~17~ İntikam

2.2K 76 4
                                    

Multi; Emre'nin köpeği Dobi!

Keyifli okumalar :)

Annesinin söylediği ninni ile uyuyan biriydim. Kulağımda Emre'nin erkeksi, naif ve bir o kadar da şefkatli sesi bedenimi rahatlatırken saçlarımda dolaşan eli uykuya kırmızı hali seriyordu.

"Özledim seni harbiden... Aklıma da düşüverir aniden... içince, açılınca..."

Gözlerimi açtım adım adım. Uzun kirpiklerim birbirinden ayrılıp Emre'yi gözlerimin önüne sererken nefesimi bıraktım usulca. Sağ dirseği üzerinde durmuş, elini başına koyup diğer eliyle saçlarımı okşuyordu. Dudakların da ise bir şarkı...

"Söyledim seni duymadın... Leyla'yla Mecnun oynadım sevince, sevilince..."

Saçlarımı okşayan iri eli sol yanağımı bulurken O'na biraz daha sokuldum. Yanağım avucu arasında şekil alıp ısınırken yumdum gözlerimi. Hemen ardından hissettiğim ferah nefesi aklımı ve bedenimi afallatmıştı.

"Özledim seni..." diye fısıldadı boğuk sesiyle. "Mecnun'un oldum..."

Söze gerek yoktu. Gözlerimi hiç açmadan dudaklarımı uzattım. Dudaklarım, O'nun dudaklarının yolunu gözlerken göründü ve dudaklarımda O'nun tadı...

Dilini dilime sürtüp tahrik edici bir şekilde inlediğinde bu pası geri çevirmeden bende inledim. Öpüşmek... duygusaldı.

Üst dudağımı dişleri arasına alıp hafifçe ısırdığında kaşlarımı çatıp kendimi biraz geri çektim ve dudaklarımız birbirine sürterken fısıldadım.

"Şiddet yok..."

"Şiddet yok, sevgilim." deyip tekrar büyük bir açlıkla dudaklarıma kapandığında ellerimi saçlarına daldırıp çekiştirdim.

Tıklatılan kapıyla dudaklarım durdu; ama Emre'nin durmaya niyeti yoktu.

"Emre..." diye mırıldandım geri çekilirken. Tam bana uzanacakken kapı tekrar çalındı. Homurdanarak yatakta dirsekleri üzerinde doğruldu ve 'gel' diye seslendi. Kapı yavaşça açılıp içeriye Tessa girdiğinde kıskançlık dürtülerim beni avucuna almıştı bile. Pısırık Kelebek olmaya hiç niyetim yoktu.

"Tessa, bir sorun mu var?" diyen Emre'yi aldırmadan Tessa'yı süzdüm. Kırmızı dar şortunun üzerine beyaz yüzücü atleti giymişti. Dolgun göğüsleri açık atletin yakalarından taşmış bir vaziyette dururken çaktırmadan kendi göğüslerime baktım. Bol pijamamdan belli olmayan göğüslerim dolgundu. Tessa'nın göğüslerinden dahi dolgun!

"Emre... piyano ders vardı biz." dediğinde Tessa Emre avucunu alnına vurmuş, küfür etmişti.

"Siktir... O tamamen aklımdan çıkmış. Tamam, sen git piyano odasına, ben de geliyorum." Emre bunu der demez bir bahane bulmam gerektiğini düşündüm. Bulmalıydım çünkü Tessa'nın beğeni dolu bakışlarının Emre'nin üzerinde olmasından hoşlanmıyordum.

"Emre, sevgilim, bugün yatağımızdan çıkmayalım." Cidden mi? Bunu dedim mi ben? Emre şaşkınca bana bakarken benim gözlerim bana kışkançla bakan Tessa'nın gözlerindeydi. Emre'ye sevgilim dedim. Yatağımız dedim. Ah! Utanç verici!

"Tessa, dersi erteleyelim. Sen şimdi çık." Tessa odadan istemeyerek de olsa gittiğinde direk yatağın içine gömüldüm ve yüzümü yastığa sakladım.

"Kelebek... sevgilim..." Emre'nin muzip sesiyle utançla inleyip yastığa iyice soktum kafamı. Emre erkeksi bir şekilde kıkırdayıp beni kendisine çekti. Sırtım göğsüne, kalçam kasıklarıyla bir bütün olurken nefesi kulağımda dolanıyordu.

Yaralı KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin