Ömer'in iyileşip kendini biraz daha toparlamasıyla ev halkıda huzura kavuşmuştu. Hepsi günlerdir bu anı bekliyordu ve sonunda Ömer'in iyileşmesi hepsini mutlu etmişti.Bu yüzden belalardan, musibetlerden korunmak için evde kuran okutmaya karar vermişlerdi Banu ile Havva. Bu yüzden evde kazanları kurmuş, hazırlık yapıyorlardı.
Ömer ise hala odasında istirahatteydi. Yaraları tam iyileşmemişti. Bu yüzden ayağa kalkacak halide yoktu. İşleri bir şekilde odasından halletmeye çalışıyordu. Bu sırada Ubeyd ile Habbab'da el ele vermiş heryerde Yosef'i arıyorlardı.
Banu kavurduğu helvaya biraz pekmez kattıktan sonra kenara koydu. Diğer kazanın başındaki Havva "Oh. Mis gibi koktu Banu. Şifa olur inşallah." dedi. Banu'da gülümseyip "İnşallah Havva Abla. Şu başımızdaki kara bulutlar dağılır artık inşallah." dedi.
O sırada Lavanya "Ya bu büyüdükçe tatlılaşıyor! Mira Abla! Galiba senin kız gözden düştü!" dedi.
Mira ona göz devirip güldüğünde Banu arkasını dönüp Mira'nın yanında oyuncakları ile oynayan Aişe'ye baktı.
"Hiçte gözümüzden düşmez benim Aişe'm. Şu güzelliğe bak maşallah!"
Teyzesinin sesiyle oyuncağından başını kaldıran Aişe teyzesinin ona öpücük atmasıyla gülümsedi. Önden yeni çıkmış dişleriyle şirince Banu'ya gülen Aişe ile Lavanya "Bak şimdi bir üzüldüm." dedi.
"Kurban olurum Aişe'm ben sana. Hem bu Abdullah büyüdüğünde ben erkek adamım, sevmeyin beni der. Az sevilir. Ama seni hep severiz."
Daha sonra kucağındaki Abdullah'a baktı Lavanya.
"Dimi Abdullah?"
Banu gülümseyerek oğluna baktı.
İsmi konusunda ismine Musim olarak karar verselerde Ömer iki ismin daha hayırlı olduğunu söylemesi ile adını Abdullah Musim koymuşlardı.
Abdullah ismini Ömer istemişti.
Kıyamet günü herkesin kendi ismiyle çağırılacağını ve bu yüzden çocuklarına hayırlı isimler koymalarının daha güzel olacağını söylemişti. Birde bu konuda çocuğa güzel isim koymanın evladın ana-baba üzerindeki haklarından olduğu söylemişti.
Sonrasında ise peygamber efendimizin (s.a.v.) sözlerini nakletmişti.
"Peygamberlerin isimleriyle isimlenin. Allah'ın çok sevdiği isimler Abdullah, Abdurrahman'dır. En sadık olanları da Haris ve Hammam isimleridir. En çirkinleri de Harb ve Mürre isimleridir."
Sonrasında ise oğullarını kucağına alıp sağ kulağına ezan okumuş, sol kulağına kamet okudu. Sonra tekrar sağ kulağına ismini fısıldadı.
"Ömer oğlu Abdullah Musim..." diye fısıldadığında ise Banu gözyaşıyla buğulanan gözleri ile gülümsemişti.
Ömer başını kaldırıp Banu'ya baktıktan sonra "Allah'ım. Yavrumuzu, Abdullah Musim'imizi islam fidanlığında biten güzel, güçlü, sağlam bir fidan olarak büyüt, islam hayatını ebed ve sabit kıl." demiş sonrasında birlikte "Elhamdülillahillez vehebe li ale'l-kiberi ismaile ve ishak. İnne rabbi lesemiu'd dua." diye dua etmişlerdi. Bu dua Hz. İbrahim'in oğulları İshak ve İsmail'e ettiği duaydı.
Banu gülümseyerek Lavanya'nın kucağındaki oğluna bakarken odalarının kapısının açılmasıyla hepsi başını kaldırıp kapıya baktı. Banu Ömer'i ayakta gördüğünde elindeki kaşığı bırakıp "Ömer!" dedi ve hızlı adımlarla yanına gitti.
"Neden kalktın sen?"
Ömer yarasını tutup yüzünü buruşturduktan sonra "Su alıcaktım." dedi.

YOU ARE READING
Habbab'ın Kızları
Historical FictionHabbab... Habbab tüm Mısır'da karnavalları ile tanınır. Dansları ile neredeyse her karnaval düzenleyen beldeden talep gören Habbab ve ailesinde özellikle dikkat çeken başka bir mevzu daha vardır. Habbab'ın kızları. Habbab'ın kızlarının güzelliği bi...