BÖLÜM 27

3.6K 225 178
                                    

TUNA

"Hala Derin'i buna nasıl ikna ettiğini merak ediyorum Çağrı, sırrın nedir? Allah rızası için şu kardeşine de bir taktik ver. Aydınlat beni."

Çağrı, yerleştiği koltukta iyice yayılıp gözlerini kapattı ve güzel bir şey düşünüyormuş gibi gülümsedi. Gözlerini açmadan parmağını bana doğrulturken oldukça havalı görünüyordu. Bazen Derin'in Çağrı'ya nasıl dayandığını merak ediyordum, adam yürüyen ego gibiydi.

"Öncelikle kadınının nasıl bir karakteri olduğunu iyi bilmen gerekir Tuna. Atacağın her adımda gerekirse onu çaresiz bırakabilmen gerekir. Ben Derin'le çok zaman geçirdim ve diyebilirim ki tırnaklarını kullanmadığı sürece... İdare edilebilir bir hırçınlığı var."

Yüzümü buruşturarak 'sehpaya cüzdanını ve anahtarını da bırak, ben nargileyi getiririm' diye mırıldandım. Çağrı gülerek dediklerimi yaptıktan sonra bel askısından çıkardığı silahını da hafifçe havaya kaldırarak 'eksiğim yok fazlam var' dedi ve masaya bıraktı.

"Közü de getiriyorum o zaman..."

"Gelirken tespihimi de getir koçum."

"Lan, anlatacaksan anlat! Gelmişsin, benim evimde bana közcülük taslıyorsun!"

"Tamam lan! Anlatıyorum işte! Ne diyordum... Ha, Derin tırnaklarını kullanmadığı sürece..."

"Ulan ben sizin pisliklerinizi dinlemek zorunda mıyım? Geçsene o kısımları!"

"Senin fesatlığın, ben yanlış bir şey söylemedim. Her neyse... Dediğim gibi, önemli olan eşini tanıman. Her zaman kararlı olacaksın Tuna, öküz ol demiyorum ama karşı tarafa zayıflık göstermemen gerekiyor."

"Sorgulama taktiği uygula diyorsun... Arya'nın da asker olduğunu unutmamak lazım. Gerçi Derin için işe yaradıysa..."

"Sorgular gibi yaklaşırsan sonu hiç iyi bitmez ama ben bazen zorlamanın yararlarını da gördüm. En önemli nokta kozunu nerede ve nasıl kullanacağın, zamanlamayı tutturursan... İstediğin her şeyi elde edebilirsin."

Gözlerimi hafifçe kısarak 'burada fesat algılamam gereken bir yer var mı?' diye sordum ama Çağrı cevap olarak sadece gülümsemekle yetindi. Tekrar yüzümü buruşturarak arkama yaslandım ve düşünmeye başladım.

Bütün imalarına rağmen Çağrı haksız değildi.

Yine de Arya'yı biraz daha tanımaya ihtiyacım vardı, yanlış bir adımımda Arya'nın tırnaklarının Derin'inkilerden daha tehlikeli olacağını biliyordum.

"Kendi aileni nasıl ikna ettin peki? Yanlış anlama ama Derin'i kabul edeceklerini hiç düşünmüyorum."

"Sosyeteden olmayan birini kabul etmeyeceklerini biliyordum ama babamın hakkını yiyemem, bu sefer beni evlatlıktan reddetmeye kalkmadı."

Çağrı, ailesinden habersiz bir şekilde asker olmaya karar verip Deniz Harp Okuluna gideceğini söylediği zaman babası onu bu şekilde tehdit etmişti. Ailesinin parasıyla ilgilenmeyen Çağrı için bu tehditlerin hiçbir önemi olmayınca da babası tükürdüğünü yalamak zorunda kalmıştı. Şimdilerde ise iş dünyasında ve sosyetede Çağrı'nın babası için 'oğlunu vatan aşkıyla yetiştiren mükemmel bir baba' deniliyordu.

Gerçekten de biz, zenginlerin satranç tahtasındaki piyon bile olamazdık.

"Yani şimdi, önümüzdeki cumartesi günü Derin'in kız istemesi yapılacak ve seninkiler de orada mı olacak? Kusura bakma da anneni Derin'in evinde hayal edemedim."

"Ben de hayal edemiyorum zaten, muhtemelen bir yolunu bulup gelmeyecek. Onun gelip gelmemesi çok da önemli değil. Ben Derin'in ailesiyle konuştum."

Ufukta BuluşalımWhere stories live. Discover now