Nalan teyze?"

"Iyiyim canım Sen?"

"Bende iyiyim teşekkürler. " diyerek anneme döndüm. "Ben odamdayım anne." Diyerek yanlarından ayrıldım.
  
        
Aldıklarımı odama bırakıp eşyalarımı dolaba yerleştirdim. Ablama aldıklarımı kenara bıraktım. İşlerimi halledince kendimi duşa attım. Ilık su iyi gelmişti.

DOLUNAY Where stories live. Discover now