13.Bölüm: Minik Bir Can

375 9 0
                                    

Açılay eve girdiğinde annesinin yüzüne bakamamıştı hiçbirşey söylemeden odasına kapandı ve ağlamaya başladı, hüngür hüngür ağlıyor hıçkırıklarını elleriyle kapatıyordu. Canı acıyordu biliyordu ki Baran'ın başına mutlaka bir bela çıkacaktı kah annesinden kah Özge'den bir darbe yiyecekti. Bu yüzden ağlıyordu başaramamıştı artık gücü kalmamış tutunabileceği bütün dalları kırılmıştı ama ne pahasına olursa olsun Baran'ı asla yalnız bırakmayacaktı. Çünkü onu çok seviyordu ve ailesinden bile fazla değer veriyordu. Saatler sonra annesi kapıyı çaldı "kızım yemek hazır sen yemeyecek misin?" hayır aç değildi ama güçlü kalmak ve karnında ki minik can için yemesi gerekiyordu. "tamam anne 5 dakika sonra geliyorum" dedi. Hızlıca gözlerinin yaşını sildi, kendine gelmesi için ellerini ve yüzünü yıkaması gerekiyordu. Annesine görünmeden banyoya geçti ve belli bile olmayan karnını okşadı. "geçecek bebeğim merak etme herşey düzelecek" ellerini ve yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa geçti sofra kurulmuş masaya herkes oturmuştu Açılay'ı bekliyorlardı. Açılay da geldikten sonra yemekler yenildi sofra toplandı. Tam salona adım atmıştı ki telefonu çaldı arayan Barandı. "bitanem seni almaya geliyorum hazırlan" dedi. Açılay "tamam bebeğim yarım saate hazır olurum" dedi. Telefonu kapattıktan sonra hazırlanmaya başladı. Yarım saat sonra Baran kapıdaydı, ona sürpriz hazırlamıştı beğeneceiğini umuyordu. Açılay hemen dışarı çıktı hızlıca arabaya bindi. Açılay
sürprizden bir haber yola çıktılar sürprizin hazır olduğu yere geldiklerinde Baran, Açılay'ın gözünü kapattı. Açılay "neden gözümü kapatıyorsun bitanem önümü göremiyorum? " dedi. Baran içten içten gülümsedi ve cevap verdi "hiç bitanem görmemen gereken bir şey varda onun için" diyerek geçiştirdi. Mekana girdiklerinde Baran aniden gözünü açınca Açılay biran düşecekmiş gibi hissetti ışığa alışması fazla sürmezken gördüklerine inanamamıştı. Karşısında büyük bir masa etrafında keman çalan insanlar ve loş bir ışık vardı, rüya gibiydi. Hızla Baran'a döndü ve tüm gücüyle sarıldı ona çok mutlu olmuştu ne diyeceğini bilemiyordu. Baran kibarca Açılay'ın saldalyesini çekti ve oturması için işareti verdi Açılay oturduktan sonra Baran da yerine geçti. Garson seri bir şekilde menü getirdi hızlıca baktıktan sonra Baran bir porsiyon iskender istedi Açılay'ın da canı iskender istemişti ve oda bir porsiyon iskender istedi. Garson siparişi aldıktan sonra masadan ayrıldı Açılay ve Baran yalnız kaldılar. Açılay nasıl teşekkür edeceğini bilemedi bu yüzden suratı ve birşey demedi. Kısa bir süre sonra yemekler yenildi masadaki boş tabaklar alındı garson tam içki tanıtımı yaparken Baran garsonun sözünü kesti "eşim hamile bu yüzden içki istemiyoruz"deyince garson özür dileyerek" başka ne alırsınız efendim "dedi. Baran kola isterken Açılay meyve suyunda karar kıldı. Yaklaşık yarım saat sonra masaya kimse birşey söylemediği halde ufak bir pasta geldi Açılay şaşırdı fakat Baran oldukça sakin ve heyecanlı görünüyordu. Garson pastayı kesti tabaklara servis ettikten sonra yine ortalıktan kayboldu. Baran, Açılay'ın önüne geçti yere diz çöktü elinde bir kutu vardı ufak bir kutu Açılay çok merak etti. Baran da fazla meraklandırnamak adına hemen söze girdi. "bitanem, varım, yoğum, herşeyim, geleceğim, doğmamışta olsa çocuğumun annesi bugünden sonraki her günü, herşeyi, iyi günde kötü günde yatak döşek hasta yatarken sağlıklı kalıp sokaklarda gezerken gece gündüz sabah akşam ömrümün yettiği her dakikamda yanımda olur musun benimle evlenir misin? "deyince Açılay bayılacak gibi olmuştu bu çok güzel bir duyguydu anlamları o kadar güzel ve hoştu ki birazda heyecan birazda ilk defa yaşamış olduğu duyguyla bağırarak öyle bir evet demişti ki mekanda kem var kim yoksa herkes alkışlamıştı onları, Baran hemen ayağa kalktı ve Açılay'ın parmağına yüzüğü taktı.

İmkansız AşkOù les histoires vivent. Découvrez maintenant