AŞKIN BEDELİ

♥️50♥️

Sedef;
Son rutüşleri yaparken annem odaya girdi

Annem:Sen zaten güzelsin sedefim...vitaminlerini aldın mı bakalım?

"Anne sende iyice benim özel hemşirem oldun"

Annem 'olurum tabi,senin de,torunumun da sağlığı her şeyden önemli küçük hanım,sana kalsa unutup gidersin, yapma böyle anneciğim,geçtiğimiz şu 3 ayda sen 3 defa düşük tehlikesi atlattın dikkat etmen lazım' dedi yanımıza murat geldi

Murat:Canım hazırsan çıkalım hadi

"Hazırım"

Murat ile beraber evden çıkıp hastaneye geldik kapıda bizi sekreter karşıladı

Sekreter: Sedef hanım hoşgeldiniz,ne kadar da yakışmış hamilelik,Allah analı babalı büyütsün

Gülümsedim ve teşekkür ettim sekreter bizi davetin yapıldığı salona yönlendirdi,herkes oradaydı cansu yanımıza geldi selamlaştık

Cansu:Ablacığım,göz kamaştırıyorsun

"Sen de çok güzel olmuşsun"

Murat,ben ve cansu bir masaya geçtik

Cansu:Baksana,arzu teyze sana nasıl da öldürecekmiş gibi bakıyor

Haksız mı?..o oğullarının arasını yapmak için çırpınırken benim yüzümden iyice düşman oldular.. bir oğlunu tamamen kaybetti,diğerinin de hayalleri, umutları yıkıldı..ve bunların hepsine ben sebep oldum

Cansu:İclal teyze ve babam neden gelmediler?

"Babam kendini halsiz hissediyordu,annem de onu bırakmak istemedi,hem...bir de bu yaşananlardan sonra arzu hanım ve cengiz bey ile yüz yüze bakmaktan çekiniyorlar"

Biraz zaman geçtikten sonra sıkılmaya başlamıştım bir de arzu hanımın ve tolganın bakışları geriyordu beni,tolga konuşma yapmak için etraftakilere seslendi herkes tolgayı dinlemeye başladı

Tolga:Öncelikle hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim,eğlencenizi fazla bozmadan size yeni başhekimimiz banu yener'i taktim etmekten onur duyarım

Banu denilen kadın da kısa bir konuşma yaptı sonra tekrar tolganın olduğu masaya geçti ve aralarında koyu bir muhabbet başladı bende lavaboya gidecekken

Murat:Nereye bitanem?

"Lavaboya gideceğim murat"

Allah'ım yarabbim!, tuvalete giderken bile hesap veriyorum!..güzel kızım benim...bunların hepsine senin için katlandığımı biliyorsun değil mi anneciğim.. hem senin için...hem de onun için... lavabodan çıktım ve tolga ile çarpıştım tolganın elinde ki içecek elbiseme sıçradı

Tolga:Pardon...gerçi niye özür diliyorsam.. sonuçta bu elbise senin için ne ki.. kirlendi diye atarsın çöpe, nasıl olsa yenisini alırım dersin... sonra onlara da değer veriyor gibi yapıp sıkıldığında onları da atarsın bir kenara...nasıl olsa onların canı yok,kalpleri yok değil mi.. onlar bir kenara atıldıklarında üzüntüden mahvolmuyorlar değil mi?

Gözyaşlarım kendiliğinden akarken bende yumruklarımı sıkıyordum,tolga gitti murat geldi

Murat:Sedef,iyi misin hayatım?..canım, ellerin kıpkırmızı olmuş...sedef lütfen bak serbest bırak ellerini kaskatı kesilmişsin bebeğe bir şey olacak

"Götür beni buradan"

Deyip çıkışa doğru ilerlemeye başladım murat da peşimden geliyordu

Murat:O herif sana bir şey mi dedi?..sedef sana soruyorum

Dayanamayıp bağırdım

"Eve gitmek istiyorum!"

Murat daha fazla üzerime gelmedi ve eve geldik,kendimi direkt odaya kapattım odamda ki banyoya girip suyu açtım murat ağladığımı duymasın diye...hepsi zaten onun yüzünden!..kızım olmasaydı hapise girmeyi bile göze alıp gebertirdim onu..ama artık her şeyden önce düşünmem gereken bir bebeğim var,onu annesiz bırakamam

Banyodan çıkınca karşımda muratı gördüm elinde de bir bardak süt vardı

Murat:Sana ballı süt yaptım,uyumana yardımcı olur

"İstemiyorum"

Murat 'ama güzelim,bebeğimize de iyi gelir' dedi elinde ki bardağı fırlattım ve 'istemiyorum diyorum istemiyorum!' diye bağırdım o da bağırdı

Murat:Sedef benim sabrımı zorlama!,ne bu afralar,tafralar!,derdin ne senin!

"Ne derdim olacak canım!,benim ne derdim olabilir ki!,ben dünyanın en mutlu kadınıyım!,sevmediğim,istemediğim bir adam beni kölesi yapmış, karnımda maalesef onun çocuğunu taşıyorum!,sağ olsun kendisi bana bir öyle,bir böyle davranıp sinirlerimi alt üst ediyor!..kısacası çok güzel bir cehennem hayatı yaşıyorum!"

Murat bir süre sessiz kaldı gözleri dolu dolu oldu ve 'neden sedef..neden bana bu eziyeti yaşatıyorsun.. neden beni bir türlü kocan olarak görmüyorsun?..çok mu çirkinim?..kusurum ne söyle' dedi ben de ağlamaya başlamıştım

"Senin tek kusurun ne biliyor musun?.. bencilsin sen..sürekli soruyorsun ya bana,neden beni sevmiyorsun diye... ben seni seviyordum murat...senin istediğin gibi olmasa da seviyordum..sen benim için çok değerliydin, ilk arkadaşımdın..çocukluğumdun.. hem..her şey aşk demek değil...ne yapabilirim..benim de alın yazım tolgaymış...sana bir şey itiraf edeyim mi?..senin bu yaşadığın şey aşk değil,takıntı..hastalık..çünkü insan sevdiğini üzmez.. tehditlerle,şantajlarla onu kendine esir etmez, zorla kendini sevdirmeye çalışmaz...yeter ki onun şu kadarcık canı yanmasın,ben ölmeye bile razıyım der ve onu özgür bırakır.. onun için ondan vazgeçmektir aşk..mutlu olsun da kiminle olursa olsun diyebilmektir...bak bana...bak ne haldeyim.. bana yaşattığın onca şeye rağmen,seni sevmesem bile yanındayım..sırf karnımda ki bu günahsız bebek için dengesizliklerine katlanıyorum.. ama daha fazlasını isteme benden,çünkü ölülerden bir şey isteyemezsin"

Umarım beğenirsiniz oy ve yorumlarınızı bekliyorum.