{ twelve } - Final

401 26 12
                                    


8 ay.... Yaşamayacağını bildiği halde bu lanet olası hastalıkla mücadele ettiği, makinelere bağlı yaşadığı ve de sırf canından çok sevdiyi insan onunla birlikde hastanelerde harap olmasın diye, ondan ayrı kalmayı kabul ettiği koskoca 8 ay...

Şu anda yerde göğsünü tutarak kıvrandığı zaman hissettiği tek şey acıydı siyah saçlı gencin.

Öylesine bir acı değildi, fiziksel ya da hastalıkdan kaynaklanmıyordu. Zaten Jungkook bunların hiç birini hissedemeyecek bir haldeydi. Kalbi acıyordu sadece, minik sevgilisinin ölümünü kabullenememişdi.

Dünya neden bu kadar adaletsizdi? Çoçukluklarını bile doğru-düzgün yaşayamamış 2 genç, nihayet mutluluk kelimesinin anlamını öğrendiyinde neden kader onlara bunu yapmışdı?

Affedemiyordu kendini siyah saçlı genç. O sadece sevgilisini düşünmüşdü, nerden bile bilirdi onun canına kıyacağını?

Keşke dedi.. Keşke dünya daha farklı bir yer olsaydı...

Bu hastalığa hiç yakalanmamış olmayı diledi. Ya da Jiminden hiç ayrılmamayı. En azından son zamanlarını birlikde geçirirdiler, ya da Jungkook ölse bile son sözlerinde Jimine yaşamasını istediğini söylerdi, belki de böyle birşeye kalkışmazdı o zaman sarı saçlı,  minyon yapılı genç.

Jungkook belki de onda en çok bu minyon yapısını severdi. Kendisi gibi herşeyi minik, ama aşkı büyükdü biriciğinin. Şimdi kendisi yüzünden onun minik kalbi atmayı bırakmışdı, öyle mi?

Keşke dedi, keşke hiç karşısına çıkmasaydım. Keşke hiç tanımasaydı beni, hayatına devam etseydi de uzaktan sevseydim onu.

Ama sonra vazgeçdi. Park Jiminsiz bir hayat, hayat mıydı ki? Jungkooka kaç yaşında olduğunu sorsanız 24 derdi, ama kaç yıl yaşadığını sorsanız 3. Çünki sevgilisinden önceki yaşamı "Hayat" kavramıyla uyuşmuyordu. Sadece ve sadece Park Jimin yaşatmışdı onu.

Kendi içinde iç savaş yaşıyorken, düşünceleri bir-biriyle zıtlık yaratırken, nefessizlik yüzünden boğulduğunu hissetdi genç oğlan. Odaya giren doktorlar, onu yeniden yatağa kaldırıp, makinelere bağlarken hiçbir tepki vermedi.

Ortalık sakinleşdikden sonra doktorlar Jungkookun sakinleşdiğini hatta yavaştan uyuduğunu görüp, odadan çıktılar.

3 saatlik bir uykudan sonra uyandı Jungkook. Uyanır uyanmaz  gözlerinden yaşlar dökülmeye ve gülümsemeye başladı. Sevgilisini görmüşdü. Beyazlar içerisinde o kadar güzel görünüyordu ki. Onu çağırıyordu ve Jungkook bu sefer miniğini yalnız bırakmayacaktı.

Yavaşca boruları çözdü, nefes alamasa bile ayağa kalktı ve banyoya ilerledi. Orada hiçbir kesici alet bulamadığında pesetmişlikle ve de ciğerlerinin patlama derecesine gelmesiyle klozetin üzerine oturdu. Bu zaman ayna dikkatini çekti.

Usulca ayağa kalktı ve kapıya doğru irerledi. Kilitledikden sonra zorla yürüyerek aynanın karşısına geçti.

Suratına baktı. Sevgilisinin ölümüne sebeb olan surata. Ardından bedenini ele geçiren iğrenme duygusuyla aynaya öyle bir yumruk attı ki, bırakın aynayı elini bile parçalamış ola bilirdi. Camı aldı ve bedeni artık dayanamayıp yeri boyladıkdan sonra usulca dizlenin üzerine çökdü. Cam parçasıyla koluna dikey bir çizgi çizdi. Evet, bir nevi sevgilisinden kopya çekiyordu.

Kan kaybıyla gözleri kayarken ikinci bir dikey çizgiyi çizdi ve  ard-arda çizdiği çizgilerle "M" harfini tamamladı. İlk çizdiği dikey çizginin başlanğıcın da yan bir çizgi çizerek "J" harfini de tamamladı.

Zaten öleceğini biliyordu. Bileğini kesmese bile kalbinin olanları kaldıramayıp duracağını biliyordu. Öyle ki doktorlar kapıyı kırıp içeri girdiklerinde sadece histerik bir gülüş sundu onlara.

"İstemiyorum" dedi hırıltılı çıkan sesiyle, son kelimelerini söylediğini biliyordu. "S-sensiz bir  s-saniye bile y-yaşamak istemiyorum"...

Kesilen kefesi, atmayı kesen kalbi ve  kapanmayan gözleri ile ruhunu teslim etmeden önce söylediği tek kelimeler bunlar oldu.

~

Doktor Kim daha önce birsürü ölüm görmüştü, onlarca hastasını hastalıkdan ya da ameliyyat esnasında kaybetmişdi. Ama şu anda karşısında yatan bembeyaz bedeni gördükce gözleri yanıyordu. Çok gençti ve burda kaldığı 8 ay boyunca Bay Kim onunla sayısız kez sohbet etmiş, hakkında birsürü şey öyrenmişti. Sesinin titremesine aldırmadan konuştu:

- "Jeon Jungkook... Ö-ölüm saatı 15.07"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

         [ FİNAL]

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 22, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

▪I don't want▪ ~Jikook~ [✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin