35. Bölüm

6.1K 646 67
                                    

Çığlık sesiyle uyandığımda yatağımın sallandığını fark ettim. Kalbim endişeyle tekledi. Yer sarsılıyor, duvarlar sanki atılan çığlıkla hareket ediyordu. Zorlukla yataktan kalktım. Gecenin bu saatinde beni uyandıran acı çığlık hâlâ devam ediyordu.

Birkaç düşme tehlikesinin sonunda kapıya ulaştım. Bağırış sesleri kulağıma geliyordu. Mestra'daki herkes neler olduğunu öğrenmek adına oradan oraya koşuşturuyordu. Merdivenlerden inerken son bir basamak kala yere kapaklandım. Birisi bileğimi tutarak beni kaldırdı. Andriel'ın endişeli yüzüyle karşılaştım. "Çığlık sesi kızlar yatakhanesinden geliyor."

Aklıma Tilda geldiğinde koşmaya başladım. Duvarlara tutunarak düşmeden yatakhanenin önüne gelmeyi başardım. Dün, Tilda ile birlikte ona ne olduğunu araştırmıştık. Ve en sonunda ses dalgalarını kontrol edebildiğini anlamıştık. Dün gece Henry'nin yanından döndüğümde Tilda gayet iyi durumdaydı. Hatta bu sabah, kafasındaki seslerin kesildiğini söylemişti.

Kapıyı iterek Nerissa ve Tilda'nın kaldığı odaya ilerledim. Kapının önünde oluşan kalabalığı geçerek içeriye daldım. Çığlık durmuştu ama yer sallanmaya devam ediyordu. Nerissa beni gördüğünde bağırarak yatakta dizlerine sarılmış biçimde oturan Tilda'yı işaret etti. "Etrafında bir bariyer var, geçemiyoruz!"

Geriye çekilmesini söyleyerek Tilda'ya yaklaştım. Kafasını kaldırıp bana baktığında gözlerinin lacivert renkte parladığını gördüm. Elimi ona doğru uzattığımda parmaklarımın ucuna titreşim yayıldı. Nerissa'nın bahsettiği bariyeri şimdi daha iyi anlamıştım işte. "Tilda beni duyuyor musun? Acı çektiğini biliyorum. Sana yardım etmeme izin vermelisin."

Tilda gözünü kırpmadan bana bakmaya devam etti önüne düşen saçlarının arasından. O an saçlarını boyatmış olduğunu fark ettim. Siyah saç tutamları yüzüne düşmüştü. "Tilda beni duyduğunu biliyorum. Sadece sakin ol ve sana yardım etmeme izin ver."

Boş ifadesini bozmadan bakmaya devam etti. Nerissa endişeyle "Ne yapacağız? Bizi duymuyor!" dediğinde söylediği şey kaşlarımın çatılmasına neden oldu.

Birisinin bizi duyması için gerekli olan şeyler neydi? Ses. Ve Tilda ses dalgalarını kontrol edebiliyordu. Bariyeri, içeriye ses geçirmeyecek şekilde olmalıydı. Titrek bir nefes alarak ayağa kalktım. Avery'lerin yapabildiği çok fazla şey vardı. Tilda'nın gücü, benimde içimde barınıyordu. Ona sesimi duyurabilirdim.

Kapının önünde bekleyenlere bakarak "Dışarıya çıkın ve kapıyı kapatın." dedim.

Riley, Nerissa'yı dışarıya çekti ve bize son kez baktıktan sonra kapıyı kapattı. Tilda ile yalnız kalmıştık. Derin bir nefes aldım. Dudaklarımı aralayarak "Tilda!" diye bağırdım.

Sesim duvarda yankılandı. Fakat ne yazık ki Tilda'nın bariyerini geçecek kadar güçlü değildi. Gözlerimi kapatarak nefesimi düzene soktum. Yapabilirdim. Ellerimi yumruk yaptım. Sanki sesimi yönlendirebilirmişim gibi. Başarısız olamazdım.

"Tilda!" Sesim duvarları ve kapıyı titretti. Tilda'nın bariyerinin de titreşimlerden nasibini aldığını gördüm. Yine de yeterli olmamıştı. Son gücümle yeniden adını bağırdım. Duvarlar ve zemin büyük bir güçle sallandı.

Tilda'nın gözleri büyüdü. Beni duyabiliyordu! Başarmıştım. "Bariyeri kaldır! Sana yardım edeceğim!"

Ellerini kulaklarına kapatarak yüzünü buruşturdu. Gözlerini sıkıca kapattı ve öne doğru yığıldı. Bariyeri umursamadan onu tuttum. Ellerime hiçbir şey olmadığı için nefesimi rahatlayarak dışarıya bıraktım. Bariyeri kaldırmıştı. Tilda kafasını kaldırarak kısık sesle "Aria?" diye mırıldandı.

Avery: Koruyucu Where stories live. Discover now