-23-

150 17 5
                                    

Kosnator Güvenlik Ekibi binasındaki bütün istihbaratçılar, acil toplantı sinyalinin ardından toplantı salonunda buluşmuşlardı. Bu sinyali yalnızca ekip yöneten rütbeliler kullanabiliyordu ve duyulduğu anda herkes bu odaya gelmek zorundaydı. Binadaki en büyük alana sahip olan toplantı odasını, kenarları oval olan uzun bir masa bir uçtan diğer uca kaplamıştı. Etrafı koltuklarla, üzeri dijital ekranlarla donatılmıştı. En uç noktada ise toplantıyı veya sunumu yapacak kişi için tek bir koltuk bulunuyordu. Bugün o koltukta oturan kişi, Baybars Pahev'di.

KGE'nin ana binasında görevli olan bütün istihbaratçılar karşısında oturmuş onun söyleyeceklerini dinlemeyi bekliyorlardı. Koltuklardakilerin hepsi, bir zamanlar Yönelim Okulu'nda madalyon kazanabilmiş başarılı insanlardı, ülkenin güvenliğini ortak gaye edinmişlerdi. Hepsi son derece şık ve resmi giyimliydi. Odada yalnızca tek bir kişi eksikti; Cerkuday Mina.

Baybars mesleğinin kazanımlarından biri olarak iki yıl içerisinde hiçbir detayı kaçırmamayı öğrenmişti. Cerkuday'ın yokluğunun da farkındaydı, fakat bunu sorgulayacak zaman yoktu. Bir an önce kurdukları planı uygulamaya geçirmek istiyordu.

"Sizi buraya acil olarak topladım, çünkü size bildirmem gereken bir şey var." diyerek girdi söze, katı yüz çizgilerinden dışarı yansıyan ciddiyet ve duruşundaki özgüveniyle. Her zamanki gibi üzerine yakışan, muntazam bir takım elbise giyinmiş, saçlarını düzgünce şekillendirmişti. Görüntüsüyle karşısındaki insanları etki altına alabiliyordu.
"Uzun zamandır peşinde olduğumuz bir suçlu karşısında elimizi güçlendirdik. Devlet laboratuvarları, KAOD'u geliştirerek tamir etti."

Bütün yüzlerde gezdirdi Baybars, toprak rengi bakışlarını. Bu habere şaşıran da vardı, sevinen de, tepkisiz karşılayan da. Herkes bu meseleyle alakadar olduğu derecede tepki göstermişti. Hemen sağ tarafında oturan Hazel'in ise ağzı kulaklarına varmıştı, mavi gözlerinin içi bile gülüyordu. Çünkü anladığı kadarıyla Baybars, Vera'dan suçlu olarak bahsetmiş ve yakalanması için KAOD'u tamir ettirmişti.

"Sizi bununla ilgili detaylıca bilgilendireceğim. Yeni sistem, ülkemize ait olmayan DNA'yı tespit ettiğinde yalnızca alarm vermekle kalmıyor, bu DNA'nın kim olduğunu açıkça bildiriyor. Kimlik belirtiyor. Hatta nerede olduğuna dair konum da gösteriyor. Bozulan sistemin yerine çok daha iyisi hizmetimize sunuldu."

"Bu harika bir haber." dedi Hazel.
"Artık ülkemizde zararlı olan hiç kimse barınamayacak. Buraya gelmeye çalışırlarsa onları anında yakalayabileceğiz. Ki zaten bize zararı olan tek bir kişi vardı, Vera Serkıran. Buraya adımını attığı an onu bulacağız."

"Aynen öyle." diyerek tereddütsüz onayladı Baybars. Tam olarak gelmek istediği noktadaydı.
"Bu sistem özellikle Vera Serkıran için yeniden tasarlandı. Onu bir kez elimizden kaçırdık ve ülkemize karşı utanacak duruma geldik. Ancak bu kez, onu çok daha kolay yakalayacağız. Elimize geçtiği anda sorgusunu bile uzatmadan Hiçlik Evreni'ne göndereceğiz."

"İşte bu!" dedi coşkuyla, biraz yaşlıca olan gözlüklü adam.
"Zaten ne olduysa sorgusu uzadığı için oldu. Onu yakalar yakalamaz hapsetmeliyiz! Burada kaldığı her saniye hepimizi ölüme yaklaştırıyor."

Baybars sol elini havaya kaldırdı ve herkesin gözlerinin içine teker teker bakıp, son derece güven verici bir şekilde konuştu.
"Ben Baybars Pahev, size söz veriyorum. Vera Serkıran'ı bizzat ben yakalayıp hapse yollayacağım. Sorgusunu da şu iki kelimeden uzun tutmayacağım: 'İşin bitti.' "

☣☣☣

Saatler geçiyor, günler belki de haftalar geçti. Dört beyaz duvar ve sevmediğim birkaç insandan başka hiçbir şey görmediğim, belirsiz bir süre geçti. Yok edilmişçesine bihaberim zamandan.

Cesaret Madalyonu: KOVANWhere stories live. Discover now