⊰ BÖLÜM 9 ⊱
Cevapsız sorular
─────────────────────
Geleceğini de geçmişini de şuanı gördüğü gibi gören bir varlık için hangisinin önce veya sonra geldiğinin bir önemi yoktur; zaten yaşayacağı her şeyi önceden görmüştür.
─────────────────────
━━━━━━━━━━━━
Kendi içimde zaman zaman boğuluyorum.
-Dönüşüm, Franz Kafka
Taehyung hızla kütüphaneden çıkarken elinde kitaplara şöyle bir baktı; okumak için sabırsızlanıyordu ama eve kadar beklemeliydi. Adımlarını hızlandırdı. Zihni binbir düşünceyle akarken geçmekte olduğu sokağı hatırlayınca durakladı. Başını sağa çevirdi ve işte oradaydı; evine giden ara sokak. Kazadan sonra bu yolu neredeyse kullanmaz olmuştu. Biraz tereddüte düşse de ara sokakta yürümeye başladı.
Nihayet eve vardığında üzerindekilerden el çabukluğuyla kurtuldu ve kısa bir duşa girdi. Henüz bir şeyler yiyemeyecek kadar halsiz olduğunu anladığında ise masasının başına oturdu. Tepesindeki ışık birkaç kez yanıp sönerken ilk kitabı çevirerek ön kapağında yazanı okudu; Geleceği Görmek. Kaşları hafif çatılırken kitabın kalın kapağını açtı ve okumaya başladı. Bir süre okuduktan sonra nihayet merak ettiği sorunun cevabına geldi: "İnsanlar geleceği görebilir mi?" Ve devamında yazan paragrafı seslice okumaya başladı.
"... Birçok insan kehanetlere ve fallara yani kahinlere ve falcılara inanır. Fakat geleceği görmek insanın ne fiziksel ne de ruhsal olarak sahip olamayacağı bir özelliktir. Bunu anlamak için öncelikle işin bilimsel tarafına yani boyutların ilişkisine bakalım... "
Taehyung durakladı. Teknik olarak sorusunun cevabını almıştı. Cevap hayırdı; insanlar geleceği göremezler. Bu yine de içinde olduğu durumu açıklamıyordu bu yüzden okumaya devam etti. Yazar tıpkı dediği gibi işin bilimsel boyutuna girerken aklına diğer kitap geldi. Uzanarak eline aldı ve başlığı okudu; Dördüncü Boyutu Anlamak. Merakla birkaç sayfasını çevirdi ve aklını kurcalayan yeni sorunun cevabını burada bulmayı umdu. Evet teknik olarak böyle bir şey söz konusu değildi ama kısmen de olsa böyle bir şeyin olması için insanda ne gibi özelliklerin olması gerekiyordu? Ya da nasıl bir ortamda olmalıydı? Elindeki kitap hemen şuanda aslında o kazada öldüğünü ve ruhlar alemine filan gittiğini söylese buna bile inanacak haldeydi Taehyung. Sinirle soludu. Dikkatini kitaba vermeye çalıştı.
Nokta. Tam bir tanımı bulunmamakla birlikte hayali bir terimdir. Bir uzunluğu, genişliği ya da derinliği yoktur. Olabilecek en basit tanımı yapacak olursak şöyle dememiz uygundur: kalemin kağıtta bıraktığı iz. İşte bu iz bizim 0. boyutumuzu oluşturmaktadır. Eğer iki noktayı birleştirirseniz bir doğru elde edersiniz. Bu da 1. boyutu oluşturur. Sadece uzunluğu vardır. Genişliği ya da derinliği bulunmaz. Tıpkı noktalara yaptığımız gibi birden fazla doğruyu birleştirirsek? Örneğin bir kare düşünün. Dört kenardan yani dört doğrunun birleşmesinden oluşan bir dörtgen. Tebrikler! 2. boyutu elde ettiniz. Bu sefer uzunlukla birlikte bir de genişliğimiz var. Durmak yok! Örüntüyü devam ettirin. Birden fazla kareyi birleştirin. Nasıl bir şekil elde ederiz? Doğru! Bir küp! Bütün yüzü birer kareden oluşan bir cisim. Ama nasıl bir cisim? 3 boyutlu bir cisim elbette. Artık uzunluğu ve genişliğinin yanı sıra bir de derinliği var.

YOU ARE READING
「 fatalité 」taekook
Fanfictionölümün eşiğinden dönen taehyung dokunduğu insanların geleceğini görmeye başlar. birgün arkadaşı jimin onu jungkook adında birisiyle tanıştırır; ikilinin elleri buluşur ve taehyung geleceği görür. jungkook ayın sonunda dövülerek öldürülecektir...