74- Erkek Arkadaş

3.2K 164 37
                                    

Yazar Anlatımından 

Kara incileri badem gözleri saran göz kapaklarına daldı. Şehnaz'ın kirpikleri bir kere olsun titremezken Bedir inatla gözlerini kırpmamak için diretiyordu. Şehnaz'ın sıcak eli Bedir'in avuçları içerisindeydi. Bedir yavaşça pürüzsüz tene dokundurdu dudaklarını gözlerini bir an olsun kapalı gözlerden çekmeden. Parmak ucunu yumuşak teninde gezdirip kan toplamış damarın kenarından usul usul dolaştırdı. Teni ne kadar canlı görünse de onu her zaman kırılacakmış gibi görmesi tam da Bedir'e özgü bir şeydi. Bakışlarını kapalı gözlerden çekip bileklerine iliştirdi. İp izlerinin bıraktığı kızarıklıklar ufak ufak morartılara dönüşmüştü. Bedir'in tek yaptığı kısılan gözlerini daha da kısmasıydı. Şu an için tek arzusu Şehnaz'ın uyanmasıydı. Diğer şeyleri sonraya ertelemişti. Onlarla bizzat kendi ilgilenecekti.

Düşüncelerinin arasında titreşen kirpikleri görünce rahat bir nefes aldı. Şehnaz kapalı gözlerine rağmen gözlerini kırpıştırdı. Bedir gülümsedi. Şehnaz'ın göz kırpıştırma hastalığının bu derece ilerlemesi onu gülümsetmişti, bir insan gözleri kapalı nasıl göz kırpıştırırdı? Yavaşça aralanan gözleri görmesiyle gözleri daha da kısıldı.

Şehnaz'ın gözleri önce tavanı ardından Bedir'i buldu. Sonra tekrar tavana baktı. Aklını toparlaması için Bedir'e bakmamalıydı. Çünkü Bedir aklını başından alıyordu. Ama bu defa aklını kaçırabileceği başka bir durum söz konusuydu. Panikle elleri karnını kapladı. "Bebek? Arkadaşım Bebek nerede? Aldınız mı onu benden?" Yattığı yerden doğrulurken Bedir ayağa kalkıp ellerini omzuna yerleştirip onu sakinleştirmeye çalıştı. "Karnım boş mu?"

Şehnaz'ın endişeli bakışları kara incileri bulduğunda yutkunmaya çalıştı. Boğazı sıkıntıdan düğüm düğüm olmuş, nefesleri düğümlere takılıp duruyordu. "O hâlâ bizimle," dedi Bedir yumuşak bir sesle. Şehnaz ellerini karnından çekip kalbine dokundu. Rahat nefeslerine kavuşurken arkasına yaslandı. Arkadaşı Bebek içindeydi. Onu kimse ondan almamıştı. Ölümün kıyısından tekrar kıl payı sıyırmıştı. Kendi kendine güldü.

Bedir yerine geçerken gülmekte olan Şehnaz'a baktı. Hiçbir tepki vermedi. Sadece izledi. Şehnaz gülmesini bitirip anlayışla Bedir'e baktı. Yine kendisini kurtarmıştı. Ölümle mücadele ediyordu resmen. Ölüm Şehnaz'ı almak için ne kadar Bedir'e kılıç çekse de ilahi güç Bedir'den yana oluyordu. Halbuki ölümün sahibi de ilahi güç iken.

Şehnaz, Bedir'e bir şeyler söylemek istiyordu ama nereden nasıl başlayacağını kestiremedi. Kendisini nasıl bulduğunu deli gibi merak etse de ağzından en ufak kelime dökememişti. Aklını toparlamaya çalışırken zihnine süzülen görüntüyle bir anda bağırdı. "Hülya nerede? Bedir, Hülya o adamın elinde!"

Bedir'in ilk yaptığı şey Şehnaz'ın elini avuçlarının içine alması oldu. "Hülya iyi. Sen önce kendini düşün." Bedir'in sesi buz gibi çıksa da avuçlarının içinden akan sıcaklık Şehnaz'ı bulutların yukarısına çıkardı. Bedir'in sinirini soluyordu fakat o sinirinin kendisine olmadığını biliyordu. Hissettiği sinirinin yanında başka şeyler de sezmişti.

"Artık ben yetmezmişim gibi üzerime bir de Arkadaşım Bebek eklendi. Kimi koruyacağını şaşırdın. Değil mi Bedir?"

Bedir, Şehnaz'ın elini bırakıp arkasına yaslandı ve kollarını göğsünde birleştirdi. Bakışları yüzüne mıhlanmışçasına değişmiyordu. Şehnaz derin nefes alıp gözlerini kucağındaki ellerine indirdi. Bedir'in bu ifadesiz hallerine dayanamıyordu.

"Neden sürekli fazlalıkmışsın gibi davranıyorsun? Boşanma sürecinde olduğumuz için mi? Daha önce de böyleydin. Kendini nasıl görüyorsan bebeğimizi de öyle görür oldun. Fazlalık değilsiniz Şehnaz. Benim için her zaman önemlisin, önceliğimsin. Sen ne kadar önemliysen karnında taşıdığın can da o kadar önemli. Uyanır uyanmaz direkt onu sordun. Onu kendine nasıl fazlalık görmüyorsan bana da fazlalık görme." Bedir sustuğunda Şehnaz'ın bakışlarını üzerine çekti. Şehnaz öyle demek istemese de yanlış anlaşılmayı umursamayıp hafifçe doğruldu. Bedir kısık gözlerle onu izlerken Şehnaz parmaklarını hareket ettirip kendisine yaklaşmasını istedi. Bedir kollarını çözüp ona yaklaştığında, "Boğazın mı kurudu? Su mu içmek istiyorsun?" dediğinde Şehnaz'ın yaptığı tek şey zayıfça Bedir'e sarılmak oldu. Bedir bunu beklemiyordu. Hem de hiç... Kıpırdamadan bir süre öyle kaldı. Şehnaz kollarını daha da açıp Bedir'e sığınırken çenesini omzuna yerleştirdi. Karşılık beklemiyordu. Kendi sarılsa yeterdi. Gözlerini yumdu. Zihninden geçen düşünceler tek tek yanaklarından damlayan yaşlara kondu.

MİNİKŞE (Kitap Oluyor)Where stories live. Discover now