Shadows of Marvel》Avengers (Ara Verildi)

S1 E7: Flowers

Başta arkadaşları olmak üzere tüm öğrenciler sesin geldiği bataklık tarafına koştular. Bruce beline kadar gömülmüştü. Ağaç dallarına tutunmaya çalışıyor ama uzanamıyordu, kayıyor ve daha derine batıyordu. "Sakin ol Bruce. Kıpırdamamaya çalış yoksa daha çok batarsın."

"Deniyorum Bay Coulson ama değişen bir şey yok!" 

"Sen sadece sakin ol tamam mı birazdan seni kurtarıcaz." Tony konuşmaları dinlemeyip olabildiğince uzun ve sağlam bir dal buldu. Belindeki kemeri çıkarıp sıkıca dala bağladı."Çekilin şurdan günü kurtarmaya geldim."  Kalabalıklaşmış öğrencileri itekleyerek dalı Bruce'a attı. "Sıkı tutun dostum"

Steve ve Thor'un yardımıyla sağ salim çıkarmışlardı ve  hepsi okul otobüsüne ilerliyorlardı. "Dostum sen o koca bataklığı nasıl görmedin anlayamıyorum?"

"Senin yüzünden Steve beni oraya sen çağırdın!" Steve şok olmuş bir şekilde Bruce'a baktı.

"Sen neden bahsediyorsun ben seni çağırmadım." Bruce giderek sinirlenmeye başladı.

"Yalan söyleme beni sen çağırdın üstelik düştüğümü görmene rağmen ardına bile bakmadan gittin!" Herkes neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordu.

"Bruce  gördüğün şey her ne ise Steve değildi. O başından beri bizim yanımızdaydı. Lütfen sakin ol!" 

"Sakin falan olamam! Bu şeyler neden hep bizim başımıza geliyor anlamıyorum!" Bruce sinir krizi geçirmek üzereydi elleri sürekli titriyordu her an birine saldıracakmış gibiydi. Bataklığa düşmesine rağmen çok fazla ıslanmayan hırkasının ceplerini hızla boşaltıp yere düşen ilaç şişesinden birkaç tane hapı ağzına attı. Herkes Bruce'u sakinleştirmeye çalışırken Clint'in gözü az önce hırkanın cebinden düşen mor çiçekteydi.

"Bunu nerden buldun?"

"Bilmiyorum onu aldığımı bile hatırlamıyorum." Clint grup arkadaşlarına döndü. "Bu Vision'un cesedinde gördüğümüz çiçek." Aslında oldukça güzel kokuyordu ama  artık sadece ölümü çağrıştırıyordu.

"Emin misin Clint karıştır-"

"Eminim Tony! Bu o! Hala saçmaladığımızı mı düşünüyorsun?" Tony önce çiçeğe ardından nerdeyse yetiştikleri okul otobüsüne baktı. "Şimdi şöyle yapıyoruz. Kimseye bir şeyden bahsetmiyoruz çünkü deli muamelesi görmek istemiyorum. Yarın sabah  gizlice okul laboratuvarına giriyoruz. Bruce ve ben çiçeği inceleyeceğiz tamam mı?"

"İyi de yarın haftasonu."

"Evet zeka küpü sadece haftasonları okul ve labaratuvar boş oluyor."

Herkes tamam anlamında kafasını sallayınca, sakinleşen grup onları bekleyen otobüse bindi.

                         ●●●

"Pietro özür dilerim sana daha önce anlatmadığım için ama bana inanmayacağını düşünmüştüm."

"Birbirimizden hiçbir şey saklamadığımızı sanıyordum Wanda."

"Saklamıyorum zaten lütfen bana kızma. Beni affetmen için ne yapabilirim? İstersen 1 ay boyunca saç bakım ürünlerinin masraflarını karşılarım." Wanda ona kızmakta haklı olan kardeşine sevimli olduğunu düşündüğü yavru köpek bakışlarından atıyordu. Pietro ise  yüz vermemek adına kafasını diğer tarafa çevirmiş trip atmaya devam ediyordu.
"Haftasonu Bucky beni dışarı davet etti "

Pietro hızla kardeşine dönerken genç kız beklediği tepkiyi almıştı. "Vay canına o tuhaf göz makyajına rağmen mi?"

Wanda onunla dalga geçen kardeşinin omzuna yumruğunu geçirdi. "Senin karşı çıkman gerekmiyor mu ?"