7

94.7K 3.7K 657
                                    

Kapının açılma sesiyle birlikte hızla oturduğum koltuktan kalkarken aceleci adımlarla birlikte oturma odasından çıkıp kapıya doğru ilerledim. Kapıya yaklaştığımdaysa görüş açıma giren Eriz ile birlikte duraksayarak gözlerimi onun mavilerine çevirdim ancak Eriz gözlerini hızla benden çekip karşısındaki Veronika'ya döndürdü. Ardından da kollarında sıkı sıkıya tuttuğu kızının yorgun bedenini Veronika'ya verip sanki ben hiç orda değilmişim gibi yanımdan geçerek yatak odasına girdi. Onun beni bu şekilde yok saymasını anlayamasamda yok sayılmaya alışık olduğumdan hiç sesimi çıkarmadan Veronika'nın Elis'i odasına götürmesini izledim. Onlar gözden kaybolduğundaysa oldukça yavaş ve çekingen adımlarla birlikte yatak odasına doğru ilerledim. İçeriye girip girmemem konusunda kararsızdım. Sabah her şey yolundaydı ama az çnce Eriz'in yaptığı şeyden sonra o odaya girmeye hakkım olup olmadığını sorgulamaya başlamıştım.

"Saçmalama Tisya sadece kızını o halde gördüğü için üzgün olmalı." içimden bir ses bu evdeki değersizliğimi ruhuma fısıldarken kendi kendime konuşarak toparlanmaya çalıştım. Söylediklerime her ne kadar inanmak istesemde durumun böyle olmadığına emindim ama yine de son bir cesaret kırıntısıyla birlikte yatak odasının kapısını araladım ve içeriye girerek kapıyı ardımdan kapattım. Daha sonra ise odaya ufak bir göz attım ve o sırada banyodan yeni çıkmış olan Eriz'i görerek yutkundum. Kahretsin! Kahretsin ki yine odaya tam zamanında girmiştim! Cidden bir insan nasıl bu kadar şansız olabilirdi?

"Be..ben özür dilerim. Tahmin edemedim." sesim titrekçe çıkarken Eriz sadece beline bağlı olan havlusuyla birkaç saniye bana baktıktan sonra kafasını iki yana hafifçe salladı ve yine sanki varlığımı hiç fark etmemiş gibi gözlerini benden çekip dolaba doğru yöneldi. Ardından da birkaç parça kıyafet çıkarıp kıyafetleri de alarak tekrardan banyoya girdi. Onun banyoya girmesiyle bende kapıda dikilmekten vazgeçerek yatağa doğru ilerledim ve normalde Eriz'in yattığı tarafa geçip oturdum. Doğrusu rahatsız hissediyordum. Eriz sanki beni görmek istemiyormuş gibi davranıyordu ve bu gerçekten bende bu odadan koşarak çıkma isteği uyandırıyordu ama bunu yapacak cesaretim yoktu. Bu odadan kovulmadığım sürece rahatsız hissetsem bile bu odadan çıkacak cesareti kendimde bulamıyordum.

"Salonda yatacağım bu gece." geldiğinden beri ilk defa duyduğum Eriz'in sesiyle birlikte gözlerim hızla banyo kapısında öylece duran bedenine dönerken titremeye başlayan ellerimi yumruk haline getirdim. Ne oluyordu bu adama?! Ne oluyordu da söylediği her kelimeyle, yaptığı her davranışla kendimi berbat hissetmeme sebep oluyordu?! Karşımda bana bomboş bakan bu adam Eriz olamazdı. Daha sabah tüm ilgisiyle gerçekliğine inanamadığım adam karşımdaki bu adam olamazdı. Mümkün değildi. Sabahki adamla şimdiki adamın aynı kişi olması mümkün değildi. Ne olmuştu? Ne olmuştu da birden bire bu kadar değişmişti?

"Neden? Neden geldiğinden beri bir garipsin Eriz?" ellerim gibi sesimde titrerken Eriz gözlerini benden çekip odadan çıkmak için kapıya ilerlemeye başladı ancak biran da kendimden asla beklemediğim bir şeyi yaptım ve yataktan kalkarak hızla onun önüne geçtim. Önüne geçmemle Eriz aniden duraksadığındaysa gözlerimi onun acıya bulanmış gözlerine çevirip parmak uçlarımda yükselerek yüzünü avuçlarımın arasına aldım. "Elis'i o halde gördün diye değil mi? Kızını o halde görmek seni yıprattı ama düzelecek. O iyileşecek Eriz. Onu iyileştireceğiz. Her şey yoluna girecek."

"Hiçbir şey yoluna girmeyecek! Hatta belki de her şey daha da berbat olacak! Lanet olsun kızım gözümün önünde ölüyor ama ben hiçbir şey yapamıyorum. Göz göre göre kızımın ölümünü izliyorum ben!" Eriz öfkeyle ellerimden kurtulup geriye bir adım atarken gözünden akan bir damla yaşı görerek yutkundum. Düşündüğümden daha kötüydü. Elis'i o halde görmek Eriz'i düşündüğümden çok daha fazla etkilemişti. Sanki Eriz tüm umudumu kaybetmiş gibiydi. Sanki Eriz kızının ölümünü artık kabullenmiş gibiydi.

Tisya +18Where stories live. Discover now