// chapter eleven //

1.6K 103 39
                                    

Hermione o geceden sonra bir daha hastane kanadına gitmedi.

Aradan tam 3 gün geçmişti. 3 gündür Draco' nun yüzünü görmüyor, sesini duymuyordu.

Hermione için ilk başlarda bir şey farketmiyordu Draco' nun yokluğu.

Ama bir şekilde özlemişti onu.
Çok özlemişti.

Ona sataşmasını bile özlemişti hatta.
Gecelerdir gözüne uyku girmiyordu. Yaraya neden olan şey neydi? Bilmiyordu. Ama öğrenecekti.

O sabah hava oldukça soğuktu.
Cübbesini giydi ve atkısını almak için çekmeceyi açtı. 
Çekmecenin her köşesini aradı ama bir türlü atkısını bulamadı. Bavulunda kalmış olacağını düşünüp bavulunu açtı hemen. Orada da yoktu.

O sırada hatırladı.
"Ahh, doğru! Atkımı Malfoy' un bacağına sarmıştım."
Bıkkınlıkla nefes verdi ve yatakhaneden çıktı.

Ders İksir' di ve her zaman olduğu gibi Slytherin' le ortaktı.

Hermione zindanların birindeki İksir Sınıfına doğru ilerledi.

Kapıyı açıp içeriye bakındı. Sınıf neredeyse bomboştu.
Hermione bir süre boş sandalyelere baktı. Draco' nun her zaman oturduğu yeri gözüne kestirdi ve oraya oturdu.

Kapı defalarca kez açılıp kapandı. İçeriye sürekli birileri giriyordu.

Hermione kendini bugün öylesine halsiz hissediyordu ki, kafasını çantasına yaslayıp uyuyabilirdi.

O sırada omzunda hissettiği el bu düşüncelerine engel oldu.
"Granger, biliyorsun ki oraya hep ben otururum. Bu yüzden yerimden kalk!"
Hermione fazlasıyla aşina olduğu bu soğuk sesle birlikte hızla arkasına döndü.
Draco' nun eli hala genç cadının omzundaydı, ve sırıtıyordu.

Hermione hiç düşünmeden aniden yerinden kalktı ve kollarını Malfoy' un boynuna doladı.
Malfoy önce buna ne tepki vereceğini bilemedi, şaşkındı. Ama sonra o da kollarını genç cadının beline doladı.

Hermione' nin ne yaptığının farkına varması biraz zaman aldı. Aniden kendini Draco' nun kollarından ayırınca yanaklarının kızardığını hissetmişti.
"Böyle bir karşılama beklemiyordum."
Dedi Draco sırıtarak.
"Ş-şey, evet. Evet, aslında bende seni böyle karşılamayı planlamıyordum."

"Bir de yanağımdan öpsen-"
Hermione hızla onun sözünü kesti.
"Kapa çeneni!"
Draco gülüyordu, Hermione ise utanmıştı.

"Hermione!"
Genç cadı o tarafa döndü. Ginny gelmişti.
"Geliyorum Ginny! Şey, öyleyse bu akşam görüşürüz."
"Bu akşam mı?"
Diye sordu Draco anlamamışçasına.
"Tabi, hastane kanadındaki rahat yatağında uzanırken unutmuşsundur. İksir sınıfı, temizlik-"
"Ah, doğru. Peki Granger, görüşürüz."

Hermione, Draco' nun yanından ayrılıp Ginny' nin yanına oturdu.
"Sonunda tüm gece senin sayıklanmalarını dinlemek zorunda kalmayacağım."
"Ne?"
Dedi Hermione şaşkınca Ginny' ye dönerek.
"Uykunda sayıklıyorsun Hermione. Sürekli Draco' nun ne zaman iyileşeceğini sorup duruyorsun, ve onu ne kadar çok özlediğininden bahsediyorsun-"
Hermione gözlerini bir kaç kez hızlıca kırpıştırdı.
"Bu bir... şaka değil mi?"
"Öyle olmasını çok isterdim."
Dedi Ginny gülerek.
Hermione bıkkınlıkla nefes verip ellerini saçlarından geçirdi.
O sırada içeriye Profesör Snape' in girmesiyle sınıf suspus oldu.

potions class • dramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin