bol öpücüklü güzel yıllar

708 81 63
                                    

adamlar-sarılırım birine

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

adamlar-sarılırım birine


Karın yağmasını severdim. Her yıl kasım ayının sonunda kar yağmaya başlar, epey bir sürede yağmaya devam ederdi ve karın yağmasını aşırı severdim. Gerçi hâlâ seviyorum orası ayrı mesele, hangi insan karı sevmez ki? Şimdi yine salak saçma 'karı karı' esprilerini yapmaya kalkışmayın, kovarım sizi yemin ediyorum.

İlk kar düştüğünde küçükken annem beni uyandırır, cama gitmemi söylerdi. Karın yağdığını görünce üstümde pijamalarımla direkt bahçeye çıkıp karın altında deli gibi dönerdim. Tek başıma dönmem bittikten sonra da Chaerinler'in evine doğru koşardım, peşimden de annem koşarak gelirdi, dışarıya montumu giymeden pat diye çıkardım çünkü.

Zamanla ben büyüdükçe annem beni 'uyan kalk yağıyor küçüğüm' diye uyandırmamaya başladı. Kendim kalktığım saatte fark ediyordum ve yine her zamanki gibi yapıyordum, üstümde ev çok sıcak olduğundan dolayı incecik pijamalarımla sokağa çıkıyor, karın altında manyak gibi döndükten sonra Chaerin'e gidiyordum.

Bu değişmedi. Geçen yıl da yaptım bunu, geçen yıl da kalkar kalkmaz kendimi bahçeye attım, ardına Chaerin'i çağırdım. Zamanla karla oynamayı bıraktım ama yine de karın altında dönmeyi, yürümeyi felaket seviyorum, özellikle yanımda bir arkadaşım varsa.

Bu yıl karın yağması kasım ayında gerçekleşmedi. Günlük hava durumlarına baktım, yağış ihtimallerine göz gezdirdim ama hepsinde aynı sonucu gördüm. %0 Kar yağışı ihtimali.

Kasım ayı geçip gideli çok oldu, aralık aynının sonuna geldik yarın yılbaşı hâlâ kâr yağmıyor anasını satayım diye isyan edip uyudum dün gece. Çünkü yine hava durumuna baktığımda yağış ihtimali çok düşük görünüyordu ve bu da benim moralimi bozarak kendimi daha çok uykuya vermeme neden olmuştu. Karın yağacağı kesin bir şekilde belli olsaydı gece camın kenarına oturup karın yağmasını beklerdim.

Şimdi de telefonum çalıyordu, sabahın körüydü ve karın yağmadığından yüzde bir milyon emindim. Bu da demek oluyordu ki, öğleden sonra dersi olan Byun Baekhyun daha çok uyumalı.

Ama yok işte, telefon susmuyordu, yan tarafıma dönüp telefonu almaya üşendiğimden susmasını bekliyordum ama yok, tekrar tekrar aramaya devam ediyordu arayan kişi. Hangi Allah'ın cezası arıyordu şimdi?

Yaklaşık beşinci kere telefonun baştan çalmasıyla sinirle yerimden kalkıp telefonu elime almıştım. Eva'ydı arayan, Allah'ın cezası Eva.

"Ne var lan?" Sesim çatallıyordu, ve ben bu sesle bağırmaya çalışarak açmıştım telefonu.

"Dışarının farkında mısın sen uyanana. Hatta şimdi git camdan bir dışarıya bak." En fazla ne olabilir ki düşüncesiyle yerimden yavaşça kalkıp elimde telefonumla cama gittim. Perdeyi çektikten sonra karşılaşacağım görüntü asla aklıma gelmemişti doğrusu.

aynı kaldırımda yürümek // chanbaekWhere stories live. Discover now