75- Küçük Çapkın

3.4K 176 29
                                    

İçime çektiğim havayı solurken defalarca şükrettim. En ufak umut kırıntısını bana kocamanlaştıran yaratıcıya o kadar minnettardım ki bu duygumu ifade edebileceğim hiçbir kelime yoktu. Arkadaşım Bebeği büyük heyecanlarla beklerken cinsiyetini öğrenmek gibi bir merakım yoktu fakat Berat bize erkek olacağını söylediği an değişik duygu yüklü anlara geçiş yaptım. Bedir ise...

Başımı yana çevirip simsiyah gökyüzünü dolduran parıltılı yıldızlara kara incilerini daldırdığını gördüm. Dudağının kenarında hâlâ hafif bir kıvrılış süzülüp duruyordu. Mutluydu. Bebeğin kız olduğunu öğrenseydik eminim yine bu mutlu, heyecanını belli etmeyen pozisyonda olurdu. Hiç fark etmemişti bu cinsiyet durumu bizim için. Kız veya erkek olması önemli değildi. Var oluşu bize büyük bir hediyeydi. Ben de gülümseyerek başımı gökyüzüne kaldırdım.

Sadece Erkek Arkadaşım oluyordu o kadar.

Kahkaha attım. Bedir'in yüzünü bana çevirişini hissettiğimde ben de ona baktım. Yüzündeki gülüşü büyümüş, gözbebeklerinin içi cıvıl cıvıldı. "Ne hissediyorsun?" diye sordum. Hislerini bilmek istiyordum.

Dudaklarını büzüp başını omuzlarına gömdü. "Garip hissediyorum. Ne hissettiğimi çözemiyorum," diye cevapladığında başımı omzuna yaslayıp öylece durdum. Onunla böyle yan yana olmamıza vesile olan Arkadaşım Bebekti. Erkek Arkadaşım...

"İlk defa erkek arkadaşım oluyor," diye mırıldandığımda başımı omzundan çekip gözlerine baktım.

"İlk defa mı? Bizimkiler neyin oluyor?" diye sormasıyla gülümsedim.

"Onlar erkek kardeşim," dediğimde o da gülümsedi.

"Peki bir zamanlar ben de erkek arkadaşın değil miydim?"

"Sen benim hiç erkek arkadaşım olmadın. Gecemin sahibiydin. Sonra da kocam. Şey... Artık değilsin tabii. Şu an neyimsin bilmiyorum. Ama Arkadaşım Bebek benim erkek arkadaşım."

Çok saçmalamıştım. Bedir'in kahkahasıyla kasılan kemiklerim gevşedi. "Demek ben erkek arkadaşın hiç olmamışım. Şu an ayrıyız. Arkadaş sayılmaz mıyız?" diye sormasıyla gözlerimi kırpıştırdım. Ayrı değildik. Damarıma basıyordu. Sessiz kalıp başımı iki yana sallamakla yetindim. "Umarım beni kız arkadaşın olarak görmüyorsundur Şehnaz."

Bu defa ben kahkaha attım. "Kız arkadaşım olamayacak kadar yakışıklısın. Ayrıca baba oluyorsun. Kız arkadaşım olmanı istemiyorum."

"Seninle muhabbetlerimizde neden saçmalığın dibine vuruyoruz? İyi ki beni kız arkadaşın yapmıyorsun. Sana minnettarım," diyerek ellerini birbirine birleştirip minnet işareti yaptı.

"Sen bana sadece arkadaş olmadın," diye söze başlamıştım ki sustum. Bedir de sessizdi. Devam etmemi istiyordu. "Devamı mektupta olacak," deyip gülümsedim.

"O mektubu büyük bir coşkuyla bekliyorum." Ben de onun bana yazacağı satırları büyük bir coşkuyla bekliyordum. Ama ya okuyacağım satırlar parlaklığımı söndürürse? Bedir değişik bir adamdı. Nerede hangi hamleyi yapacağını kestiremiyordum. Halbuki onu en iyi tanıyanlardan birinin ben olmama rağmen.

"Babanın ismini koyacağız çocuğumuza." Derin bir nefes alsam da hiçbiri içime dolmadı, havasızdım. Beni boğan bir sürü şey varken hava almam imkansızdı. "Tabii senin için de uygunsa," diyerek devam ettiğinde dizilerimi sıvazladım. Hava serin olsa da oturduğumuz bankta eriyecek kıvama geldim.

"Bebeğin ismini düşünemeyecek kadar aklım türlü türlü şeylerle dolu. Aklımın dolu olduğunu biliyorsun ama ne düşündüğümü soramıyorsun. Çünkü sorarsan bir şeyleri anlatmak zorunda kalacaksın. O yüzden sessizsin. O yüzden sessizim. Seni planlarında rahat bir akılla bırakıyorum. Aklını bulandırmamaya çalışsam da durduk yere bir olay çıkıyor ve yine benimle uğraşmak zorunda kalıyorsun. Seni üzmek istemiyorum."

MİNİKŞE (Kitap Oluyor)Where stories live. Discover now