Banu eşyalarını topladıktan sonra göletin başında abdest alan Ömer'e baktı. Eşyaları dışarıya çıkardığında Ömer elindeki havlu ile ıslak tenini kuruluyordu. Banu'nun yanına gidip elindeki havluyu çantalardan birinin içine koyduktan sonra çantaları Banu'nun elinden alıp atlara yükledi.Atların başını okşadıktan sonra Banu'ya baktı.
"Bu hayvanlarada yazık oldu. Deveyle gelsek daha rahat olurdu."
Banu başını salladı. Ömer durgun olduğunu gördüğünde gülümseyip yanına gitti.
"Banu'm. Noldu? Yüzün niye asık?"
"Yok iyiyim. Sadece..."
Banu iç çekip "Dönmek istemiyorum." dedi.
Ömer güldü.
"Bende. Ama işimin başına dönmem gerekiyor."
Banu olumlu anlamda başını salladı.
"İstersen tekrar geliriz."
"Olur."
Ömer Banu'nun alnından öptükten sonra yardım edip atına bindirdi. Sonrada kendi bindi. Dönüşte beldeye vardıklarında öğlen olmuştu. Atları ahır yerleştirip içeriye girdiklerinde onları karşılayan Havva oldu.
"Hoşgeldiniz."
Ömer "Hoşbulduk." dedikten sonra elindeki çantaları odaya götürdü.
Havva Banu'ya baktı.
"E nasıl geçti geziniz? İyi gelmiştir. Sakin sakin konuşmuşsunuzdur."
Banu gülümsedi.
"İyiyiz."
"Ay çok şükür Banu ya."
Havva Banu'ya sarıldığında Banu'da Havva'ya sarıldı.
Geri çekildiklerinde Havva gülümseyerek "Ee? Ne yaptınız gezide?" dedi.
"Hiç. Oturduk. Konuştuk. Aaa birde yüzdük. Ne zamandır yüzmemiştim."
"Ay ne güzel. Kalabalık yordu sizi. Gerçekten çok mutlu oldum. Şükürler olsun o gergin ortam gittide huzura kavuştuk."
O sırada Ömer odadan çıkıp "Havva." dediğinde Havva Ömer'e baktı.
"Mehmet nerede?"
"Musab ile birlikte Rumi Ekber'in yanına, kuran dersine gittiler."
"Tamam. Bende çıkıyorum. Bir isteğiniz var mı?"
İkiside başını salladığında Ömer "Tamam. Allaha emanet." dedi ve evden çıktı.
O sırada Banu etrafa baktı.
"Ee? Öğlen oldu kimse etrafta yok."
"Ömer olmayınca tembelleşti bunlar kaç gündür. Sabah namazına zor kaldırıyorum. Fatma ile Meryem'in mazeretide denk geldi. Namaz yok diye uyuyorlar hala."
"Ablam nerede?"
"Oda kocasıyla gezmeye çıktı."
"Maşallah. Biz gidince herkes bir dağılmış."
Havva güldü.
"Evet ya. Asıl ben perişan oldum. Seni özledim. Bak Fatma Meryem ile takılıyor. Mira zaten kocasıyla. Mehmet Musab ile beraber. Muhabbet edecek kimse yoktu. Bende oturup ıhlamur topladım. Sonrada kurutmaya serdim."
Banu kaşlarını kaldırıp "Ciddi misin? Nereye serdin?" dedi avluya bakıp.
"Arka bahçeye serdim. Orası çok güneş görüyor."

YOU ARE READING
Habbab'ın Kızları
Historical FictionHabbab... Habbab tüm Mısır'da karnavalları ile tanınır. Dansları ile neredeyse her karnaval düzenleyen beldeden talep gören Habbab ve ailesinde özellikle dikkat çeken başka bir mevzu daha vardır. Habbab'ın kızları. Habbab'ın kızlarının güzelliği bi...