45. Bölüm

997 28 10
                                    

Gülümsemek birinin mutlu olduğunu göstermez. Bazen sadece güçlü olduğunu gösterir.

Şarkı önerisi;
Suga- Trivia: Seesaw 🧡

Erva Aselin Ağzından:

"Ya ne demek birkaç gün daha burada kalın Ateş? Kutladık doğum gününü. İşten 1 hafta diye izin aldık. Evimizde de dinlenmeyelim mi?"

"Ya gitmeyin işte Erva."

"Patronlarımız da öyle diyordu Ateş. Biz yarın uçuyoruz." dedikten sonra oturduğum yerden kalktım. O günden sonra Uzayla hiç konuşmamıştık. Ne o ne de ben. Kaçıyorduk resmen birbirimizden. Güneşin yanına çıkarken odaya geldim. Güneş valizini topluyordu bu sırada.

"Ne diyor Ateş?"

"Gitmeyin birkaç gün daha kalın diyor." Güneş elinde ki pantolonu bırakırken

"Hıı bizim patronlarda öyle diyordu. Hem biz kalsak ne olacakmış? İşe gidiyorlar. İzin mi alacak sanki?"

"Geçen hafta hastaneden 3 kişi izindeymiş ondan izin alamadık dedi. Bu hafta alırız geldiler çünkü dedi."

"Tamam da patronlara ne diyeceğiz? Ben Kuzey Beye 1 hafta dedim."

"Bende Tuna Beye 1 hafta dedim işte. Hani istesekte izin alamayız en başından söylememiz lazımdı onu."

"Aynen öyle."

"Neyse artık." deyip yatağa uzandım. Benim valizim zaten hazırdı. Uykum gelirken Gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.

•••

Kaşlarım çatılırken kimin aradığını bilmeden küfür etmeye başladım. Hava kararmıştı. Komodine uzanıp telefonu aldım. Ve kim olduğuna bakmadan direk cevapladım.

"Efendim?" Uykum sesime daha fazla yansıyamazdı sanırsam.

"Erva, uyuyordun uyandırdım sanırım kusura bakma." Tuna Beyin sesiyle beraber uykum dağıldı ve yataktan kalktım bir anda.

"Tuna Bey? Y-yok önemli değil." Kıkırdama sesi gelirken

"Erva şu an hala İstanbuldasınız değil mi?"

"Evet."

"Güzel. Erva umarım biletlerinizi almamışsınızdır. Almışsanızda biletlerin parasını size ödeyeceğiz. Kuzeyle beraber İstanbula geliyoruz. Yarım saate uçağımız kalkıyor. İstanbulda bir iş çıktı. Ve bu iş için Güneşle sende bize lazımsınız. İstanbulda ki iş hallolursa eğer Kanadaya gitme ihtimalimiz de var. Hem sizde biraz daha tatil yapmış olursunuz. Bizde aynı şekilde birazda olsa tatil yapmış oluruz." Kaşlarım çatılırken

"Şimdi Tuna Bey ben pek anlayamadım beynim durmuş durumda da. Anlayabileceğim şekilde anlatırsanız."

"Erva diyorum ki biz İstanbula geliyoruz. Sizde orda kalın. İnince biz size yarın nerde buluşacağımızı söyleriz. Yarın yüz yüze anlatacağız tamam mı? Şimdi uykun var belli ki. Sen Güneşe bahset bundan. Biletlerinizi de iptal ettirin. Zararı neyse karşılayacağız biz. Sonra da uyu tamam mı?"

"Tamam Tuna Bey. Size iyi yolculuklar diliyorum."

"Teşekkürler. Sana da iyi geceler. Ev halkına da selamlar."

"İyi geceler." dedikten sonra kapattım telefonu. Başım deli gibi zonkluyordu. Bir ilaç içsem iyi olurdu. Ve Güneşe Tuna Beylerden bahsetmem gerekiyordu. Telefonu tekrar elime alırken saate baktım. Akşam 10 olmuştu. Onca saat uyumuş muydum ben cidden? Yorgun olmalıydım. Oflarken yataktan çıktım. Ve üzerimi düzelttim. Sonra da aşağı doğru inmeye başladım. Bizimkilerin sesleri geliyordu.

Gecenin Yıldızı (ASKIDA) Where stories live. Discover now