4.4

1.5K 83 50
                                    

Bu bölüm düzyazı içermektedir.

Evde bir kaos havası vardı.

Ama bu seferki farklıydı. Çünkü bugün en küçük kardeşlerinin doğum günüydü. Taeyong fazlasıyla stresiydi.

Taeyong'un bu hâlini gören Jaehyun ise ortalıkta koşuşturan büyüğünün kolundan tutup kendine çekti ve sarıldı.

"Sakinleş biraz Taeyong. Hiçbir sorun çıkmayacak. Jisung her şeyi çok beğenecek. Hım?"

Jaehyun'un kolları arasına gömülmüş olan Taeyong tuttuğu nefesini verdi, usulca kafasını salladı ve gözlerini kapatıp kafasını küçüğünün omzuna yasladı. Kafasında hissettiği belli belirsiz bir hisle ise gülümsedi.

Dudaklarının olması gereken yer saçlarım değil, dudaklarım demek istedi Taeyong. Ama sadece kafasını kaldırıp o güzel, flaş gibi parlayıp kendisine bakan gözlere bakmakla yetindi.

Jaehyun ise büyüğünün düşüncelerinden habersiz hızlı bir öpücük kondurmuştu onun dudaklarına. Sonra ise hızla kafasını çevirip bir şey arıyormuş gibi etrafa bakmaya başladı.

"Oh, sanırım Jungwoo beni çağırıyor. Gitmem lazım güzelim." Taeyong'u orada bırakıp gitti. Gitmeden önce saçına bir öpücük daha kondurmadı unutmamıştı. Taeyong ise Jaehyun gittikten sonra salak salak gülüp eliyle Jaehyun'un öptüğü kısmı okşamaya başladı.

"Hyung," dedi Chenle. "Seni de iyice delirttik etrafa bakıp salak salak gülüyorsun. Daha sonra tabi ki buna devam edebilirsin ama birazdan Jisung gelecek. Daha pasta gelmedi zaten o görevi Lucas'a verdiğimiz için çok pişm-"

"Ne," diye bir ses geldi arkadan. "NE DEDİN SEN YUNUS KILIKLI AŞK BÖCEĞİM. TANRIM LÜTFEN KULAKLARIM OKULDAKİ MYUNGJUN HOCANIN SESİNE ÇOK FAZLA MARUZ KALMAKTAN YANLIŞ DUYUYOR OLSUN."

Chenle ve Taeyong birbirine baktı şaşkınca.
Ne yapacaklarını bilemediler. Zaman ise öyle akıp gidiyordu sanki.

"Ya hyung bana bunu nasıl yaparsınız. Bir doğum günü pastam olmayacak. Bunu biliyorsunuz değil mi?" Başını üzgünce yere eğen Jisung'un sesi çatallamıştı.

Taeyong tam ağzını açıp birkaç kelime söyleyecekken kapı çaldı. Ardından Lucas geldi içeri.

"ANNYONG YOROBUN." Bu sesi duyan diğerleri de gelmişti Taeyong, Jisung ve Chenle'nun yanına.

"Hyung, pastam var değil mi? Sağlam yani. Sen yolda gelirken yemedin veya köpekler-"

Alttan bir bakış attı Lucas. " Sen ne sandın beni Jisung'cuğum. Çok kırıldım vallahi. Tabiki de var pastan. Sana azcık tripliyim."

Jisung tam ağzını açacakken Lucas yeniden konuştu. "Bugün senin doğum günün olduğu için azcık tripliyim velet. Normalde çok trip atardım. Hadi yine iyisin."

Elindeki pastayı önündeki sehpaya bıraktı ve kollarını önünde birleştirip üzgün bakışlar atmayı da ihmal etmemişti.

"Duygu sömürüsü yapıyor pezevenk. Kalacak bi gün elimde." Yuta'nın bu tavrına karşı Jungwoo tabiki de sevgilisini korumalıydı.

"Bi gün benim elimde de kalacak Hyung. Merak etme sen."

Ardından o da ortamı terk edip işinin başına döndü.

----------------------

Gecenin güzel bitmesini inanın hepimiz isterdik lakin Nct yurdunda işler pek öyle yürümüyordu. En azından işin sonunun hastanede bitmesini istemezdik.

Evde kısmen yemek savaşı yapılmıştı. Yere düşen her bir araştırmalık veya pasta parçasında Taeyong'un içinden de bir parça gidiyordu. Minikler ise hyungunun bu haliyle eğleniyordu.

Yangyang, Renjun, Jaemin, Haechan ve Jeno helyum gazı içmeye kalkmış, Yangyang içmeye çalışırken bir anda nefesi kesilmiş, nefes alamayınca mosmor olmuştu. Kısa süre sonra tekrar normale dönse bile hıçkırarak ağlamaya başlamıştı.

Onu öyle görmeye dayanamayan Kun da onunla birlikte ağlamıştı. Sonra ise 21 kişi hep birlikte hastaneye gelmişti. Şimdi ise Yangyang bir odada yatıyordu ve 20 kişi ayakta küçücük odaya sığmıştı.

Johnny ve Ten'in olmadığını düşünürsek sığmamıştı.

Veya onlar kendi gelmek istemeyip girmemişti. Neler yaptıklarını Tanrı bilirdi.

"Yangyang sen gerizekalı mısın yavrucum?
Gerçi burda içimizden birinin normal olma ihtimali yok. Mesela ben buraya gelmeden önce çok örnek bir öğrenciydim. Şimdi en pezevenkler arasında-"

Yuta, Winwin'in bakışlarını görünce hemen ağzını kapatmıştı. Winwin de ağlamıştı. Gözleri kızarıktı. Kardeşini öyle görünce o da korkmuştu diğer herkes gibi.

"Helyum balonu alan diyen kimdi. Ben onun-"

"Senin fikrindi salak." Dedi Mark Xiaojun'a.

Xiaojun ağzında birkaç şey geveleyip özür dilemişti ve odadan çıkmıştı. Sonradan Xiaojun'un çığlığı duyulmuştu tüm odada.

"HYUNGLARIM BARİ GİDİN BAŞKA YERDE YAPIN DUDAK YEME İŞİNİZİ ÇOK RİCA EDİYORUM."

-----------------

Uzun zamandır yoktum dedim bi cb yapayım

Egehheeheheh

YOROBUN ANNYONG

Jisung bebeğim doğum günün kutlu olsun

Sen de büyüdün be kimler kimler büyüyor :(

~NCT WHATSAPP~ ✅Where stories live. Discover now