22| yanımda sen varken

181 23 0
                                    

"Hae Ri evin içinde koşturma!"

Bayan Min, bir yandan evde koşuşturan kızını uyarıyor, bir yandan da Laina ile beraber kahvaltıyı hazırlıyordu. Saat hâlâ erkendi ve diğerlerini kahvaltı hazır olmadan uyandırmak istemiyordu. Tatillerinin daha ikinci günüydü ve bugün denize gitmeyi planlıyorlardı. Bu yüzden Bayan Min erkenden kalkmıştı, tabi Hae Ri annesinden de daha önce kalkmıştı. Bir süre annesinin saçlarıyla oynasa da ilk kalkan kendisi olduğu için sıkılmış ve Laina'yı uyandırmamaya çalışarak yerdeki yatağın etrafından dolaşıp abisinin kaldığı odayı bulmak için evdeki odaları tek tek gezmeye başlamıştı. Bulduğunda ise gece geç saatlere kadar temizlik yaptığı için hâlâ uyuyan ikiliyi umursamayarak abisinin yatağına çıkmış ve bağırıyorken yatakta zıplamaya başlamıştı.

"Abi! Sabah oldu kalk."

Yoongi, Hae Ri'nin yüksek çıkan sesi yüzünden başına yorganını çekip sızlanmıştı. Hae Ri abisinin kendisini takmaması üzerine zıplamayı kesmiş, yorganın ucunu kaldırarak küçük bedenini abisinin kolları arasına sokmayı başarmıştı. Başını abisinin göğsüne yaslayıp küçük kollarından birini abisini sarmak için kullanmıştı. Yoongi hissettiği küçük bedenle kendisi de Hae Ri'yi kendisine çekip saçlarına minik birkaç öpücük kondurmuştu.

"Annem çağırana kadar uyumaya ne dersin prenses?"

Yoongi uykulu sesiyle sorduğunda yanağına küçük bir öpücük kondurmuştu Hae Ri. Küçük beden mutlulukla gözlerini kapatıp iyice sarıldı abisine.

Yoongi ve Hae Ri yeniden uykuya daldıkları sırada Jay iyice sıkıldığı için odaya girmiş ve Jungkook'un yanında başı, ayak uzatma yerinde ters bir şekilde uyuyan Taehyung'u dürtüklemişti. Taehyung başta huysuzlanıp arkasını Jay'e döndüğü sırada Jay oflayıp bir kez daha dürtüklemişti hyungunu. Taehyung az uyumuş olmanın verdiği sersemlikle gözlerini yarım açıp kendisini kimin uyandırdığına bakmıştı. Yere bağdaş kurarak oturmuş Jay'i gördüğünde gözlerini ovalayıp ağır hareketleriyle yatağından kalktı.

"Bir şey mi oldu Jay?"

"Sıkıldım hyung. Başta Seok Jin hyungu uyandırmaya çalıştım ama onca çabama rağmen o kış uykusundan uyanmadı. Düşündüm ki sen daha kolay uyanırsın."

"Biraz daha uyumaya ne dersin?"

"Ama hyung ben zaten akşam erken yatmıştım. Daha uyumak istemiyorum."

"Sen salona in o zaman. Ben de beş dakikaya yanına gelirim."

Jay hevesle başını sallayıp odadan hızlıca çıkmıştı. Taehyung ise oflayıp gözlerini açmadan ayağa kalkmış ve lavaboya yürümek için adım atmıştı ama gözlerini açmadığı için Jungkook'un eline basmış ve sonucunda canı acıdığı için huysuzlanan bir Jungkook olmuştu. Taehyung'un gözleri irileştiğinde Jungkook kendisine el hareketi çekmiş ve uykusuna geri dönmüştü. Taehyung böyle bir şey beklemediği için şaşırsa da buna takılmayıp odadan dışarıya çıktı. Lavabodaki ihtiyaçlarını giderdiğinde saçlarıyla daha sonra uğraşmak istediğine karar verdiği için dişlerini fırçalamakla yetinmişti. Salona indiğinde Jay'in elleri üstünde durmaya çalıştığını görmüştü. Jay'in bu kadar enerjik olmasını beklemiyordu.

Taehyung boğazını temizlediğinde Jay ayaklarını yavaşça yere koyup sıyrılmış tişörtünü düzeltmişti. Ardından ise koltuğa bedenini atan Taehyung'un yanına oturdu. Canı sıkılıyordu ama aklına yapacak hiçbir şey gelmiyordu.

"Uyandınız mı?"

Laina ıslak ellerini tişörtünü bel kısmına sildiği sırada salona girerek boş boş oturan ikiliye seslenmişti. Bugün, Taehyung'un kendisine hediye ettiği bilekliğe benzer alıp onu vermek istiyordu. Taehyung, o bilekliği verdiğinde o küçük anahtar kalbinin kapılarına göre yeniden şekil almıştı ve Laina, kalbini tamamen dolduran bu adama o kapının anahtarını vermek istiyordu. Ama kendi bilekliğini teknik olarak Taehyung'a geri vermek biraz tuhaf olacağı için o günden bu yana bileğinden çıkarmadığı bilekliğe benzer bir bileklik almak istiyordu. Bu yüzden Jay'e, Taehyung'u oyalama görevi vermişti.

Küçük Yara BantlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin