"B-Bence buna binmemeliyiz"
"Saçmalama Taeyong! Buraya gel, ben Japonya'da bunun tillahına bindim"
"Sen Japonya'ya mı gittin?"
Ten yüzümü bir iki saniye gözlerini kısarak baktı. Sonra gülmeye başladı
"Bi kez gittim. Neyse konu bu değil, tehlikeli olsa bindirme ama tehlikeli değil. Hadi nooooluuurrr!"
Ah kahretsin
O çok tatlıydı ve ben kesinlikle buna dayanamıyordum
"Off... Peki..."
İstemeye istemeye de olsa binecektim. Ten kabul ettiğimi görünce küçük bir çocuk gibi yerinde zıplamaya başlamıştı. Buna her ne kadar anlam veremesem de, tatlıydı.
"Lanet olsun..."
Görevli kemerlerimizi bağlarken Ten beni sakinleştirmeye başladı.
"Bak hiçbir şey hissetmeyeceksin. Sakin ol tamam mı?"
"S-Siktir bu sanırım hareket mi ediyor sanki ha?"
"Şey, biraz öyle sanırım."
Biraz değil... H-Hareket etmeye başlamıştı bu meret sanırım kusaca-
SİKTİR SİKTİR SİKTİR ÖLÜYORUM SANIRIM NELER OLUYOR AY HAYIR UZAY'A ÇIKTIK AY BU NEDEN BU KADAR YÜKSEK NİYE HERKES ÇIĞLIK ATARKEN TEN KAHKAHA ATIYOR
"Bak çok eğlenceli!"
"S-SİKTİR NERESİ EĞLENCELİ BUNUN"
"BAĞIRMA GERİZEKALI VE GÖZLERİNİ AÇ"
"HAYATTA AÇMAM"
Gözlerimi açarsam vallahi kusardım. Ama nolduysa açıvermiştim gözlerimi. Ten bana gülmem için masum masum bakarken gülmeye karar verdim. Ve o sırada bu meret bana o kadar da korkunç gelmemeye başladı.
"Sanırım bitti demi?"
"Hı hı" dedi Ten üzüntüyle.
"Başka şeylere de bineceğiz Ten. Mesela..."
Etrafımda güzel bir şey ararken boks tahtası gözüme çarpmıştı.
"Hadi bakalım en az yapan en çok yapana istediği bir şeyi alır"
"En çok demene gerek yok gerizekalı zaten iki kişiyiz"
"Ne fark eder"
Ten gayet normal bir şeymiş gibi "Ya en çok ben yapıp, senden ev almanı istersem?"
"Chittaphon, sanırım korkuy-"
"Ne? Hah! Ben mi? Nah sana yürü bakalım görürsün sen korkmayı şimdi"
Bak şimdi ben de hafiften korkmuştum sanırım. Ten böyle birden kendini öne atınca aklıma Jung Jaehyun'un ağzına tebeşir sokuşu geldi. Çocuğun dalağı şişmiş, ağzına sıçmıştı resmen. Ama bu kez beni şaşırtamazdı bence çünkü sokakta yaşadığım süre boyunca sayısız kavgaya girmiştim
Ben çok susadığım için bi şu ortadaki büfeye kadar koşup su alıp geldim. E mükemmel biri olduğum için Chittaphon'a da almıştım tabi
"Eee ilk kim yapacak?"
"En büyük olan yapsın. Doğum günün ne zaman?"
Doğum günüm? Tanrım... Doğum günümü kimse kutlamadığı için unutmuştum sanırım... Sonra sokaktaki (rahmetlik) dostlarımdan Jihoon'un bi keresinde kutladığını anımsayıp 1 Temmuz olduğunu hatırladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lonely but happy 心𝒕𝒂𝒆𝒕𝒆𝒏
Fanfictionve herkesin nefret ettiği taeyong'tan, ben deli gibi hoşlanıyordum.
